Bülent İspir: "Pkk’nın Sözde Manifestosu Terörün Son Şantajı Ve Propaganda Oyunudur"

Büyük Birlik Partisi Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent İspir, 26 Ekim 2025’te Kandil’den yayımlanan "Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu"nu şiddetle eleştirdi; metnin gerçek amacının örgütün kanlı geçmişini aklamak, toplumu yanıltmak ve uluslararası baskılara karşı taktiksel bir geri adım olduğunu savundu. İspir, manifestonun tehdit ve şantaj içerdiğini, PKK’nın kendini Kürtlerin tek temsilcisi gibi sunduğunu ve gerçek barışın örgütün tam silahsızlanmasıyla mümkün olacağını belirtti; açıklama, devletin kararlı tutumunu koruması çağrısını içeriyor.

Ekim 28, 2025 - 20:19
Bülent İspir: "Pkk’nın Sözde Manifestosu Terörün Son Şantajı Ve Propaganda Oyunudur"


Bülent İspir, Büyük Birlik Partisi Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, 26 Ekim 2025’te Kandil’den yayımlanan manifestoya ilişkin değerlendirmesinde, "PKK’nın 'Sözde Manifestosu': Bir Terör Örgütünün Son Şantajı ve Propaganda Oyunu" ifadelerini kullandı.
İspir, manifestonun Abdullah Öcalan’ın Şubat 2025 çağrısına dayanarak hazırlandığını söyleyerek, metnin örgütün Türkiye’den çekilme kararını ilan ediyor gibi görünse de gerçekte geçmişteki kanlı eylemleri ve sorumlulukları unutturmaya yönelik bir propaganda aracı olduğunu belirtti.

Örgütün Geçmişi ve İddialar
İspir, PKK’nın 1984’ten bu yana yürüttüğü eylemler sonucu "40 binden fazla insanın ölümüne" yol açıldığını, zorunlu askerlikten kaçırmalar, infazlar ve Kürt aydınlarının susturulması gibi olaylarla Kürt toplumunu da baskı altında tuttuğunu vurguladı. Manifestonun bu geçmişi örtbas etmeye yönelik olduğunu kaydetti.

Manifestonun Niteliği ve Tehlike
İspir, manifestonun açık bir şantaj içerdiğini ifade ederek, örgütün taleplerini "ultimatom" olarak nitelendirdi. Manifestoda yer alan "Medya Savunma Alanları'na çekiliş" ve "demokratik entegrasyon yasalarının gecikmeden çıkarılması" gibi ifadelerin, barış çağrısı değil güç gösterisi ve pazarlık aracı olduğunu savundu.

Kürt Temsilciliği İddiası
İspir, PKK’nın kendisini tüm Kürtlerin temsilcisi gibi göstermesini eleştirerek, örgütün köy yakmaları, esnafı haraca bağlaması ve muhalif Kürt partilerini sindirmesi gibi uygulamalarla Kürt toplumunu baskı altında tuttuğunu, gerçek Kürt temsilcilerinin barıştan yana olduğunu belirtti.

Sonuç ve Çağrı
İspir, gerçek barışın örgütün tam silahsızlanması, liderlerinin hesap vermesi ve mağdurlardan özür dilemesiyle mümkün olacağını söyledi ve Türkiye’nin bu tür şantajlara boyun eğmemesi gerektiğini vurguladı. Açıklamanın sonunda, geçmişten günümüze gelen tutumu özetleyerek, Şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu ve Genel Başkan Mustafa Destici’nin de ifade ettiği gibi "Terörle müzakere olmaz, terörle mücadele olur" değerlendirmesine atıf yaptı.


Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI