İBB’nin “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında yapımını tamamladığı Çengelköy Kültür Merkezi’nin açılışı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi. “Bugün sosyal devlet, sosyal belediyecilik anlayışının ortaya konduğu bir açılıştayız” diyen Akşener, “Belediyecilik, belediyecilik hizmetleri çok güzel. Ama sosyal belediyecilik de çok çok çok güzel. İkisini birleştirmek harika bir durum” ifadelerini kullandı. Metro gibi büyük yatırımlarda ve diğer projelerde, önceliği fazla oy aldıkları yerlere verme anlayışında olmadıklarının altını çizen İmamoğlu da “Bizden önceki yönetime bu anlamda asla benzemedik, benzemeyeceğiz. ‘Siyaset her şeydir. Parti ve oy için her şey yapılabilir’ anlayışının esiri asla olmadık, olmayacağız. Bizim için 16 milyon İstanbullu birdir, eşittir. Aynı haklara ve saygınlığa sahiptir. 150 projenin her birisinde ayrımcılığın, partizanlığın gölgesini dahi göremezsiniz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yapımına 2017 yılında başlanan 13 bin 800 metrekare alan üzerine kurulu Çengelköy Kültür Merkezi’ni, yaklaşık 20 milyon liralık yatırımla tamamladı. “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında açılan merkezin açılışı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi. Açılış töreninde konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, sözlerine, “Bugün sosyal devlet, sosyal belediyecilik anlayışının ortaya konduğu bir açılıştayız” şeklinde başladı. Bütün Türkiye gibi, İstanbul'u da ilçe ilçe dolaştığını ve birçok insan hikayesine tanık olduğunu belirten Akşener, şahit olduğu derin yoksulluk hikayelerinden bir bölümünü katılımcılarla paylaştı. Özellikle çocuklar, gençler ve kadınların derin yoksulluğu daha yakıcı bir şekilde yaşadığına dikkat çeken Akşener, “Belediyecilik, belediyecilik hizmetleri çok güzel. Ama sosyal belediyecilik de çok çok çok güzel. İkisini birleştirmek harika bir durum. Evet, Türkiye'nin kaynakları var. Türkiye'nin hem insan kaynağı var hem ekonomik kaynağı var. Ama Türkiye'de israf, Türkiye'de kayırmacılık, Türkiye'de liyakatsizlik, Türkiye'de yandaş kayırma gibi pek çok olumsuzluğun Türkiye'deki kaynakları erittiği, insanları umutsuzluğa sevk ettiği ve maalesef devletin, sosyal devlet olma özelliğinin hızla kaybolduğu bir dönemeçteyiz. Bunu sağlayan da partili cumhurbaşkanlığı sistemidir” dedi.
“ALLAH ŞAHİTTİR, KALBİM YARILDI”
Devletin kurumlarının birbiriyle rekabet eden değil, dayanışan bir şekilde çalışması gerektiğini vurgulayan Akşener, sözü, dün akşam saatlerinde Avcılar’da yaşanan metrobüs kazası sonrasında AK Parti Gençlik Kolları üyesi gençler tarafından sosyal medyaya yüklenen asılsız iddialara getirdi. “O genç kızımızın videosunu ben de izledim” diyen Akşener, “Allah şahittir, kalbim yarıldı. Şimdi bu çocukları buralara ittiren, buralara bu konuşmaları yaptıran bir zihniyet var. Bu zihniyet, İstanbul'u kaybetti. O günden beri kendini toparlayamadı ve gittikçe kötüleşiyor, gittikçe çirkinleşiyor. Bizler için de geçerli bu” ifadelerini kullandı. Yaşanan derin yoksulluk ve iftira odaklı siyasetin geldiği noktanın altını çizen Akşener, “Bütün bunların ortalaması nedir? Saray hayatının Türkiye'ye dayattığı bir başka dünya, bir paralel dünya; 5 maaş, 10 maaş, 15 maaş alan ne idüğü belirsiz, ne yaptığı belirsiz danışmanlar. Buna karşılık, babasının çanta alamadığı 12, 13 yaşındaki çocuklar” tespitlerinde bulundu.
