davutzat @ gmail.com

Zemheri soğuklarının sonuna geldik. İlk cemre havaya düştü. İkinci ve üçüncüsü de kapımızda beklemektedir. Cemre demek baharı müjdelemektir. Bahar ise yeni başlangıç ve yeni ümitler demektir.

Her cemre ile başlaması ümit edilen baharlar, hayati açıdan tercihlerimize de yön, ışık ve umut olmaktaydı. Bu beklentiler olmalıydı ki, hayata tutunabilelim. Yeni kararları heyecanlarla alabilelim. Umutlarımız tükenmesin ki, yaşadığımız sürece tutunduğumuz dallar elimizde kalmasın. Bilgi, tecrübe, iyi niyet ve sezgisel kabiliyetlerimiz sayesinde derin sularda boğulmayalım ve çıkmaz sokaklara girmemiş olalım. Gücümüzün yetmeyeceği dik yokuşlarda nefessiz kalmamak için cemre sıcaklığına her zaman ihtiyacımız olmalı diye düşünüyorum.

Ülkemizle ilgili tarihin tekerrür sayfaları yeniden çevrilip evrilmek isteniyor. Rabbim; vatan, bayrak, din ve değer düşmanlarına fırsat vermesin! Yeni cemre bizlere yeni umutlarla gelsin. Yüreklerimize sevgi tohumları ekilsin ki, insanlık; kardeşçe, huzurla, barışla ve güven içinde bir hayat sürebilsin.

Evet, yılın ilk cemresi ile baş başayız. Çoğu yerde çiğdemler çıktı. Ağaçlar tomurcuklandı. Buğdaylar ve çimenler karlı örtü kalktığında toprağımızı yeşille destanlaştıracak.  

Cemrenin, umutlarımızı da yeniden tomurcuklandırması, yeşillendirmesi tek dileğimdir.

Güzel düşünmek, güzel bakmak ve güzel şeyler yapmak hisli bir yolculuğa çıkarır insanı. Anlamak ve anlaşılmak açısından hisler dünyası oldukça önemli değil midir? İşte bu kapının anahtarlarından birisi de hiç kuşku yok ki, cemredir. Don etkisiyle uyuşmuş kış gönüllülerin uyanması için kaçırılmayacak bir fırsattır bu dönem. Her cemrede hava değişikliklerinin yaşanması muhtemel. Mevsim düzeyinin ötesinde değişimler yaşanır. Daha çok da karlı fırtınalı geçer cemreler!

Cemrelerden örnek alarak birazcık hayatımıza kapı aralayalım isterseniz.

Ne dersiniz?

Cemre bekleyen yüreklere, meltemli bahar beklentisinin karşılığını aldığı güzel  kavuşmalar diliyorum.