Kazakistan ve Türkmenistan Liderleri Hankendi Zirvesine Neden Katılmadı?

Azerbaycan’ın ev sahipliğinde düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’ne Kazakistan ve Türkmenistan liderlerinin katılmaması dikkat çekti. Türk siyaset bilimci Seyit Aydın, Rusya ile yaşanan gerginlikler ve FETÖ etkisinin bu kararda etkili olduğunu belirtti.

Temmuz 8, 2025 - 10:44
Kazakistan ve Türkmenistan Liderleri Hankendi Zirvesine Neden Katılmadı?

FETÖ ve Rusya faktörü mü etkili oldu? Prof. Dr. Seyit Aydın’dan dikkat çeken analiz

Azerbaycan’ın ev sahipliğinde Hankendi’nde toplanan İktisadi İşbirliği Teşkilatı (ECO) zirvesine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in yanı sıra İran, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Pakistan liderleri ile KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar katıldı. Ancak Kazakistan ve Türkmenistan liderlerinin zirvede yer almaması dikkat çekti.

Prof. Dr. Seyit Aydın, iki liderin kritik buluşmaya katılmamasının ardında yatan sebepleri değerlendirdi. Aydın’a göre bu kararın arkasında Rusya’nın bölgedeki baskısı ve FETÖ’nün Türk coğrafyasındaki etkinliği yatıyor.

Rusya’nın Gölgesi Zirveye Düştü

Aydın’a göre, Kazakistan ve Türkmenistan’ın zirveye katılmamasındaki ilk etken, Rusya ile Azerbaycan arasındaki son dönemde tırmanan gerginlik. Ocak 2022’de Kazakistan’da çıkan protestolar sırasında Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (CSTO) kapsamında 2.500 Rus askerinin ülkeye yerleşmesi, Moskova’nın bölgedeki nüfuzunu bir kez daha gösterdi.

“Rusya bu yolla Türkistan’daki hegemonyasını pekiştirdi. Kazakistan’ın çekingenliğinin ardında da bu baskı olabilir,” diyen Aydın, Türkmenistan için ise farklı bir noktaya dikkat çekiyor.

Türkmenistan’ın milli marşındaki “bîtarafız” (tarafsızız) ifadesini hatırlatan Aydın, tarafsızlık politikalarının Rusya-Azerbaycan gerilimi bağlamında etkili olmuş olabileceğini vurguladı:

“Türkmenistan’ın tarafsızlık ilkesi ve Rusya faktörü, liderin zirveye katılmamasında belirleyici olabilir. Ancak Türkiye olarak Türkmen kardeşlerimize her zaman ‘Biz sizin yanınızdayız’ mesajını güçlü bir şekilde iletmeliyiz.”

FETÖ Tehlikesi Türk Coğrafyasında Yükseliyor

Aydın’a göre asıl ve daha büyük tehlike ise FETÖ’nün Türk dünyasındaki yapılanması. 1991’den bu yana Türk Cumhuriyetlerinde örgütlenen FETÖ, devlet kademelerinde kritik pozisyonlara yerleşerek etkinliğini artırıyor. Özellikle Kazakistan, bu tehdidin en yoğun hissedildiği ülkelerin başında geliyor.

“FETÖ, Türk Cumhuriyetlerinde devlet politikalarını etkileyebilecek seviyeye ulaştı. Yakın gelecekte Kazakistan’da Türkiye’nin faaliyetlerine karşı sınırlamalar görebiliriz. Tehlikenin büyüklüğünü tüm Türk dünyasına anlatmamız gerekiyor.”

Türkiye’de de FETÖ’nün yeniden kadrolaşmaya başladığını belirten Aydın, örgütün yeni taktikler geliştirdiğine dikkat çekti:

“FETÖ, bir İslami cemaatin içine sızarak ve akrabalık, dostluk, menfaat ilişkilerini kullanarak devlet kademelerine yerleşmeye devam ediyor. Sermayesi yeniden canlandı. Sözde samimi itiraflar ve etkin pişmanlık gibi hileli yollarla kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.”

Çözüm Önerisi: Türk Barış Gücü ve Güvenlik Birimi

Prof. Dr. Aydın, Türk Cumhuriyetleri arasında güvenlik ve istihbarat iş birliğinin artırılması gerektiğini vurguladı. Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde bir “Güvenlik ve Askeri İş Birliği Birimi” kurulabileceğini ve “Türk Barış Kuvveti”nin ihtiyaç olan bölgelerde görev yapabileceğini önerdi.

“Türk Devleti güçlüdür ve elbette üstesinden gelir. Ancak 15 Temmuz’da verdiğimiz 252 şehit ve 2.734 gazinin acısını bir kez daha yaşamaya tahammülümüz yok.”

Kazakistan ve Türkmenistan liderlerinin Hankendi Zirvesine katılmaması, sadece diplomatik bir tercih değil; bölgesel dengeler açısından da önemli bir mesaj niteliğinde. Türk dünyası, güvenlikten eğitim sistemine kadar pek çok alanda ortak tehditlere karşı daha sıkı bir dayanışma sergilemek zorunda.

CUMHA