“Halk soruyor, duayenler cevap veriyor” buluşması: Köyden tarıma, eğitimden yönetime somut adım çağrısı ve “Anadolu’yu ayağa kaldırma” mesajları
Ankara Meclisi Anadolu Birliği’nin Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde yaptığı toplantıda eski bakanlar, milletvekilleri, akademisyenler ve sivil temsilciler Anadolu odaklı yeni politika ihtiyacını vurguladı. Program Mehteran gösterisiyle açıldı. Konuşmalarda köylerin mahalleye dönüşmesinin sonuçları, tarımda havza bazlı üretim, eğitimde planlama, güvenlikte etkinlik, sivil toplumun yeniden örgütlenmesi ve liyakat başlıkları öne çıktı. Divan, notların raporlanıp yeni toplantılarla sürdürüleceğini bildirdi.

Program akışı ve genel çerçeve
Toplantıyı Ankara Meclisi Anadolu Birliği düzenledi. Divan yönetimini TBMM E. Meclis Başkan Vekili ve Türk Parlamenterler Birliği Onursal Başkanı Hasan Korkmazcan üstlendi. Açılışta Mehteran gösterisi sunuldu. Katılımlarda eski bakanlar, milletvekilleri, akademisyenler, gençlik ve sivil toplum temsilcileri yer aldı.
Başkan mesajı — Gazeteci-Yazar Mehmet Akyol
Ankara Meclisi Anadolu Birliği Genel Başkanı Mehmet Akyol açılışta “Anadolu insanının hizmetlerden mahrum kalmasına yol açan İstanbul merkezli bakışın geçerliliğini yitirdiğini düşünüyoruz.” dedi. Akyol, köy statüsünün değişimini eleştirerek “Köyler mahalle olduğunda su, mera ve yerel imkânlar elden çıktı; üretim geriledi.” ifadesini kullandı. Amaç için “Anadolu’yu ihya etmek, köylüyü üretime döndürmek ve verimliliği artırmak için tarım akademisi ve ‘şehirden köye dönüş’ gibi projeleri yaygınlaştıracağız.” değerlendirmesini yaptı.
Divan sunuşu — Hasan Korkmazcan
Korkmazcan, Ankara’nın başkent oluşunun 102. yılına atıfla “Ankara kavramı bir şehirden öte, karar verme merkezidir.” dedi. Sivil örgütlenme vurguladı: “Sivil hareketleri yeniden milli çizgide örgütlememiz gerekiyor; görüşleri yazılı alıp raporlayacağız.” Korkmazcan, küresel krizler ve Gazze bağlamına ilişkin “Direnen insandan daha güçlü varlık yoktur.” ifadesini kullandı.
Güvenlik ve devlet kapasitesi — Beytullah Mehmet Gazioğlu (İçişleri E. Bakanı, TBMM E. Meclis Başkan Vekili)
Gazioğlu, suç ve mafya tartışmalarına ilişkin “Devletin olmadığı yerde mafyavari yapılar güçlenir.” dedi. Yargı ve kolluğun etkin işlemesi gerektiğini belirterek “Hiçbir şekilde şiddete ve tehdide cevaz verilemez.” değerlendirmesini yaptı.
Kimlik ve siyaset — Cengiz Altınkaya (Bayındırlık E. Bakanı)
Altınkaya, toplumsal özne vurgusu yaptı: “Türkiye kimliğini arıyor. ‘Türkiye Türklerindir’ anlayışı ortadan kalktıkça köy ve tarım dâhil birçok başlıkta çözüm iradesi de zayıflıyor.” dedi. Altyapı tecrübelerine atıfla “Ülkeye sahip çıkılması gerekir.” görüşünü dile getirdi.
Jeopolitik çerçeve — Prof. Dr. Enis Öksüz (Ulaştırma E. Bakanı)
Öksüz, çok kutuplu düzen ve bölgesel projeksiyonlara değinerek “Türk milletinin devleti de serveti de yağmalanıyor.” ifadesini kullandı. Çözüm için “İlk cepheyi kuvvetlendirmek; bir olmak, iri olmak, diri olmak.” çağrısı yaptı.
