İçinde bulunduğumuz durumda kullanmaya hiç gerek olmayan enstrümanlar birer sopa haline getirilmiş ve bu sopadan karpuz üreticisinden, soğan ve patates üreticisine, sarımsak üreticisinden turunçgil üreticisine, pamuk üreticisinden, et ve süt üreticilerine kadar herkes nasibini almıştır. Şimdi de ihracat sınırlaması bir sopa haline getirilmiştir.

TARIMDA ÇÖKÜŞ HIZLANMIŞ FAKAT BU HIZLI ÇÖKÜŞ AKP’YE YETMEMİŞTİR

Yıllardır ülkemizde sıvı yağ açığı yaşanmaktadır. Uzmanlar ayçiçek, mısır, kanola ekiminin arttırılması dolayısıyla bu ekimlerden yağ üretilmesi konusunda iktidarı defalarca uyarmıştır. İktidar bu uyarılara her zaman olduğu gibi kulak tıkamış ve bugün ayçiçeği ve kanola yağında gümrük vergisini sıfırlayarak bu ürünlerin ithalatının önünü açmıştır. Aynı iktidar, 3-4 yıl önce de mısır üretimini birazcık desteklemiş, karşılığında üretimin arttığını görünce, büyük bir politika öngörüsü ile bu azcık destekleri bile geri çekerek üretimi düşürmeyi başarmıştır.İthalat sopasıyla ayçiçeği ve kanola eken çiftçiyi döven iktidar, bir yandan da ihracat sopasıyla zeytin üreticisini dövmektedir.

Son olarak ise zeytinyağı ihracatına ihracat sınırlamasını gündeme getirmiştir.

Soruyoruz: Bu toprağın nimeti olan zeytinden ne istiyorsunuz?

İktidar, üreticilerin derdini dinlemeye tenezzül dahi etmemekte ve akıllarına gelen her kararı almaktadır. Üstüne üstlük, kürsülerden, üreten Türkiye’den, tarımdaki gücümüzden bahsetmektedirler.

YİNE SORUYORUZ?

AKP, tarımı yönetmeyi bilmemekte, yönetimden de anlamamakta, anlamaya da çalışmamaktadır. Tarımdan hiç anlamayan Tarım Bakanı da sarayın sopasıyla çiftçiyi, üreticiyi darp etmektedir.

100 ton ihracat kotası aldığımız Avrupa Birliği’ne, Avrupa Birliği’ndeki muhataplarımıza dökme zeytinyağı ihracatını sınırlandırdığımızı hangi nedenlere dayandırarak açıklayacaksınız?

Son beş yılda zeytin ağacı sayımız artarken zeytin üretimimizin 2,2 milyon tondan 1,3 milyon tona düştüğünü halka nasıl izah edeceksiniz?

Bu topraklardan giden zeytin fidanlarını diken İspanya’nın, Dünya genelinde zeytinyağı sektörünün %55’ine hükmettiğini, bu toprakların insanına anlatabilecek cesaret bulabilecek misiniz?

2007 yılında kilogram başına 5 lira olan zeytinyağı ihracat desteğini bugün neden kilogram başına 1,6 liraya düşürdüğünüzü zeytin üreticisine anlatacak mısınız?

Sırada hangi tarım ürününe sopa gösterileceğini merakla beklemekteyiz. Sopayı ilk pirinç üreticileri mi yoksa besiciler mi görecektir? Sopayla dövdüğünüz çiftçi, önüne sandık konulduğunda o sopanın hesabını soracaktır.