CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığının “Demir Leblebi” sohbetleri kapsamında MYK Üyeleri ve İl Kadın Kolları Başkanları ile yaptığı toplantının ilki, EŞİK Platformu’ndan Avukat Hülya Gülbahar’ın katılımıyla gerçekleşti.
“Boşanan Kadının Yoksulluk Nafakası” başlığında Zoom üzerinden gerçekleştirilen toplantıda sunum yapan Hülya Gülbahar, “itaat” ve “hizmet” kavramlarının kadınların bütün bir hayatına baskı olarak işlediğini ifade etti.
Gülbahar, erkeğin “ailenin lideri”, “güç ve kuvvet sembolü”, “ailenin reisi” olarak sembolize edilmesine karşın, kadınların “kocasına ibadet edercesine itaat etmeli", “sabırlı” ve “tutumlu” olmaları konusunda telkin edilmelerinin toplumda yaratacağı ayrımcılığa dikkat çekti.
MEB istatistiklerine göre 2007-2008 yılında 497 olan kamu kreş sayısının 2015-2016 eğitim döneminde 56’ya düştüğünü ifade eden Gülbahar, “Bu rakam, çalışan ebeveyn ve özellikle kadın istihdamını ve iş gücünü arttırmak açısından elzemdir” dedi.
Boşanmalar yaşandığı takdirde kadına verilen yoksulluk nafakasının ise “mağdur erkek” yaratıyormuş gibi yanlış değerlendirildiğini belirten Gülbahar, “15 yıl içerisinde yaşanan 140 farklı boşanma davasını kapsayan araştırmanın sonucunda yalnızca kadınların yüzde 32,1’inin adli yardımdan yararlandığı görülüyor. Kalanının ise mahkeme masraflarının dahi aldıkları nafakadan çok daha yüksek olduğu belirtilmekte. Bu davaların ise neredeyse yüzde 80’inde çocuğun velayeti annede kalmıştır. Hükmedilen nafaka ise 0-500 TL olmasına rağmen alınan nafakaların ortalaması 262 TL’dir. Nafakaların yalnızca yüzde 20,7’si ödenirken yüzde 0,7’sinin kısmen ödendiği belgelenmiştir. Yüzde 50,7 ise hiç ödenmemiş ve gerekçe olarak gösterilen sebep karşı tarafın ‘ödemek istememesi’ olmuştur” diye konuştu. Gülbahar, nafaka yükümlülüğünün yerine getirilmemesi durumunda evlilik fonunun devlet tarafından oluşturulmasını önerdi.