imbatmuglu @ gmail.com

15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk milletinin milli iradesine karşı kirli ve kanlı eller tarafında bir darbe girişimi düzenlendi. Ülkemizin geleceğini yok etmeye yönelik hain darbe girişimine sahne olan o karanlık gecenin üzerinden tam beş yıl geçti. Terör örgütü FETÖ’nun hain darbe teşebbüsünün amacı Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmak ve geleceğini dış güçlerin eline teslim etmekti. Karanlık gecede 40 yıla yakın bir sürede; milletimizin dinî hissiyatını istismar ederek emperyalizmin hizmetinde faaliyet gösterenler; iradelerini, vicdanlarını karanlık mahfillere kiralayarak istismar ettikleri bu milletin geleceğine kastetmeye kalkıştılar. Ülkemiz tarihinin en karanlık, en acı gecesinde darbe ile iç savaş ile, açıktan dış müdahale ile yüzleşti. Yok, olma tehdidiyle, Anadolu'dan toptan sürülme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Ülke teslim alınacak, devlet teslim alınacak, millet esir alınacak ve birbirine kırdırılacaktı. Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük felaket kapımızı çaldı. Üniformalı, kravatlı, apoletli, yıldızlı vatan hainleri 15 Temmuz gecesi, milletin silahlarını yine bu aziz ve fedakâr millete doğrultarak, ülkemizi, milletimizi, demokrasimizi, Cumhuriyetimizi ve aydınlık geleceğimizi yok etmek için planlanmış kanlı bir darbe girişimdir. O gece kanlı örgüt Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamını, Meclisini, İstihbarat teşkilatını, Emniyet ve Silahlı Kuvvetlerini teslim almak için devlet kurumlarını ve milleti bombalamaktan çekinmedi. Bu darbenin arkasında, Çanakkale' de ne kadar uluslar arası güç varsa o kadar güç,o kadar ülke vardır.Tarih boyunca kahramanlık destanları yazan milletimiz bu karanlık gecede  kararlı bir şekilde mücadele edip yeni bir kahramanlık destanı yazdı. Milletimiz 15 Temmuz gecesi sokaklarda, meydanlarda, tıpkı Çanakkale Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, tüm fertleriyle tek yürek, tek bilek olmuş, vatanına tekrar sahip çıkarak tanklarla uçaklarla gelen düşmanlara göğüs germiş, dünya tarihinde bir ilki yaşatarak darbecilere darbe yapmıştır. Milletimiz, üzerine açılan ateşlere, atılan bombalara, yöneltilen tehditlere, gözlerinin önünde vurulan insanlara rağmen asla geri adım atmamış, meydanı darbecilere bırakmamıştır. Milletimiz, gerçek vatan evlatları olan güvenlik güçlerimizle el ele vererek, bu darbe girişimine karşı tarihî bir duruş sergilemiştir. 7’den 77’ye her kesimden, her yaştan, işçisinden patronuna, köylüsünden şehirlisine kadar milletimizin tüm fertleri parti, mezhep, meşrep, siyasi görüş farkı gözetmeksizin darbeciler karşısında tek vücut olmuştur. Milletimiz, bu ülkeyi bölmek isteyen hainlere karşı  Çanakkale’de, Dumlupınar’da ne cevap vermişse, 15 Temmuz’da da aynı cevabı vermiştir. 15 Temmuz karanlık gecesinde bir toprak nasıl vatan olur, nasıl vatan kalır sorularına yanıtlarını; darbecilere karşı ilk kurşunu sıkan kahraman silah arkadaşım, devrem Ömer Halisdemir,  aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz bir kere daha gösterdiler bize. Bu şanlı mücadelede, milletimiz tüm farklılıklarını geride bırakarak tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet ilkeleri etrafında birleşerek büyük bir kahramanlık örneği göstermiştir. Milletimiz, ülkemizin bekası için fedakârca bir direniş göstererek terör örgütünün hain planına engel olmuştur. 15 Temmuz Türkiye' ye yönelen açık bir saldırının ve savaşın ilk aşaması ilk ilan ediliş biçimidir. İçerideki ihanet örgütleriyle beraber Haçlı ruhu, her karışında Şehit kanı olan Anadolu tarihinin sayfalarını kapatmak istemektedir. 1071’den beri devam eden bu gizli plan ve saldırılar bugünde maalesef devam etmektedir. 40 yıl önce bölücü terör örgütü PKK ile sahneye konulan bu plan aynı tarihte kurulan ve sahneye çıkan FETÖ terör örgütü ile yeni yeniden gündeme gelmiştir. 15 Temmuz FETÖ gizli bir ajandayla devletin yönetimini ele geçirmeye çalışmış; ancak milletimiz ülkemizin geleceği için fedakârca bir direniş göstererek terör örgütünün hain planlarına engel olmuştur. 15 Temmuz gibi hain darbelerin bir daha yaşanmaması için milletçe uyanık olup, birlik olmamız ve ders almamız gerekir. 15 Temmuz sonrası kimlik değiştiren kripto FETÖ teröristleri başkaca cemaatlere veya örgütlere sızarak kendilerine yeni alanlar oluşturarak faaliyet göstermekteler. Türkiye bu sinsi örgüt karşında yeniden yapılanmak ve tedbir almak zorunda. Ayrıca devlet FETÖ terör örgütünün yol ve yöntemlerini kullanan hiçbir yapıya müsaade etmemesi gerekir. Siyonist devletlerin ve küresel güç hesaplaşmasının ana cephesi dün olduğu bugünde bizim coğrafyamızdır. Bu hesaplaşma, biz tam bir devlet, özgür ve bağımsız ülke olana kadar devam edecektir. Unutmayalım ki 15 Temmuz gecesi yaşananlar aslında haç ile hilalin, imanla inkarın, hak ile batılın, küfür ile tevhidin savaşıydı. Yüce Allah’ıma şükürler olsun ki bu millet olarak bayrağımızı yere indirtmedik, vatanı böldürtmedik ve demokrasi ve milli irademize canımız pahasına sahip çıktık. Ülkemizin şanlı tarihine kara bir leke olarak geçen bu kalkışmayı unutmamak ve unutturmamak,  asli bir görevdir. Şehitlerimizin aziz hatıralarına ve kanlarıyla müşerref kıldıkları bu topraklara sahip çıkmaya devam edeceğiz. 15 Temmuz'u unutmayacağız, unutturmayacağız. İşte bu minvalde, vatanımıza sahip çıkan demokrasi sevdalısı yüce milletimize bir kez daha teşekkür ediyor; şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum.

  Dr. İmbat MUĞLU