Gelecek Partili Doğan Demir: “Bu iklim yasasıyla üreticiye yük, sanayiye belirsizlik, yerel yönetimlere dışlanmışlık veriliyor”

Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada İklim Kanunu teklifine yönelik kapsamlı eleştirilerde bulundu. Demir, yasanın Paris Anlaşması ve AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde hazırlandığını ancak uygulama netliği, sosyal adalet, sanayi koruması ve yerel yönetim desteği açısından yetersiz kaldığını belirtti. “Türkiye bu sürecin edilgen uygulayıcısı değil, yol haritasını kendi çizen aktörü olmalı” dedi.

Temmuz 2, 2025 - 04:32
Gelecek Partili Doğan Demir: “Bu iklim yasasıyla üreticiye yük, sanayiye belirsizlik, yerel yönetimlere dışlanmışlık veriliyor”


Gelecek Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir, 1 Temmuz 2025’te TBMM Genel Kurulu’nda İklim Kanunu’nun 12. maddesi üzerine söz alarak, yasanın teknik, sosyal, ekonomik ve çevresel açıdan eksik ve riskli yönlerini detaylarıyla ortaya koydu.

“Yasanın adı iklim, içeriği belirsizlik”
Demir, kanunun küresel karbon piyasalarına uyum amacını taşıdığını ancak uygulamada sanayi, tarım ve küçük üreticiye ciddi mali yük getirdiğini söyledi. Emisyon ticaret sistemi, karbon kotası, yeşil finansman gibi kavramların yasal dayanağının zayıf, kurumsal koordinasyonun eksik olduğunu belirtti.

“Sanayiciye yük, üreticiye maliyet, yerliye destek yok”
Kanunun özel sektör için somut yatırım, teşvik ve finansman mekanizmaları içermediğini vurgulayan Demir, küçük çiftçi ve düşük gelirli haneler gibi en kırılgan kesimlere yönelik hiçbir sosyal politika geliştirilmediğini ifade etti. “Yasa dezavantajlıları korumuyor, üretimi desteklemiyor” dedi.

“Paris Anlaşması adına Türkiye cezalandırılıyor”
AB ve ABD'nin sanayileşme döneminde doğayı sınırsızca kirlettiğini ancak şimdi gelişmekte olan ülkelere ek maliyet dayattığını belirten Demir, “Türkiye karbon yükümlülükleri nedeniyle kendi üreticisini kurban etmemelidir” ifadesini kullandı.

“Yerel yönetimler dışarıda bırakıldı”
İklim mücadelesinde yerel yönetimlerin rolüne dikkat çeken Demir, belediyelerin finansman, kadro ve uygulama açısından sürecin dışında bırakıldığını belirtti. “Yereli sürece katmadan sahada başarı mümkün değil” dedi.

“Sivil toplum ve bağımsız denetim şart”
Demir ayrıca, yasanın karar alma süreçlerinde sivil toplum, akademi ve özel sektörün yer almadığını, denetim süreçlerinin ise bağımsızlıktan uzak olduğunu vurguladı. “Danışma kurulları, sektörel planlar, şeffaf raporlama ve bağımsız denetim olmadan bu yasa yürümez” dedi.

“Türkiye edilgen değil, yön veren olmalı”
Konuşmasını, “Türkiye kendi iklim ve üretim dengesini kurmalı, küresel baskıların altında ezilmemelidir” diyerek tamamlayan Demir, İklim Kanunu’nun yeniden yapılandırılması çağrısında bulundu. “Gelecek kuşaklara bırakacağımız en değerli miras, katledilmemiş bir doğadır” dedi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI