veyseltanerucar @ gmail.com

Kelimeler… 

Hangi birini anlatalım. 

Sahi! Kelimeler mi insanı anlatır yoksa insan mı kelimeleri. 

İnsandan önce levhi mahfuz da yaratıcının kaleminden dökülen o ilk kelimelerdir aslında her şeyin delili. O yüzden bence kelimeler olmasa sanki insanda yok gibi.

Alimlerin dediği gibi her şey zıttı ile kaim değil mi? Var ve yok gibi.  

Hangi birini anlatalım.. 

“Etkilendiğin olaylarda ki suskunluğun yok oluşun başlangıcıdır demişler”. O yüzden beden cesedini ayakta tutan ruh gibi kelimelere ruh giydirip, hayatı anlatmakta ve anlamadayız. Varlığımızın dili kelimelerdir yani.

Kelimeler mi insanı anlatır yoksa insan mı kelimeleri derken, hangi kelimeler ile anlatalım insanı ya da insan olarak hangi kelimeleri anlatalım diye düşünürken ,işte tam o arada... Bir kelime seçtim insanı anlatmak için; 

SADAKAT dedim adına.

Seviyorum kelimesinin bedeli olan sadakat kelimesi, nereye baktıysam ALDATMA larla noktalanmış.Aldatılan bir insanın gözyaşındaki manaya kelime bulamadım. 

Bir kelime seçtim; DOSTLUK dedim adına. Paha biçilemez diye koydum en yukarıya. Sonra baktım ki satmışlar onu da. Ucuz çıkarlar uğruna. İnsanın insana güveninin yıkıldığı o kalp kırıklığına bir kelime bulamadım. 

Bir kelime seçtim; VEFA dedim adına. Var olmanın gerçekliğinde, kimi ihtiyar bekleyişleri yarı yolda bırakmamak için ailelere hediye ettim. Hayırsız evlatları görünce sonra, baktım ayakkabılıkta kalmış hediyem, açılmamış.

Bir kelime seçtim insanı anlatmak için, bir kelime. BARIŞ dedim. Kelimelerle var olduğumuz bu hayatta yine zıttına kaim olup, her barışın savaşla geldiğini gördüm. Elinde silahla babasının cesedinin başında intikam yemini eden 9 yaşındaki çocuk söyledi bunu bana.

Sustum… 

Oda olmadı, sonra başka bir kelime seçtim. DÜRÜSTLÜK koydum adını. Sordum soruşturdum. Tanıyan var mı diye. Çok canı yandı diye gitti buradan dediler. Hep ona benzemek isteyenler bedel öder dediler.

Üzüldüm….  

Bıraktım sonra kelime seçmeyi. İnsanın kendisine döndüm. Susarak…Yok oluşun başlangıcımıydı bu suskunluk,yoksa yeni bir var oluşun mu?

İzledim…

Dinledim… 

Ve yazdım… 

Suskunlukta ki manaya gizlediğim kelimeler sıralandı sonra.  Dile geldi. Kimi zaman AŞK oldu, kimi zaman ŞÜKÜR. Kâh FEYZ oldu, kâh MUHABBET.Ve bir sürü bişey... 

Ey insan! Kelimelere giydirdiğimiz ruh, ona biçtiğimiz rol hayatımızın ta kendisi değil mi aslında? İçerde ne varsa dile de o dökülmez mi vesselam?

İnsanı anlatmaya ne hacet herkes kendi dilinin esiri değil mi? 

Evet evet.Herkes kelimelerinin esiri…. 

 

Selametle