Başkan Mustafa Yeşilyurt “Samsunu Birlikte Yöneteceğiz

Gelecek Partisi Samsun Büyükşehir Belediyesi(SBB) Başkan adayı Mustafa Yeşilyurt, Seçim Koordinasyon Merkezi’nde gerçekleştirdiği toplantıda 31 Mart 2024 yerel seçim stratejisini başkan adayları ile birlikte değerlendirdi.

Gelecek Partisi SBB Başkan adayı Mustafa Yeşilyurt ;  “Önemli bir yerel seçim sürecindeyiz. Uzun yıllar aktif siyasetin içinde yer almış bir insan olarak şunu belirtmek isterim ki; Her seçimin kendi dönemindeki konjonktüre göre farklı yansımaları ve şartları vardır. 2019 seçimleriyle 2024 yerel seçimlerinin atmosferi ve koşulları farklıdır. 2019 yılındaki ekonomik ve toplumsal koşullarla günümüz koşulları aynı değil

Sahada vatandaşlarımızla bir araya geldiğimde onlara sürekli ‘ümidinizi kaybetmeyin’ diye telkinde bulunuyorum. Samsun Kurtuluş mücadelemizin başladığı bir şehir olması yönüyle toplumsal uyanışta özel bir konuma sahiptir. Ümidini kaybetmiş bir toplumun yeniden ayağa kalktığı ve bağımsız bir vatanı tesis ettiği görüyoruz. O nedenle bu ümidi yeniden yeşertmemiz gerekiyor. Yerel seçimlerin bu anlamda iyi değerlendirilmesi gereken önemli bir fırsat olduğuna inanarak yola çıktık. Bu anlamda Samsun’da bizim öncelikli projemiz, toplumumuzun ümidini yeniden yeşerterek onların uyanışa geçmelerini sağlamaktır. Bununla bağlantılı olarak tabii ki somut projelerimiz de var. Samsun özelinde yaşanılan sorunları 4 senedir tahlil ediyoruz. Günümüzde çalışanlarımızın, emeklilerimizin, öğrencilerimizin, esnafımızın kısaca toplumun birçok kesiminin ciddi sorunları var. Bu kronikleşen sorunlar da haliyle vatandaşlarımızın psikolojilerini olumsuz etkilemektedir. Bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerimizi de bir tanıtım lansmanıyla süreç içerisinde vatandaşlarımızla paylaşacağız .

Yaşanan ekonomik sorunların yanında mevcut iktidarın bir baskı rejimi tesis etmesi de ciddi bir sorun teşkil ediyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini her platformda eleştiren bir parti olarak daha demokratik bir yönetim modelinin tesis edilmesine yönelik ciddi girişimlerde bulunduk. Sonuçta vatandaşlarımız Cumhur İttifakı’ndan yana tercihlerini kullandılar. Önümüzdeki 31 Mart yerel seçimleri öncesi en azından bu baskı ortamının ortadan kaldırılması bizlere ümit ışığı olacaktır. Bu şehri vatandaşlarımızla birlikte yönetmeye talibiz. Vatandaşlarımız bu aidiyet duygusuyla kendisinin de yerel yönetimlerde söz sahibi olduğunu ve yönetime katıldığını hissederek bütün Türkiye’ye rol model olacaktır. Böylece siyasette ortak aklın tesis edildiği yeni bir 25 yıllık, çeyrek asırlık bir döneme girmiş olacağız.

Yapılması gereken en önemli ve öncelikli proje, toplumun motivasyonunu güçlendirecek çalışmalar yapmaktır. Şayet bu motivasyonu sağlayamazsanız inandırıcılığınızı kaybeder ve hiçbir konuda başarılı olamazsınız. Sosyal belediyeciliğinin birçok alt başlıkları vardır. İlçe belediyesinin, Büyükşehir Belediyesi’nin, kamu kurumlarının ve onlara bağlı Bakanlıkların kendine göre yapacağı işleri ve yetkileri vardır. Şunu bilmek lazım, yani dilin kemiği yok. Birçok aday birçok siyasi kendini hükümet yerine koyarak da ‘her şeyi yapacağız’ gibi bir takım hamasi söylemlerde bulunabilir. Biz ayakları yere basan projeleri hayata geçireceğiz. Dolayısıyla sosyal belediyecilik anlamında yapılabilecek birçok şey vardır. Örneğin; su zammıyla ilgili belediyenin idari ve meclis kararlarıyla ki hatta mahkeme kararıyla iptal edilmiş bir mesele onunla ilgili düzenleme yapılabilir, ulaşımla ilgili ulaşımda bir takım destekler verilebilir.

Gençlerimize, çocuklarımıza, belli bir yaşın üstündeki vatandaşlarımıza yönelik yapılabilecek birçok projemiz var. Biz projelerimizi yaparken de, daha doğrusu tahlilleri yaparken bir yandan da ona yönelik projelerimizi hazırladık. Biz şöyle bir çalışma planlıyoruz; Milletimizin takdiriyle teveccühüyle 4 ayaklı bir çalışma yapacağız. 4 periyot içerisinde bir çalışma yapacağız. Mazbata alındıktan sonra 6 ay içerisinde yapılabilecek olan projelerimiz 3 yıl içerisinde, 5 yıl içerisinde ve 10 yıllık ve 20 yıllık bir projeksiyon içerisinde planlayacağımız projeler olacaktır.

Bizden sonra gelecek olan Belediye Başkanı, bir başka arkadaşımız buraya talip olduğunda bizim yapmış olduğumuz o 20 yıllık projeksiyonla planlamayla o projeleri devam ettireceği projeler vardır. Ulaşımda altyapıda vesaire gibi ve bunun yanında tabii şu olmayacak. Artık 25 yıldır Samsun’da bir parti iktidarı var. Bu 25 yıl içerisinde geldiğimiz noktayı görüyorsunuz.  Hala birçok Belediye Başkanı adayı, altyapı problemlerine ‘efendim çözüm önerileri projeler’ sunuyor. Biz 5 yıl bu belediyeyi yönettikten sonra artık bizden sonra gelecek olan Belediye Başkanı veya başkan adayları Samsun’un altyapı problemleriyle ilgili bir daha proje yapmak durumunda kalmayacak, yeni alanlarda yeni projeksiyonlar, modern gelişmiş, muasır medeniyetler seviyesindeki ülkelerin projeleri, projeksiyonları neyse onunla ilgili çalışmalar yapacaklar. Samsun aslında modern bir geçmişe sahip bir şehir. Bu problemleri tekrar tekrar yaşamamalıdır. Eş zamanlı olarak 17 ilçede aynı anda tahliller yapılarak altyapı problemleri tamamen çözülecek. Yine bunun içerisinde heyelan, altyapı, ulaşım ve kentsel dönüşüm gibi sorunlarımız var. Eş zamanlı her ilçede tahlilleri yapılarak 5 yıl içerisinde büyük oranda bu sorunlar ortadan kaldırılmış olacak. Sosyal belediyecilik elbette çok önemli. Bununla ilgili vatandaşlarımıza doğrudan ayni ve nakli yardımlar yapılacak.  Belediyenin yetki alanlarında olan konularda bütün bu destekleri yapacağız.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti köklü bir geleneğe sahip bir devlettir. Dolayısıyla devletin kurumları vardır. Bu mekanizmaları doğru sevk idare ederseniz bu mekanizmaları harekete geçirirseniz yönetmek çok kolaydır ama tembellik yaparsanız ilgisizlik gösterirseniz vatandaşın dertlerine kulaklarınızı tıkarsanız hiçbir sorunu çözemezsiniz. Bir takım pansuman tedbirlerle şehri yönetmeye kalkarsanız vatandaşların sorunlarını da görmezden gelirsiniz. Biz bunları yapmayacağız. Bizim gayemiz derdimiz var. Her bir vatandaşımızın sorununu biliyoruz, görüyoruz. Biz geldiğimizde 7 gün 24 saat ekibimizle birlikte çalışacağız. Bütün kurumlarımız aslında bakanlıklara bağlı kurumlar. İş dünyası, meslek odalarımız, üniversitelerimiz bütün bu mekanizmalarla periyodik olarak bir araya gelerek toplantılar yaparak muhtarlarımızla periyodik olarak toplantılar yaparak her bir vatandaşımızın sorununu anında görecek ve kısa,orta ve uzun vadede bütün bunlara çözüm üretebilecek bir mekanizmayı hayata geçireceğiz. Vatandaşlarımızın “Bu Belediye bana ait bir kurum” diyebildiği bir yapı ortaya koymalıyız. Görüşüne, yaşam tarzına, düşüncesine göre ön yargılara tabi tutulan tekbir vatandaşımız olmamalı. Her kesimi kucaklayan bir yönetim anlayışı tesis etmeliyiz.  Herhangi bir partiye herhangi bir yaşam tarzına, herhangi bir meslek grubuna ait olmayan, bunun için bir ön yargı oluşturmayan bir yönetim modeli öngörüyoruz. Bunun yanında Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin en büyük problemlerinden biri de kurumsal kapasitelerinin 25-30 yıl geride kalmasıdır. Yani Büyükşehir Belediyesi hâlâ pergel yasası standartlarında.  Oysa Samsun artık büyükşehirdir ve Büyükşehir Belediyesi kurumsal kapasitesi ölçüsünde yönetilmeli, işte bütçesi 1 milyonsa örnek veriyorum, bunun 3-4 milyonlara çıkarılması lazım ve bunlar için kaynak üretilmeli. Bütün bunlara biz kafa yoruyoruz.

Bunlarla ilgili projelerimiz var, tarım alanında, turizm alanında, eğitim alanında lojistik alanında, sağlık alanında bütün bu başlıklar altında bakanlıklara bağlı bütün alanlarla ilgili kentsel dönüşüm, şehirleşme, altyapı alanında birçok proje hazırladık. Dediğim gibi; bunlar 5 yıl içerisinde yapılabilecekler ve 20 yıllık bir projeksiyonda şehri ileriye taşıyabilecek ki batı artık bu işleri çoktan aştı. Yani 100 yıllık programlar planlar yapıyorlar. Dolayısıyla biz günlük günübirlik bir takım pansuman tedbirlerle bu işleri yürütmeye çalışıyoruz. Bunlar çok yanlış. Şehirdeki trafik sorunu hepimizin malumu. Akıllı sistem dendi ama vatandaşlarımız ıstırap çekiyorlar. Bu trafikte bunlar uzun vadede planlanmadığı için planlı yapılmadığı için bu problemler şehrimizde yaşanıyor.

Dolayısıyla biz kurumsal kapasiteyi büyüterek ve güçlendirerek bir yandan da şehrimizin her alanında her başlıkta planlamasını yaptık. Belediye Başkanı olduğumuzda da bütün bu planlamaları tekrar revize ederek paydaşlarımızla, meslek odalarımızla, sivil toplum örgütlerimizle iş dünyamızla, ticaret odamızla, bağlı olan bakanlıklarla, ilçe belediye başkanlarımızla, meclis üyelerimizle, muhtarlarımızla, üniversitelerimizle bütün bu şehrin dinamiklerini, şehrin kurumsal gücünü ve hafızasını harekete geçirerek, periyodik toplantılar yaparak ve düzenli olarak bu alanlardaki kurumlarımızla bir araya gelerek şehri uzun vadede de çok doğru planlamalarla Türkiye’ye model yapacağız. Dünyanın da gıpta ile bakabileceği şehirlerden biri haline getireceğiz. Dünyada gelişmiş ülkelerdeki belediyecilik. yapılarını da inceledik. Nasıl yapıyorlar? Bizim coğrafyamıza uygun hangisi hangi belediyeyle yapmış? Bütün bunları da biz inceledik, değerlendirdik. Bizim tarihimizdeki kentleşmeyle ilgili, kent sosyolojisi ile ilgili, toplumsal yapılarla ilgili, yaşam koşullarıyla ilgili, sosyal belediyecilikle ilgili bizim tarihimizdeki örneğin Selçuklu’nun, Osmanlı’nın vesaire bütün bu yapıları da inceleyerek bugün ve geleceğe yönelik nasıl bir perspektif ortaya koyabiliriz? Bunları da biz planladık. Belediyeyi kazandığımızdaki tahmin ediyorum. 2 rakipli bir seçim olacak, 2 bloklu bir seçim haline dönüşecek ve seçimlerde belediyeyi biz kazanacağız. En iddialı rakip ve partinin biz olduğumuzu sahada da görüyoruz. Ondan yana hiç şüphemiz yok. Neden? Çünkü biz dediğim gibi her kesimden, her görüşten vatandaşlarımızla bir araya geldik. Geçmişte olduğu gibi bugün de her bir vatandaşımızdan oy alabilecek yegâne parti biziz.  Artık yeni bir dönemden bahsediyoruz.

25 yıllık siyasi dönemin kapandığı yeni bir 25 yılın çeyrek asırlık dönemin ilk adımlarının atılacağı dönemin başlangıç arefesindeyiz. Bunu doğru anlayanlar ve bunu doğru yönetenler bundan sonraki ülkenin ve şehirlerimizin geleceğinin perspektif ve stratejisini belirleyecekler. O konuda biz kendimize güveniyoruz. Vatandaşlarımıza inanıyoruz ve belediyeyi aldığımızda vatandaşlarımız bunu görecekler. 1 Nisan sabahı artık umut dolu böyle huzurla bir güne uyanacaklar ve ilk günden başlayarak o hizmetleri, o çalışmaları, o enerjiyi bizlerde görecekler ve güler yüzle artık birbirlerine bakmaya başlayacaklardır. O gün onun başlangıcı olacaktır. Buna inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.