İMAMOĞLU: “PROJELERİMİZDE SADECE BÜYÜK MÜHENDİSLİK PROJELERİ YOK”
İBB Başkanı İmamoğlu da konuşmasında yaklaşık 3,5 yıllık görev süresi boyunca yaptıkları hizmetlerin kısa bir özetini sundu. Bu süreçte tempolarını, iş yapma ve çözüm üretme hızlarını artırdıklarını vurgulayan İmamoğlu, “150 Günde 150 Proje, işte bu geldiğimiz noktanın ifadesidir” dedi. ‘Her projemizle İstanbul'da aslında hayatı kolaylaştırıyor ve insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılıyor ve hemşehrilerimizi mutlu ediyoruz” diyen İmamoğlu, “Hem halkımızı, milletimizi hem de Millet İttifakı'nın tüm bireylerini mutlu edecek bir süreci İstanbul'da yaşatmayı kesinlikle ve kesinlikle hedefliyoruz. Biz, iki büyük mühendislik projesi yapalım, ardından da süreci idare edelim anlayışında bir yönetim olmadık, olmayacağız. 150 projemize bakarsanız, içinde sadece büyük mühendislik projeleri değil, yanı sıra hayatın her alanında insanına dokunan, toplumsal kalkınma ve adalet adına çok önemli işleri görürsünüz” ifadelerini kullandı. Metro gibi büyük yatırımlarda ve diğer projelerde, önceliği fazla oy aldıkları yerlere vermediklerinin altını çizen İmamoğlu, “Bizden önceki yönetime bu anlamda asla benzemedik, benzemeyeceğiz. ‘Siyaset her şeydir. Parti ve oy için her şey yapılabilir’ anlayışının esiri asla olmadık, olmayacağız. Bizim için 16 milyon İstanbullu birdir, eşittir. Aynı haklara ve saygınlığa sahiptir. Yüz elli projenin her birisinde ayrımcılığın, partizanlığın gölgesini dahi göremezsiniz. İstanbul'un dört bir köşesine dağılmış, her kesimden yurttaşlarımızın sorunlarını çözecek projelerdir. Her birisi özenle seçilmiştir. O mahallelerde yaşayan insanların, bireylerin demografik yapısına, yaşlarına kadar incelenerek hazırlanmış projelerdir” dedi.
METROBÜS KAZASIYLA İLGİLİ BİLGİLER PAYLAŞTI
Konuşmasında dün yaşanan metrobüs kazasına da değinen İmamoğlu, şu bilgileri verdi:
“Hiç istemediğimiz bir süreç yaşadık. Yaralılarımız var. Allah korusun ki ve Allah korudu ki, bir can kaybımız yok şükürler olsun. Dün 18.30 sıralarında, tam pik zamanında -o pik zamanda bir anda 100 bini aşan insan yolculuk yapıyor bizim metrobüs hatlarımızda- burada bir kaza meydana geldi. İki metrobüs kafa kafaya çarpıştı. 18.30’da oluşan bu kaza, yaklaşık iki saat içerisinde, ekiplerimizin de hızlı müdahalesiyle tekrar yolun bir kere ulaşıma açıldığını ifade edeyim. Kazanın kayıtlarından ve elde ettiğimiz görüntülerden ve ses kaydından ortaya çıkıyor ki; şoförün feryat ederek, ‘Kötü oluyorum, ambulans çağırın’ diyerek bir baygınlık geçirdiğini ve otobüsün direksiyonunun yan şeride doğru kayarak, kafa kafaya çarpışmasına vesile olduğunu ifade etmek isterim. 117’ye yakın insan hastaneye sevk edildi. Ama bunların birçoğu ayakta tedavi edilmek üzere sevk edildi. Şu an itibarıyla 10’un biraz üzerinde hastamızın tedavi edilmek üzere hastanede kaldığını söyleyebilirim. Diğer tamamı evlerine gönderildi. Sadece iki hastamız ameliyat edildi. Bunların ikisi de şoförlerimiz. Hatta bir tanesinin durumu çok kritik olarak ele alınmıştı ama daha hafif bir biçimde çözüme kavuştuğunu ifade etmek isterim. Aslında deneyimli şoförlerimiz var. Örneğin bu rahatsızlanan şoförümüz, 2006 girişli. 2012’den beri Büyükşehir Belediyemizde metrobüs hattında çalışan da bir deneyimli bir şoförümüz.”
“KİMİN KUSURU VAR İSE ORTAYA ÇIKARILACAK”
Kazada yaralanan bütün vatandaşların kendilerine emanet olduğunu kaydeden İmamoğlu, “İlk andan itibaren her birisinin sağlığıyla ilgilendiğimizi, evlerine eriştirmeye kadar, ihtiyaçlarına varıncaya kadar ilgilendiğimizi belirtmek isterim. Ben de vatandaşlarımızı hastanelerde ziyaret ettim. Geçmiş olsun dileklerimi ve her zaman yanında olduğumuzu ilettim. Bu sabah itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyemizin Teftiş Kurullarını hem belediyemizin hem de İETT'nin talimatımla bir soruşturmayı başlattığımızı, eğer bir ihmal var ise, bir kusur var ise, bu konuda hangi mevkide olursa olsun gerekli idari uygulamaları yapacağımdan da hiç kimsenin, hiçbir hemşehrimin şüphesi olmasın” dedi. İmamoğlu, kaza sonrasında yaşanan ve sosyal medyada hızla yayılan propaganda görüntülerine ise şu sözlerle isyan etti:
“ÇOCUKLARINIZI AK PARTİ TEŞKİLATLARINA EMANET ETMEYİN”
“Kaza oluyor. Kazadan çok az bir zaman sonra gencecik çocuklar, bir siyasi partinin önlükleri giydiriliyor. Ve bu siyasi parti önlükleriyle, yalan ifadelerle, ‘Binlerce yaralı var, şöyle trajik durum…’ Ekrem İmamoğlu'nun ismi kullanılarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ismi kullanılarak, kötülemeye, iftira atılmaya gayret ediliyor. Bununla yetinilmiyor; arka arkaya dizilmiş, otobüslerin içerisine girerek o esnada o yaralıların olduğu, kazanın olduğu esnada, bir siyasi propaganda yapılıyor. Bunları birkaç kez izledim. Yani bir akıl, bir mantık var mı? Anlamaya çalıştım. Vicdanım buna el vermedi. Üzüldüm ve sizin huzurunuzda şu mesajı buradan vermek istiyorum o çocuklarımızın, o gençlerimizin annelerine, babalarına: Yalanın, iftiranın, siyaset için, oy için her şeyin mubah olduğunun talimat verildiği bu AK Parti'nin teşkilatlarına çocuklarınızı, gençlerinizi emanet etmeyin, yollamayın. Oy verin, oy vermeyin beni ilgilendirmiyor ama bu çocuklarınıza oraya göndermeyin. Yazıktır, günahtır. Böyle bir şey olmaz.”
“KURUMLAR BİRBİRİYLE YARIŞMAZ, DAYANIŞMA İÇİNDE OLUR”
“İstanbul'daki çok af edersiniz, sözcüsü ya da borazanı, neredeyse düğün dernek kuracak. Ya burada bir kaza olmuş. Bu devletin kurumlarını birbiriyle yarıştırmayın. Ne AFAD sizin, ne İçişleri Bakanlığı sizin, ne de Büyükşehir Belediyesi bizim; milletin. Kurumlar birbiriyle yarışır mı? Kurumlar birbiriyle dayanışma içinde olur. Afette birbiriyle haberleşir, koşar, destek alır. Kaldı ki bizim ne itfaiyemiz bizden talimat alıp yangın söndürüyor, ne de afet birimimiz bizden talimat alıp yardıma gidiyor. Görevi olduğu için gidiyor. Bu akıl nasıl yerleşir devlete? Bundan kurtulmamız lazım. ‘Ekrem İmamoğlu'nun otobüsleri kaza yaptı.’ ‘Ekrem İmamoğlu'nun otobüsleri’ diye tweet gördüm saygıdeğer Genel Başkanım. Benim bir tane otobüsüm yok. Bu otobüs milletin. Ölümcül kazalar bizden önce defalarca oldu. Ben böyle bir şey hatırlamıyorum; bir tane İYİ Partilinin, bir tane CHP'linin böyle bir duyurusunu, böyle bir ilanını sevinir gibi mesaj attığını hatırlamıyorum. Bu nasıl bir ahlaka dönüştü? Bu nasıl bir terbiyeye dönüştü? Hayretle, içim yanarak, kavrularak bunu izliyorum.”
“ÜSKÜDAR BELEDİYE BAŞKANINA AĞIZ DOLUSU TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“Biz dayanışma içerisinde olacağız. Ben buradayım, Üsküdar'dayım. Şurada bir koltukta ‘Üsküdar Belediye Başkanı’ diye son dakikaya kadar yazılıydı. Geleceği bize bildirilmişti Gelemedi. Veya gelmedi, bilemiyorum. Çünkü daha önce iki açılışımıza geldi. Şimdi ikisine de gelemedi. İki Üsküdar'a da gelemedi. Niye biliyor musunuz? Bir açılışta bana teşekkür etti diye gelemiyor Sayın Genel Başkanım. Buradan utansınlar diye söyleyeyim: Ey Üsküdar Belediye Başkanımız, bize verdiğiniz iş birliği için, destek için, ağzım dolu dolu ben size yürekten teşekkür ediyorum. Üsküdar Belediye Başkanı'na. Ben Üsküdar Belediye Başkanı'nın hangi partide olduğuna bakmam ki. Millet seçmiş. Başımızın tacı. Biz onunla iş birliği yaparız, otururuz. Her birisiyle yaparız efendim hangi partiden olursa olsun. Bu kadar yürekten teşekkür ettim diye yarın görevden de alabilirler onu. Vallahi alabilirler. Benim aklım almıyor ve üzülüyorum. Memleketim adına üzülüyorum. Ben, böyle bir akla hiçbir ailenin çocuğunu, gençlik kolları da olsa, başka bir şey de olsa teslim etmemesini öneriyorum. Ya da akıllarını, yollarını değiştirsinler. Çocukları böyle kötülüklere alıştırmasınlar. Yalan.”
“YAPMA GÜZEL KIZIM, YAPMA GÜZEL OĞLUM”
“Benim anacığımın, babacığımın ilk günden, ‘Her yaptığını bana söyleyeceksin. Yalan söylemeyeceksin. Yalan söyleyen benim evladım değildir’ derdi. Her anne baba da bunu söylüyordur çocuklarına. Yalan. İftira. Olmaz. Ben o güzel kızımızın alnından öpüyorum. Yanaklarından öpüyorum. Yapma güzel kızım. Yapma. Bak yüzün pırıl pırıl. Yapma güzel oğlum. Yapma, bunları yapma. Bunlar güzel şeyler değil. Yarın öbür gün 30-35 yaşına geldiğinizde evlatlarınız olacak, aileleriniz olacak. Utanacağınız şeyler bunlar; yapmayın.”
ALTAY: “HIRS BAŞTA KARAR EYLEYİNCE, AKIL BAŞTAN FİRAR EYLERMİŞ.”
Kendisinden önce konuşan İmamoğlu’nun metrobüs kazası sonrasında yaşanan iftira içerikli sosyal medya yayınlarına konusundaki sitemine hak verdiğini belirten TBMM CHP Grup Başkanvekili Altay da “Hırs başta karar eyleyince, akıl baştan firar eylermiş. Seni çekemeyenlerin, seni hazmedemeyenlerin teşkilatlarıyla birlikte, ama özellikle de en tepedekinin ruh hali bu olunca, bu biraz normal. Siz, biz; iyiler, Türkiye'yi sevenler azmiyle yükselirken, Türkiye'yi batıranlar hırsıyla aşağı batıyor. Yaşadıklarımız bundan bir örnek. Ben hep şunu söylerim: Fitne kapıdan girince, birlik bacadan çıkarmış. Allah, birliğimizi bozmasın efendim. Çok teşekkür ediyoruz Sayın Başkan’a gerçekten. İstanbul'da toplumun bütün katmanlarına, bütün kesimlerine değdi. Ben, onu görüyorum. Ve daha da bu sürecin hızlanarak, kar topunun çığa dönüşmesi gibi büyüyeceğinden de çok eminim” ifadelerini kullandı. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcıları Burak Akburak, Ümit Dikbayır ve Berna Sukas ile İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu da açılışa katılanlar arasında yer aldı.
MERKEZ’DE “YOK” YOK
2017 yılında yapımına başlanan Çengelköy Kültür Merkezi, 4.000 metrekare alan üzerine inşa edildi. Toplam inşaat alanı 13 bin 800 metrekare olan merkez, 20 milyon 830 bin lira + KDV’ye mal oldu. Kültür Merkezinde; Entegre İletişim Merkezi, Yönetici Ofisleri Çağrı Merkezi, Derslikler, Fuaye Alanı, Çocuk Eğitim ve Oyun Odası, Kütüphane, Cep Sineması, Mahalle Evleri, Psikolojik Danışma Merkezi ve Terapi Odaları, Kreş (8 sınıflık), Atölye ve Sergi Alanları, Konferans ve Toplantı Salonu, 22 Araçlık Kapalı Otopark bulunuyor. Hizmet binasında ise İBB’nin; Mahalle Evi, Yuvamız İstanbul Çocuk Etkinlik Merkezi, İSADEM, Psikolojik Danışmanlık Merkezi (PDM), Halkla İlişkiler Müdürlüğü Çağrı Merkezi ile Orkestralar Müdürlüğü hizmet sunacak.