Başkent Trafik ve İş Kaza Mağdurları Derneği Genel Başkanı Av. Seffan Kılınç: “Trafik dersi okul öncesinden itibaren zorunlu hale gelmeli”

Başkent Trafik ve İş Kaza Mağdurları Derneği Genel Başkanı Av. Seffan Kılınç, CUMHA Cumhur Haber Ajansı’na verdiği özel röportajda, derneğin kuruluş sürecini, trafik kazası mağdurlarına sağlanan destekleri ve Türkiye’de trafik güvenliği konusunda yürütülen çalışmaları anlattı.

“Derneğimiz 2010’dan bu yana İçişleri Bakanlığı’na kayıtlı olarak çalışıyor”
Kılınç, Başkent Trafik ve İş Kaza Mağdurları Derneği’nin 2010 yılında kurulduğunu hatırlatarak, “Dernek statüsü adı altında, dernekler İçişleri Bakanlığı’na bağlı, dernekler masasına kayıtlıdır. Derneğimiz de 2010 yılında aynı şekilde bakanlığımızın bünyesinde ve dernekler masasına kayıtlı olarak faaliyetlerini o günden bugüne devam etmektedir.” dedi.

Genel merkezin Ankara’da bulunduğunu belirten Kılınç, “Şu anda Türkiye’de 67 ilde ve 144 noktada temsilcilerimizle birlikte trafik kazası geçirmiş olan mağdurlarımızın yardımına koşuyoruz, onlara hukuki desteğin yanında psikolojik destek sunmaya da çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Trafik kazası olmadan önce eğitim, sonrasında hukuki ve psikolojik destek
Kılınç, derneğin öncelikli hedefinin trafik kazaları yaşanmadan önce önleyici tedbirlere katkı sunmak olduğunu vurgulayarak, “Gerekli tedbir ve önlemlerin alınması noktasında ciddi manada eğitim çalışmaları, zaman zaman çalıştaylar, seminerler ve sempozyumlar yapmaktayız.” diye konuştu.

Her yıl “sinerji toplantıları” adı altında Türkiye’deki bütün temsilcileri Ankara’da topladıklarını belirten Kılınç, bu toplantılarda trafik güvenliği, mağdur hakları ve saha tecrübeleri konusunda genel bilgilendirme yaptıklarını söyledi.

Destekten yoksun kalma, maluliyet ve bakıcı tazminatları anlatılıyor
Hukukçu kimliğine de dikkat çeken Av. Seffan Kılınç, trafik kazası mağdurlarına sunulan hukuki desteği şöyle anlattı: “Biz hukukçuyuz. Hukuki destek noktasında, bir mağdurun yakınlarının vefat etmiş olması sonucunda geride kalanlara ‘destekten yoksun kalma tazminatı’ dediğimiz tazminat hakkında bilgi veriyoruz. Kendi hukuki haklarını tane tane, bir bir anlatmaya çalışıyoruz; ikinci bir mağduriyet yaşanmaması adına tüm haklarını izah ediyoruz.”

Yaralamalı trafik kazalarında kusur oranlarına ve maluliyet derecesine göre hesaplanan tazminatlara dikkat çeken Kılınç, “Kişinin sürücü, yaya ya da yolcu konumunda olup olmamasına göre kusur devreye giriyor. Yaşamış olduğu trafik kazası sonucunda maluliyet oranına göre, sürekli, geçici ve bakıcı tazminatları olmak üzere üç tür tazminat söz konusu. Bunları güzel bir şekilde anlattıktan sonra, mağdur bizimle çalışmak isterse hukuki yol gösterip tazminatları noktasında yardımcı oluyoruz.” dedi.

Maddi hasarlı kazalarda değer kaybı ve pert farkı uyarısı
Maddi hasarlı trafik kazalarında da büyük hak kayıpları yaşanabildiğini belirten Kılınç, “İki aracın çarpışması sonucu araçlardan birinin değer kaybı söz konusu olabiliyor. Eğer ‘orijinal parça’ dediğimiz parça takılmamışsa hasar farkı ortaya çıkıyor. Araç pert olmuşsa ve yeterince pert ücreti verilmemişse, pert farkı dediğimiz noktaları mağdurlarımıza anlatıyoruz. Sonrasında en güzel şekilde mağduriyetlerini gidermeye yardımcı oluyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden ödül: “Bugün o ödülü aldım”
Derneğin her yıl düzenli olarak yaptığı “sinerji” panellerinin artık gelenek haline geldiğini aktaran Kılınç, “Türkiye’de bulunan temsilci arkadaşlarımız, Ankara merkezdeki temsilci arkadaşlarımız sık sık ‘Bu senenin sinerji konusu ne olacak’ diye sormaya başladı.” dedi.