Tarımın omurgası — Prof. Dr. Ali Akmaz (Ankara Meclisi Anadolu Birliği Tarım Akademisi Başkanı)
Akmaz, istihdam ve gıda güvenliğini hatırlattı: “Sanayisi güçlü görünen ülkelerde bile istihdamın büyük kısmı tarım ve tarıma dayalı alanlarla bağlantılıdır.” dedi. Politika önerisi net oldu: “Türkiye’de 46 tarımsal havza var; her birine özgü destek şart. Ekolojiye aykırı üretim maliyeti katlıyor.” Doğrudan gelir desteğinin gözden geçirilmesini isteyerek “Havza bazlı üretime gerçek geçiş yapılmadan ithalat azalmaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomi ve kültür dengesi — Bülent Kuşoğlu (CHP E. Genel Başkan Yardımcısı – Ankara E. Milletvekili)
Kuşoğlu konuşmasında küresel sistemin çözülmesine ve Türkiye’nin ekonomik sıkıntılarına dikkat çekti. “İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan uluslararası hukuk ve kurum düzeni çökmüş durumda, bugün yalnızca güç konuşuyor.” dedi. Türkiye’nin köklü kurumlarına atıf yaparak “Devletin birikimi sorunları çözmeye yeterlidir, mesele bu birikimi doğru yönetmektir.” ifadesini kullandı. Kültürel temele vurgu yaparak “Kültür ve medeniyet ayrı kavramlardır; bizler yeni gelenekler oluşturmak, ortak kültürü yeniden inşa etmek zorundayız.” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomi ve toplumsal standart — Yakup Türkal (politikacı ve iş insanı)
Türkal, gelir dağılımı ve yaşam standardına dikkat çekti: “Asgari ücreti artırmak tek başına çözüm değil; asgari yaşam standardını güvenceye almak gerekiyor.” dedi. Sosyal yardım yerine üretim temelli model önerdi.
Eğitim politikası — Prof. Dr. Esergül Balcı
Balcı, eğitimi “kasıtlı, programlı ve süreç temelli kültürleme” olarak tanımladı. Tarihsel referansla “Atatürk’ün laik ve toplumsal yaşamın gereklerine uygun eğitim yaklaşımı, güncel planlama sorunlarına karşı hâlen yol göstericidir.” dedi. Öğretmen istihdamındaki dengesizliklere ve plansızlığa işaret etti.
Gençliğin çağrısı — Mirza Çelik (TGB Ankara İl Başkanı)
Çelik, milli bayramların “görev günü” olduğu vurgusuyla “29 Ekim’de ataya yürüyüş” çağrısı yaptı ve “Türkiye çok kutuplu dünyada bağımsızlık ekseninde konumlanmak zorundadır.” dedi.
Yönetim ve liyakat — Abdülkadir Sarı (E. Vali, Türk İdareciler Derneği E. Genel Başkanı)
Sarı, mülki idarenin rolünü hatırlattı: “Liyakat ve ehliyet göz ardı edildiğinde nitelikli personel sistemden uzaklaşıyor.” dedi. Planlamanın önemine atıf yaparak “Planlama teşkilatının güçlendirilmesi üretimi doğrudan etkiler.” değerlendirmesinde bulundu.
Siyasette çok seslilik çağrısı — Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu (Devlet E. Bakanı)
Mirzaoğlu, konuşmasında Türk siyasetinde tek yönlü yapının sorun oluşturduğunu belirtti. “Bugün siyasette ciddi bir boşluk var; tek yönlü bir siyaset anlayışı hâkim, tek seslilik ülkenin dinamizmini zedeliyor.” dedi. Anadolu’dan yükselen bu buluşmanın önemine değinerek “Burada bir araya gelen eski bakanlar, milletvekilleri ve bürokratlarla tam anlamıyla Anadolu’nun sesi duyuluyor.” ifadelerini kullandı. Toplantının amacını “Çok sesli katkılarla Türkiye’nin geleceğine ışık tutmak” sözleriyle özetleyen Mirzaoğlu, “Bu tür tartışmalar Türk siyasetine faydalı fikirler kazandıracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyet ve dayanışma çağrısı — Bedri Yalçın (Anadolu Birliği Partisi Genel Başkanı)
Yalçın konuşmasında birlik ve milli dayanışma vurgusu yaptı. “Bu buluşma ismi gibi büyük; vatan ve millet için yapılan her çalışma geleceğe güç katıyor.” dedi. CUMHA Cumhur Haber Ajansı’na atıfta bulunarak, “Cumhur’un sesi yaşamalı, Cumhur’un adı yaşamalı; sizler gibi cumhurun sesini taşıyan kuruluşlara bu dönemde büyük görev düşüyor.” ifadelerini kullandı. Ankara Meclisi Anadolu Birliği ile ortak hedeflerin aynı olduğunu belirten Yalçın, “İsmimizde de, hedefimizde de birlik var. Bu buluşmalar Anadolu’nun yeniden kenetlenmesi içindir.” değerlendirmesinde bulundu.
Kadın ve toplum vizyonu — Ayşe Seray Kasapoğlu (Merkez Sağ Parti Konya İl Başkanı)
Kasapoğlu, röportajında siyasette ve toplumda kadınların güçlenmesi gerektiğini vurguladı. “Her şey kadından geçiyor; kadın üretirse aile de toplum da güçlenir.” dedi. Konya’daki örgütlenme sürecine değinerek “Otuz bir ilçede teşkilatlandık, kadınlar ve gençlerle sahadayız.” açıklamasını yaptı. Sosyal destek projeleri hakkında “Çalışamayan kadınların temel giderlerini karşılayabilecek üretim ve dayanışma havuzları kuruyoruz.” bilgisini verdi. Eğitimde istikrar, gençlerin madde bağımlılığıyla mücadelesi ve annelere psikolojik destek ihtiyacına dikkat çekerek “Kadın sağlıklı ve bilinçli olursa toplum da iyileşir.” değerlendirmesinde bulundu.
Ulusal ve çağdaşlaşma çağrısı — Müjdat Kayayerli (Universal Tural Dostluk Platformu Genel Başkanı, 21. Dönem Afyon Milletvekili)
Kayayerli konuşmasında organizasyonu gerçekleştirenlere teşekkür ederek sözlerine başladı ve Anadolu kavramını geniş coğrafi ve kültürel bir bütün olarak tanımladı: “Anadolu yalnızca toprak değil; Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu da Anadolu’nun parçasıdır.” dedi. Cumhuriyet değerlerine sıkı bağlılık vurgusunu öne çıkaran Kayayerli, Atatürk’ün çağdaş medeniyet hedefine atıfla “Medenileşmek, akıl ve bilimle aydınlanmak zorundayız; aksi takdirde bağımsızlık ve özgürlük korunamaz.” ifadelerini kullandı. Laik düzen, meclis üstünlüğü, kadın hakları ve fırsat eşitliğinin önemine değinen Kayayerli, toplantının birleştirici ruhuna işaret ederek “Artık eylem vaktidir; siyasetçiler Atatürk’ün Cumhuriyet ilkeleri etrafında ortak aklı oluşturmalı, Ankara Meclisi Anadolu Birliği gibi platformlarla birleşerek Türkiye’yi güçlendirmeliyiz.” çağrısıyla konuşmasını tamamladı.
Aile ve toplum temeli — Gülten Çelik (Eski Milletvekili Mehmet Zeki Çelik’in eşi)
Çelik konuşmasında toplumun en sağlam yapısının aile olduğunu vurguladı. “Toplumun temeli ailedir, aile güçlü olursa devlet de millet de güçlü olur.” dedi. Kadının aile içindeki rolüne dikkat çekerek, “Bir adamın kalbinde dört kadın yer alır; annesi, eşi, kız kardeşi ve kızı. Ailenin direği kadındır.” sözlerini kullandı. Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle aile kavramını yorumlayan Çelik, “Cenab-ı Hak eşler arasında sevgi, merhamet ve şefkat yaratmıştır; bu bağı korumak hepimizin sorumluluğudur.” dedi. Günümüz gençliğinde evlilik korkusunun arttığını belirterek, “Gençlerimizi evliliğe teşvik etmek, aileyi yaşatmak devletin ve toplumun ortak görevidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Kapanış ve devam kararı
Program sonunda divan, yazılı görüşlerin derlenerek raporlanacağını; Anadolu odaklı temalı toplantıların farklı illerde sürdürüleceğini bildirdi. Akyol, “Anadolu’yu bir baştan bir başa gezip üretim ve verimliliği artırma hedefiyle çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI