Epilepsi ve Yaşam Derneği Başkanı Ebru Öztürk: “Engellilerin sadece bir gün hatırlanmaması için empati sağlıklıyken başlamalıdır”
3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında açıklama yapan Epilepsi ve Yaşam Derneği Kurucusu ve Başkanı Ebru Öztürk, engellilerin yalnızca özel günlerde gündeme gelmesinin büyük bir eksiklik olduğunu belirtti. Öztürk, her bireyin bir gün engelli olabileceğini vurgulayarak empati bilincinin daha sağlıklıyken geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Engelin değil, bireyin güçlülüğünün belirleyici olduğuna dikkat çeken Öztürk, çocuklara yönelik farkındalık çalışmalarından tarihsel örneklere, erişilebilir şehir planlamasından sosyal destek ihtiyacına kadar birçok başlıkta değerlendirmelerde bulundu.
Epilepsi ve Yaşam Derneği Kurucusu ve Başkanı Ebru Öztürk, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, engelli bireylerin toplumda yalnızca belirli günlerde hatırlanmasının ciddi bir eksiklik olduğunu ifade etti. Öztürk, “Engelliler sadece bir gün hatırlanmamalı, empati sağlıklıyken başlamalıdır.” dedi.
“Hayatın ne getireceği belli değildir”
Öztürk, her insanın yaşamının herhangi bir döneminde engelli olabileceğini belirterek empati çağrısında bulundu. “Hiç kimse engelli olmak istemez. Ancak hayatın ne getireceği belli değildir. Engelli olduğunuz gün bu sorunlarla karşılaşmamak için, bugün empati yapmanız gerekir.” sözleriyle farkındalık bilincinin erken gelişmesinin önemini vurguladı.
“Önemli olan engelin değil, kişinin güçlü olmasıdır”
Engelli bireylerin mücadele gücüne dikkat çeken Öztürk, hastalık ya da engelin yalnızca yarısının tıbbi yöntemlerle çözülebildiğini, kalan kısmının ise bireyin hayata bakışı, direnci ve özgüveniyle şekillendiğini söyledi. “Kişi, keşkelerde boğulursa içe kapanır, kendine güvenini kaybeder. Önemli olan engelin değil, kişinin daha güçlü olmasıdır.” diyen Öztürk, kolları olmadan yüzen sporcular, görmeden sahne alan komedyenler ve işitme engeliyle müzik yapan sanatçılar gibi örnekleri hatırlattı.
“Ağaç yaşken eğilir”
Engellilik farkındalığının en etkili şekilde çocuklara anlatılabileceğini dile getiren Öztürk, bu amaçla hazırlanan eğitim çalışmasını Milli Eğitim Bakanlığı’na sunduklarını açıkladı. “Yetişkinlere ne kadar anlatsak da değişim sınırlı oluyor. Oysa çocuklara verilen eğitim geleceğin bilinçli bireylerini oluşturur.” ifadelerini kullanan Öztürk, Çince bir atasözüne atıf yaparak eğitimin uzun vadeli etkisini vurguladı.
Tarihten örneklerle mesaj: “Engel değil, irade belirler”
Öztürk, tarihte engellerine rağmen büyük başarılar elde etmiş isimleri hatırlattı. Timurlenk’in savaş yaralarına rağmen devlet yönettiğini, Franklin Roosevelt’in çocuk felci ve epilepsiye karşın ABD Başkanı olduğunu, Stephen Hawking’in tüm bedensel kayıplarına rağmen dünyaya yön veren bir fizikçi olarak çalıştığını söyledi. Beethoven’ın işitme engeline rağmen büyük eserler verdiğini, Thomas Edison’un ise aynı engelle bilime ışık tuttuğunu aktardı. Kendi yaşamından da örnek veren Öztürk, ağır epilepsi nöbetlerine rağmen dernek ve platform kurarak binlerce kişiye destek olduğunu, nörologların kendisini “bir mucize” olarak tanımladığını belirtti. Başarıya ilişkin görüşünü ise “Başarının sırrı ‘Yapacağım, yapabilirim’ diyebilmektir.” sözleriyle ifade etti.
“Toplum desteği ve mahalle baskısının azalması başarının önünü açar”
Öztürk, engelli bireyler için aile ve toplum desteğinin kritik bir güç kaynağı olduğunu belirtti. Psikolojik dayanışmanın ve mahalle baskısından uzak bir çevrenin kişinin sosyal hayata katılımını artırdığını dile getirdi.
“Ortak alanlar tüm engellilere uygun hale getirilmeli”
Plansız şehirleşmenin engelli bireylerin günlük yaşamını zorlaştırdığını söyleyen Öztürk, yöneticilere erişilebilirlik çağrısı yaptı. Öztürk, otogarların, garların ve metro alanlarının tüm engel gruplarına uygun hâle getirilmesinin zorunlu olduğunu belirterek, “Erişilebilir asansörler, geniş giriş kapıları, sarı rehber yollar, işaret dili desteği, yoğun iş yerlerinde kalp krizi ve epilepsi ilk yardım bilgisine sahip personel bulundurulması kamunun engelliye verdiği değerin göstergesidir.” dedi.
“Engeliniz ne olursa olsun; sizi durduramaz”
Öztürk açıklamasını, “Engelinizin derecesi ne olursa olsun, sizi engelleyemez; yeter ki siz kendinizi engellemeyin.” sözleriyle tamamladı. Engellilerin yalnızca bir gün hatırlanmadığı, empati ve toplumsal duyarlılığın güçlendiği bir anlayışın yerleşmesi temennisinde bulundu.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI