4 Ekim’in anlamı: kutlama değil muhasebe günü
 Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nün amacını “farkındalık, muhasebe ve sorunların önlenmesi” olarak tanımladı. Eroğlu, “Dünya Hayvanları Koruma Günü, yaban hayatı, sahipsiz ve sahipli evcil hayvanlar ile çiftlik hayvanlarının hak ve refahı için yapılanları ve eksikleri görünür kılan bir gündür.” dedi.

Röportajda Eroğlu, Türkiye’de hayvan refahı ve sahipsiz hayvan yönetimi için üç bakanlığın yetkili olduğunu hatırlattı: Tarım ve Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. “Başarı için güçlü bir mevzuat, etkin bir yapılanma ve güçlü bir bütçe birlikte bulunmalı.” ifadelerini kullandı. Sahipsiz hayvanların yönetiminde kısırlaştırma, aşılama, paraziter mücadele, mikroçiple kayıt ve bakımevlerinde uygun refah koşullarında tutulma süreçlerine dikkat çekti.

Mevzuat ve uygulama
Eroğlu, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na yapılan değişikliklerle hayvanların “eşya” statüsünden “can” statüsüne geçtiğini hatırlatarak adli yaptırımların uygulandığını belirtti. Hayvan refahı ilkelerinin 5996 sayılı kanun çerçevesinde de yer aldığını anımsatan Eroğlu, “Hayvan refahı, yalnız sahipsiz hayvanlar için değil, tüm türler için uygulanması gereken bir zorunluluktur.” dedi.

Kayıt ve kısırlaştırma
TVHB ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında ev hayvanlarının kimliklendirilmesine ilişkin protokol kapsamında mikroçiple kayıt uygulamasının yürüdüğünü söyleyen Eroğlu, sahipsiz hayvanlarda işlemlerin tamamlanmasının ardından yeni düzenlemeye göre sokağa geri bırakma yerine bakımevlerinde tutulma pratiğine geçildiğini aktardı. “Şehir içindeki popülasyonun kontrolü için geniş ölçekli kısırlaştırma kampanyaları yürütülmelidir.” değerlendirmesini yaptı.

Bakımevleri ve kapasite
Belediyelerin bakımevleri ve doğal yaşam alanlarının sayı ve kapasite açısından yetersiz kaldığını belirten Eroğlu, “Türkiye’de 1.398 belediye bulunuyor. Mevcut bakımevi sayısı yaklaşık 43. Büyük bölümü metropollerde. Fiziki kapasite ve personel yetersizliği sürüyor.” dedi. Kış koşulları, beslenme ve hijyen gibi refah başlıklarında standardın sağlanması gerektiğini vurguladı.

Liyakat ve istihdam çağrısı
Belediyelerde veteriner işleri birimlerinin veteriner hekimler tarafından yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Eroğlu, “Veteriner işleri birimlerinin başına meslek dışı atamalar yapılmamalıdır.” ifadesini kullandı. İstihdam hedeflerine ilişkin, “Belediyeler için 4.000, Doğa Koruma ve Millî Parklar teşkilatı için 1.000 veteriner hekim istihdamı öneriyoruz.” dedi.

Merkezi ve hızlı koordinasyon ihtiyacı
Sahipsiz hayvan yönetiminde dağınık yetkilerin etkin koordinasyonla birleştirilmesi gerektiğini belirten Eroğlu, “Etki ve sorumluluğu hızla kullanabilen, pratikteki sorunları revize edebilen bütüncül bir yapı gereklidir.” dedi. Salgın hastalık yönetiminde “erken uyarı–erken teşhis–erken müdahale” zincirinin önemini vurguladı.

Kamuoyu bilinci ve okullarda eğitim
Eroğlu, kalıcı çözüm için kamu spotları, yerel medya iş birlikleri ve okul temelli eğitim programlarının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. “Kuduz, uygun kamusal ve bireysel önlemler alındığında yüzde 100’e yakın oranda önlenebilir.” ifadelerini paylaştı.

Yaban hayatı ve iklim bağlantısı
Yaban hayatının ekosistem dengesi için kritik olduğunu belirten Eroğlu, nesli tükenen veya tehlike altındaki türlere dikkat çekerek “Yaban hayatının tahribi, iklim değişikliği ve ekolojik bozulmalarla birlikte insan yaşamını doğrudan etkiler.” dedi. “Hayvanları korumak, geleceğinizi korumak anlamına geliyor.” sözleriyle günün temasını özetledi.

Şiddet ve mesleki güvenlik
Veteriner hekimlere yönelik şiddet olaylarının sürdüğünü belirten Eroğlu, gıda denetimleri, mezbahalar, klinikler ve sahadaki uygulamalarda güvenli çalışma koşulları ve özlük haklarının güçlendirilmesi çağrısında bulundu. “Veteriner hekimlik olmadan sağlıklı yaşam hedefi tutturulamaz.” dedi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI