Türk düşünce dünyasının unutulmaz ismi Cemil Meriç'in bilinmeyen yaşamı ortaya çıktı
Türk edebiyatının unutulmaz kalemi Cemil Meriç'in yaşamı, yazarlık yolundaki mücadeleleri ve görme yetisini kaybettikten sonraki üretken dönemi, detaylarıyla yeniden merak uyandırıyor ve araştırılıyor.

Türk edebiyatının önemli isimlerinden yazar, çevirmen ve düşünür Hüseyin Cemil Meriç, 12 Aralık 1916'da Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde dünyaya geldi. Ailesi Balkan Savaşları nedeniyle Dimetoka'dan göç etmişti. Çocukluğunun ilk yıllarını Antakya'da geçiren Meriç, eğitim hayatına Reyhanlı ve Antakya'daki okullarda başladı.
İlk Yazılar ve Gençlik Yılları
Edebiyata erken yaşta ilgi duyan Meriç'in ilk yazısı "Geç Kalmış Bir Muhasebe", Antakya'daki Yenigün gazetesinde yayımlandı. Fransız eğitim sistemi uygulayan Antakya Sultanisi'nde okurken, milliyetçi düşünceleri nedeniyle diploma alamadan İstanbul Pertevniyal Lisesi'ne geçmek zorunda kaldı.
Geçim sıkıntısı nedeniyle İstanbul'dan dönerek İskenderun'a gitti, burada öğretmenlik ve tercüme gibi işlerde çalıştı. 1939 yılında siyasi suçlamayla tutuklandı ancak kısa süre sonra beraat etti.
Edebiyat ve Öğretmenlik Kariyeri
1940 yılında İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu'na kabul edilip Fransızca öğretmenliği yaptı. 1942'de Elazığ Lisesi'nde göreve başlayan Meriç, öğretmen Fevziye Menteşeoğlu ile evlenerek iki çocuk sahibi oldu.
İstanbul Üniversitesi'nde 1946 yılında Fransızca okutmanı olarak başladığı görevini, 1974 yılına kadar devam ettirdi. Bu dönemde çeşitli dergilerde yazılar yazdı, Victor Hugo'nun eserlerini tercüme etti.
Görme Yetisini Kaybetmesi ve Üretkenlik Dönemi
38 yaşında yaşadığı bir kazada görme yetisini tamamen kaybeden Meriç, buna rağmen yazmayı ve üretmeyi sürdürdü. Çevresindekilerin desteğiyle sözlü tercüme ve dikte yöntemleriyle eserlerini oluşturdu.
1964'te ilk telif kitabı olan "Hint Edebiyatı" yayımlandı. Sosyoloji ve kültür tarihi üzerine dersler verdi ve çeşitli konferanslarda konuştu. "Bu Ülke", "Umrandan Uygarlığa" ve "Kırk Ambar" eserleri Türk düşünce hayatında önemli izler bıraktı.
Son Dönem ve Mirası
Eşini kaybettikten sonra sağlık sorunları yaşayan Meriç, 1987 yılında hayata veda etti. Cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilen Meriç'in ismi, çeşitli kurum ve merkezlerde yaşatılmaya devam ediyor. Reyhanlı’daki doğduğu ev ise müzeye dönüştürülmüş durumda.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI