DSP Muğla İl Başkanı Michael James Aşkar, 15-16 Haziran İşçi Direnişi'nin 52. Yıldönümü sebebiyle bir mesajı yayımaldı.

1970 yılında başlatılan direnişin bugünlere de ilham verdiğini belirten Başkan Aşkar;"1970'in 15-16 Haziran’ı Türkiye işçi sınıfının en şanlı mücadele günlerinden biridir. Üzerinden 52 yıl geçse de, sermaye ve sermaye hükümetlerine korku; emek ve demokrasi mücadelesi yürüten işçilere, emekçilere ise kararlılık ve mücadele aşılayan iki uzun gün olarak tarihteki yerini almıştır. Bundan 52 yıl önce, 15 ve 16 Haziran 1970’te İstanbul ve Gebze’de işçilerin “274 sayılı Sendikalar Kanunu” ile “275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nda yapılmak istenen sendikal örgütlenme ve grev hakkı kısıtlamalarına karşı direnişe geçtiği iki gün, sosyal ve siyasal tarihimizde kalıcı izler bırakarak, işçi hareketinin kilometre taşlarından biri haline geldi.1970’te Adalet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin yasa tasarısı sonucunda Toplu İş Sözleşmesi, 275 sayılı Grev ve Lokavt Yasası ve 274 sayılı  Sendikalar Yasasında değişiklikler 11 Haziran’da yürürlüğe girdi. Yapılan yasa değişikliği, işçilerin sendikalaşma özgürlüklerini büyük ölçüde kısıtlamış, işçilerin grev hakkının önüne geçilmişti. Türk-İş ve DİSK gibi sendikalar yasaya tepki göstermiş, Türkiye İşçi Partisi Anayasa Mahkemesine iptal davası açmıştı. 


"VE DİRENİŞ KAZANDI HALK KAZANDI"

Binlerce emekçi Yaşasın işçi sınıfı’’, “Patron saltanatına hayır” yazan pankartlarla  bu karara direniş gösterdi.75 - 150 bin arasında işçinin katıldığı yürüyüşün ilk günü akşamı, Bakanlar Kurulu 60 günlük sıkıyönetim ilan etti. Sendika yöneticileri sıkıyönetim mahkemeleri tarafından tutuklandı ve yargılandı. Yürüyüşler ve meydana gelen olaylar sırasında Mutlu Akü Fabrikası işçisi Yaşar Yıldırım, Vinleks işçisi Mustafa Bayram, Cevizli Tekel Fabrikası işçisi Mehmet Gıdak, Lastik-İş sendikası üyesi işçi Hüseyin Çapkan ve Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Necmettin Giritlioğlu hayatını kaybetti. Fakat bu bir mücadelenin yanan ateşiydi ve direniş kazandı, halk kazandı, emekçi kazandı. Ve o gün bu günlelere ilham oldu, olmaya da devam ediyor.

"BİZ HER ZAMAN ÖNCE EMEK DEDİK"


Her zaman diyoruz. 15-16 Haziran bir eylem değildir. Tam aksine onurlu bir direniş, emek hakkının, alın terinin mücadelesidir. Bizler DSP olarak her zaman işçinin yanında olduk. Ezilen, sömürülen kim varsa hakkını savunduk. Ezene, sömürene her zaman karşı durduk. İşçiler için politikalar yürüttük, önce emek dedik. Bugün de aynı zihniyetle önce emek, önce işçi diyerek çalışıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle bu onurlu direnişi başlatan, emek veren herkese teşekkür ediyor, bu yolda hayatını kaybeden işçileri rahmet diliyor. Herkesin 15-16 Haziran İşçi Direnişini kutluyorum."şeklinde konuştu.