Sivil toplum kuruluşu olarak zaman zaman kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaptıklarını söyleyen Kılınç, “Bu sene Ankara Büyükşehir Belediyemizin Kent Konseyi bizimle bir çalıştay yapmak istedi. Hatta bugün itibarıyla Ankara’da bulunan gönüllü dernekler içerisinde 25 derneğe ödül töreni vardı ve Başkent Trafik ve İş Kaza Mağdurları Derneği de bugün o ödüle layık görüldü. Yönetim kurulunda ve Türkiye’de temsilci konumunda bulunan arkadaşlar adına bugün o ödülü aldım.” diye konuştu.

“2024’te bir milyon 44 bin trafik kazası oldu, günlük 17 kişi hayatını kaybediyor”
Türkiye’de trafik kazalarının vahim boyutlara ulaştığını vurgulayan Av. Seffan Kılınç, TÜİK verilerine atıf yaparak, “Geçen sene 2024 yılında TÜİK verilerine göre 1 milyon 44 bin trafik kazası oldu ve bunun 386 bin tanesi ölüm ve yaralanmayla meydana geldi.” bilgisini paylaştı.

Bu kazalardaki yaralanmaların çoğunun daha sonra ölüme dönüştüğüne dikkat çeken Kılınç, “Bilançoya vurduğumuzda her gün 17 vatandaşımızın ölümünden bahsediyoruz. Bir milyon 44 bin rakamı, tüyler ürpertici, çok ciddi bir rakam.” değerlendirmesinde bulundu.

Trafik dersi okul öncesinden zorunlu olsun çağrısı
Kılınç, Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde yürüttükleri girişimlere ilişkin olarak, “Bakanlık nezdinde özellikle Milli Eğitim Bakanlığımızın nezdinde, trafik derslerinin okul öncesinden başlayarak zorunlu ders olarak okutulması talebimiz var. İlgili bakana ısrarlı bir şekilde bunu söylüyoruz.” dedi.

Bu talebin gerekçesini anlatan Kılınç, “Trafik kazaları ülkemizde çok ciddi manada, çok fazla. Peki bunu önleyici tedbir var mı? bizim AR-GE çalışmalarımızda Avrupa ve Asya ülkelerini dikkate aldık. O ülkelerde trafikte çok araç var ama kazalar bu kadar meydana gelmiyor, vatandaşları bu kadar vefat etmiyor ya da yaralanmıyor.” ifadelerini kullandı.

Kılınç, bu ülkelerdeki farkın eğitim programlarında ortaya çıktığını belirterek, “O ülkelerin müfredatlarında 50–100 yıl önce bu trafik bilincini kendi vatandaşlarına, çocuklarına küçükken aşılamışlar. O çocuklar büyüdüklerinde direksiyona geçtiklerinde bilinçaltı eğitim sayesinde daha dikkatli oluyorlar. Biz de bu etkiyi özellikle gördük.” diye konuştu.

“Üst geçit var ama kullanılmıyor, bedeli hayat oluyor”
Yaya güvenliği konusunda da ciddi bilinç eksikliği olduğuna dikkat çeken Kılınç, “Özellikle yaya geçitlerinde, üst geçitlerde, köprü ve köprü altlarında mutlaka bu eğitimin alınmış olması lazım. Bazen vatandaşlarımız gerçekten bilmiyor; 50 metre ötede üst geçit, alt geçit ya da yaya geçidi olmasına rağmen bunları kullanmayarak aniden karşıdan karşıya geçiyorlar ve maalesef hayatlarıyla bunun bedelini ödüyorlar.” dedi.

Derneğin hem önleyici bilinçlendirme çalışmalarıyla, hem de kaza sonrası hukuki ve psikolojik destekle bu tablonun değişmesine katkı sunmaya çalıştığını vurguladı.

Gönüllü psikologlar, travma sonrası ücretsiz seanslar
Dernek bünyesinde gönüllü psikologların görev yaptığını belirten Kılınç, “Trafik kazası geçirdikten sonra vatandaşlarımız çok ciddi travmalarla karşı karşıya kalıyor. Biz hem hukuk bürosu hem dernek olarak, bizimle irtibata geçen mağdurlarımızın kanayan yaralarına, travmalarına bir nebze olsun yardımcı olabilir miyiz mülahazasıyla hareket ediyoruz.” diye konuştu.

Kılınç, “Psikolog arkadaşlarımız, mağdurlarımıza seanslar uygulayarak yardımcı olmaya çalışıyor. Bazı mağdurlarımız trafik kazası yaptıktan sonra ön koltuğa binemiyor, araç kullanamıyor. Bu korku ve paniklerini yenmeleri noktasında psikolojik destek sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Rehabilitasyon merkezleriyle protokol, evden alıp tedaviye taşıma
Kılınç, derneğin önemli hizmetlerinden birinin de fizyoterapi ve rehabilitasyon merkezleriyle yapılan protokoller olduğunu belirterek, “Bu merkezlerle anlaşarak, mağdur olmuş vatandaşlarımızı ücretsiz şekilde evlerinden alarak ilgili rehabilitasyon merkezine götürüp tedavilerini yaptırıyoruz, ardından tekrar evlerine bırakıyoruz. Bu, mağdurlarımız açısından gerçekten muazzam bir hadise.” dedi.

100 üniversite öğrencisine burs desteği
Eğitim alanındaki desteklere de değinen Kılınç, “Bu sene dernek olarak, Başkent Trafik ve İş Kaza Mağdurları Derneği olarak, mağdurlarımızın üniversiteyi kazanmış öğrencilerinden 100 öğrencimize burs verdik.” bilgisini paylaştı.

“Sivil toplum kimliğiyle çıkar çatışmasından uzak durmak için dernek kurduk”
Meslek hayatının başında trafik kazaları alanında büyük bir boşluk gördüğünü dile getiren Av. Seffan Kılınç, derneğin kuruluş motivasyonunu şu sözlerle anlattı: “Türkiye’de trafik kazaları çok ciddi manada kanayan bir yaraydı. Avukatlığa başladığımda bu eksikliği gördüm. Avukat olarak yaklaştığınızda insanlar maddi olarak bir menfaat mi var diye düşünebiliyor. O çıkar çatışmasına girmeden bir sivil toplum kuruluşuyla hareket etmem gerektiği kanaatine vardım.”

Kılınç, 2010’da kurulan derneğin ana tüzüğünde tamamen gönüllülük esasına dayalı bir yapı oluşturduklarını vurgulayarak, “Bu işin sonuç boyutunda mağdurlarımızın bize yaptıkları dualar, sonrasında hukuk birimindeki arkadaşlarla irtibat halinde olup tazminat ve hukuki süreçlerini güzel bir şekilde sonuçlandırmamız, bizi daha çok motive etti.” diye konuştu.

67 ilde temsil ağı, 600 gönüllü, hedef 5 bin gönüllü
Derneğin büyüyen temsil yapısına dikkat çeken Kılınç, “Türkiye’nin birden fazla ilinde arkadaşlarımız ‘Biz de sizinle çalışabiliriz’ demeye başladı. Çalışan arkadaşlarımız arasında kamuda çok güzel üst bürokratlar var; bulundukları il, ilçe ve beldelerde çok güvenilir insanlar.” dedi.

Yürütülen çalışmaların ilgili valilikler, kaymakamlıklar, sivil toplum kuruluşları ve belediyelerle koordinasyon içinde yapıldığını söyleyen Kılınç, “Trafik kazalarını önleme adına bir nebze olsun çalışmalarımız oldu. Bu kazalardaki sayıyı mümkün olduğu kadar aza indirmek, en azından bir milyonun altına çekmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kılınç, “Türkiye’de şu anda bizimle temsilci olarak 600’e yakın gönüllü arkadaşımız çalışıyor. Dernek programımızda bunu 5 bin arkadaşla yürütmek istiyoruz.” diyerek gönüllü ağını genişletme hedefini paylaştı.

“Türkiye’de trafik kazaları olmasın, sevdiklerini üzme, trafik kurallarına uy”
Başkent Trafik ve İş Kaza Mağdurları Derneği’nin hedefini anlatan Av. Seffan Kılınç, “Biz bu işi Türkiye’de ‘trafik kazaları olmasın’ sloganıyla, ‘Sevdiklerini üzme, trafik kurallarına uy’ çağrısıyla anlatmak istiyoruz.” dedi.

Kılınç, trafik güvenliğinin yalnızca sürücülerin değil, yayaların, kurumların ve tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekerek, vatandaşları kurallara uymaya, çocuklarını trafik bilinciyle yetiştirmeye ve bilinçlendirme çalışmalarına destek vermeye davet etti.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI