CHP’li Mahmut Tanal, TİGEM Ceylanpınar İşletmesi’nin otlatma yasağını Kamu Denetçiliği Kurumu’na taşıdı. Tanal, TİGEM’le birlikte Tarım Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’ndan da şikayetçi oldu. Bu arada Tanal, TİGEM arazisinde otladıkları gerekçesiyle hapsedilen hayvanların sahiplerine ‘bakım ve besleme’ adı altında ödetilen paraların makbuzlarını paylaştı. Makbuzlardaki usulsüzlüğe dikkat çeken Tanal, Maliye Bakanlığı’nı göreve davet etti. CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Şanlıurfa'daki Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) bağlı Ceylanpınar Tarım İşletmesi’nin bölgede uyguladığı otlatma ve araziye geçiş yasağını, Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombudsmanlık) taşıdı. TOPRAK AĞASI TİGEM CEYLANPINAR İŞLETMESİ! Şanlıurfa doğumlu olan Tanal, hemşerilerini mağdur eden TİGEM’den, TİGEM’in bağlı olduğu Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ve İçişleri Bakanlığı’ndan şikayetçi oldu. Tanal, Kamu Denetçiliği Kurumu’na sunduğu şikayet dilekçesinde, TİGEM Ceylanpınar Tarım İşletmesi’nin, alan açısından Türkiye’nin en büyük tarım işletmesi konumunda olduğunu hatırlattı. Tanal, Ceylanpınar ilçesi sınırları içerisinde kurulu İşletmenin arazilerinin, Ceylanpınar’la birlikte Şanlıurfa’nın diğer ilçeleri Akçakale, Viranşehir ve Harran’a, Mardin’in Kızıltepe ilçesine kadar uzadığına dikkat çekti. OTLATMAYA ELVERİŞSİZ ALANLAR BİLE YASAKLANDI

Dilekçesinde, TİGEM Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğü’nün son dönemde aldığı bir kararla çevre köylerde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan çiftçilerin TİGEM arazilerini otlatma alanı, mera olarak kullanmasını yasakladığını, çevre köylerin TİGEM arazilerine açılan yollarını kapattığını hatırlatan Tanal, “TİGEM Ceylanpınar İşletmesi yönetimi, Şanlıurfalı çiftçilerin bu kış mevsiminde taşlık, metruk arazilerde hayvanlarını otlatmalarına bile engel olmaktadır. Hayvanların otlatmaya elverişsiz alanlara çıkarılmasına dahi izin verilmemektedir. TİGEM bünyesindeki özel güvenlikçiler ve jandarma aracılığıyla çevre köyler ve TİGEM arazisinin ortasında kalan yerleşim yerleri abluka altına alınmıştır. Açık havada otlamaya, dolaşmaya alışık olan 10 binlerce hayvan, günledir kapalı alanlarda tutulmaktadır. Dışarı çıkarılan hayvanlara TİGEM arazisinde otladıkları gerekçesiyle el konulmaktadır” dedi. HAYVAN NEZARETHANESİ GÖRÜNTÜLERİNİ KAMU DENETÇİLİĞİ’NE SUNDU

 

CHP’li vekil Mahmut Tanal, şikayet dilekçesinde, TİGEM arazisinde otladıkları gerekçesiyle İşletmenin Gümüşsu, Beyazkule, Gökçayır, Akrepli ve Karataş birimlerine götürülen

hayvanların nezarethaneyi andıran alanlarda hapsedildiğini anlattı. Hayvanlarını geri almak isteyen çiftçilerden bakım masrafı adı altında para talep edildiğini belirten Tanal, hayvan başı istenen para miktarının ise neredeyse hayvanların ortalama değerine denk düştüğünü vurguladı. Parayı ödeyemeyen çiftçilerin hayvanlarının TİGEM’in nezarethaneyi andıran alanlarında alıkonulmaya devam edildiğini dile getiren Tanal, TİGEM Ceylanpınar İşletme yönetiminin çiftçileri cezalandırma amaçlı salıvermediği hayvanların açlık ve susuzluktan, bakımsızlıktan telef olduğunu belirtirken, sosyal medyada paylaştığı video görüntülerini de şikayet dilekçesiyle birlikte ek olarak Kamu Denetçiliği Kurumu’na sundu. ASKER PİKAPLA TİGEM NEZARETHANESİ İÇİN HAYVAN TOPLUYOR!

 

Hayvanlarını dışarı çıkaran köylülerin ve küçükbaş hayvanları otlatan çobanların, TİGEM Ceylanpınar İşletmesi’ne bağlı özel güvenlikçiler ve jandarmanın baskısıyla, müdahalesiyle karşı karşıya kaldığı ifade eden Tanal, dışarıdaki her sürüden birkaç hayvanın pikapların arkasına atılarak, alıkonulmak üzere kamuoyunda ‘TİGEM Ceylanpınar Hayvan Nezarethanesi’ olarak adlandırılan işletme alanlarına götürüldüğüne ilişkin kayıtları da Kamu Denetçiliği’ne ulaştırdı.

VATANDAŞIN ARPA VE SAMAN ALACAK PARASI YOK

TİGEM Ceylanpınar İşletmesi’nin katı tutumu nedeniyle çevre köylerdeki vatandaşların ve TİGEM arazisi ortasında kalan, resmi kayıtlarda Ceylanpınar Ensar Mahallesi’ne bağlı mezralardaki yurttaşların büyük bir mağduriyet yaşadığını aktardığı dilekçesinde Tanal, “Geçimlerini koyun ve keçi yetiştiriciliğiyle sağlayan vatandaşlar, hayvanlarına yedirecek yeteri kadar arpa, yem ve saman temin edememektedir. Arazide otlama yasağı nedeniyle 10 binlerce hayvan telef olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. TİGEM Ceylanpınar İşletmesi’nin getirdiği otlatma yasağının son bulmaması halinde bölgede hayvan yetiştiriciliği önemli oranda azalacaktır. Devasa TİGEM arazilerine açılan yolların kapatılmasıyla yurttaşlar yaya olarak dahi geçememektedir. Son günlerde artan baskı, çocukların psikolojisini de olumsuz etkilemektedir” bilgisini verdi. HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUN

Anayasanın ilgili maddelerine dilekçesinde yer veren Tanal, sosyal devlet ilkesi gereği, ülkeyi yönetenler tarafından vatandaşların hayatlarını idame ettirebilmesi için gerekli hizmetlerin sağlanması, hukuk devleti ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak şekilde sınırlama yapılmaması gerektiğini kaydetti. Ancak Şanlıurfa’da hayvancılıkla uğraşan vatandaşların hukuka ve hakkaniyete aykırı bir cezalandırma ve yaptırım işlemleri ile karşı karşıya kaldığını belirten Tanal, “Faaliyet alanına girmeksizin yetki sınırlarını aşarak vatandaşa cezai işlemler uygulayan ve belli bir meblağ ödenmeden hayvanları teslim etmeyen TİGEM’in bu uygulaması, hukuki dayanaktan tamamen yoksundur. Bu durum modern anayasal düzende kabul edilemez niteliktedir. Dolayısıyla Şanlıurfa’da TİGEM tarafından hukuka ve hakkaniyete aykırı bir şekilde gerçekleştirilen eylemler, kişilerin Anayasadan doğan haklarının doğrudan ihlal etmektedir” ifadelerini kullandı.

JANDARMA GÖREV ALANININ DIŞINA ÇIKIYOR

 

Jandarma ve TİGEM özel güvenlikçilerin hayvanlara el koyma ve vatandaşlara yaptığı baskıları gösteren delilleri Ombudsmanlık’a ileten Tanal, Jandarma Genel Komutanlığı’nın görevlerini hatırlatarak, TİGEM özel güvenlikçileriyle birlikte köylülere nefes aldırmayan jandarmanın görev alanının dışına çıktığına dikkat çekti. Şikayete konu olayda kamu düzenini bozacak hiçbir durum olmamakla birlikte adli bir işlemi gerektirecek bir durumun da söz konusu olmadığını anımsatan Tanal, “Dolayısıyla görev alanına girmemesine rağmen köylüleri bıktırıcı, cezalandırıcı bu uygulamanın Jandarma nezaretinde yapılması, bir diretme ve zor kullanma niteliğindedir. Bu uygulama hukuka aykırı olup kabul edilemez niteliktedir” dedi.

YERİNDE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ TALEBİ Telafisi güç veya imkansız zararların başvuru tarihi itibari ile doğduğu ve doğmaya devam edeceği aşikar olduğundan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 17. maddesi 4. fıkrası gereğince başvurusunun kabulüne karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete uygun olacağını vurgulayan Tanal, ayrıca TİGEM Ceylanpınar İşletmesi tarafından el konulan ve sahiplerine teslim edilmeyen, açlık, susuzluk ve bakımsızlıktan telef olan kaç tane hayvanın bulunduğuna, otlatma yasağı ve araziye açılan yolların kapatılmasına dair yerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinin altını çizdi. Dilekçesinde yerinde bilirkişi incelemesi talep eden Tanal, hayvanlara yapılan eziyetin, vatandaşın zararının tespit edilmesinin önüne işaret etti.

TANAL, ‘HAYVAN NEZARETHANESİ’ MAKBUZLARINI PAYLAŞTI

Bu arada CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, dün akşam sosyal medya hesaplarından Şanlıurfa'daki TİGEM Ceylanpınar İşletmesi'nin ‘Hayvan Nezarethanesi’ makbuzları paylaştı.

Makbuzları, “TİGEM arazisinde otladıkları gerekçesiyle hapsedilen hayvanların sahiplerine ‘bakım ve besleme’ adı altında ödetilen paraların belgesi” olarak duyuran Tanal, “Vatandaşlardan alınan para, satış makbuzuna işlenmiş. Ortada bir satış yok ki! Alım-satım dediğiniz gönül rızasıyla olur. Bu hukuksuzluktur. Vergi Usul Kanunu açısından suç teşkil etmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı göreve davet ediyorum! Nerede satış? İşgaliye parası desek, değil. İdari para cezası da değil. Satış yapılmış gibi sunulmuş. Bu usulsüzlüğün hesabı sorulmalıdır. Ayrıca ortada yasal bir durum olsaydı, vatandaşa hayvanına hangi gerekçelerle el konulduğuna dair tutanak verilirdi. El koyma tutanağı da yok” ifadelerini kullandı. Daha önceleri TİGEM Ceylanpınar İşletmesi’nin ‘Hayvan Nezarethanesi’nde açlıktan ve bakımsızlıktan telef olan hayvanların videolarını paylaştığını hatırlatan Tanal, “Sözde satış makbuzları ise ‘Hayvan bakım ve besleme bedeli’ şeklinde karalanmış. Yapılan bakım değil, düpedüz hayvana işkencedir, eziyettir, ölüme terk etmektir” değerlendirmesini yaptı.