Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı enflasyon rakamlarına değinen Usta, "Son çeyrek yüzyılda bu tür rakamlar yoktu. Bunlar çeyrek yüzyılın öncesindeki rakamlardır." dedi.
Enflasyon Araştırma Grubu rakamlarının, TÜİK'in açıkladığı oranlarla farklılık gösterdiğine işaret eden Usta, "Onlar, TÜİK'in yüzde 61 olarak bulduğu tüketici enflasyonunu yüzde 142.6 olarak hesaplamışlar. Bu fark giderek açılıyor. Vatandaş zaten TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarının kendi enflasyonunu yansıtmadığını sık sık ifade ediyordu. Rakam o kadar büyüdü ki, baskılanmış olsa bile yüzde 61'lik enflasyon rakamı dünyada gördüğümüz, karşılaştığımız, ismini bildiğimiz ülkelerde olan bir enflasyon değil. Türkiye aslında bu anlamda birincidir." ifadesini kullandı.
Üretici enflasyonunun daha da vahim bir durumda olduğunu savunan Usta, "Yüzde 115'lik bir enflasyon. Son 27 yılın en yüksek Mart ayı. Enerji grubundaki artış yaklaşık olarak yüzde 215. Bunlar çok yüksek rakamlar" değerlendirmesini yaptı.
Usta, üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makasın da çok fazla açıldığını ekledi.
Hükümetin enflasyonun yüksek çıkması karşısında "Bütün dünyada enflasyon yükseliyor" şeklinde bir yalana sığındığını kaydeden Usta, "Bunun geçerliliği yok. Bütün dünyada enflasyon yükseliyor ama oradaki enflasyonlar yüzde 2-5'lerle ifade ediliyor" şeklinde konuştu.
G-20 ülkeleri arasında Türkiye'nin açık ara en yüksek enflasyon oranına sahip olduğuna işaret eden Usta, diğer ülkelerin Mart ayı enflasyonlarını paylaştı.
Afrika ülkelerindeki oranların da Türkiye'deki rakamların altında olduğuna vurgu yapan Usta, "Enflasyondaki bozulmanın temel sebebi Eylül 2021'den itibaren alınan politika faiz kararındaki yanlışlıklar, saçmalıklardır. Bunu görmemiz lazım. Bu gereksiz bir şekilde yapılmıştır. Kötü yönetimin bir sonucudur. Kötü Erdoğan yönetiminin faturasını bu millet ödüyor." ifadelerini kullandı.
Fiyatlama davranışlarının bozulduğunu dile getiren Usta, "Aslında Türkiye 2000'lerden önce yüksek enflasyon döneminde yaşadıklarının daha fazlasını yaşar hale geldi. Ekonomide fiyata- enflasyona ilişkin hiçbir çapa kalmadı. TL'den de kaçış giderek derinleşmeye başladı. Kimse elinde para tutmak istemiyor. Çünkü bugün 3 lira olan yarın 5 lira oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonun gelecek ay yüzde 70'e yaklaşacağına işaret eden Usta, bu tredin devam etmesi durumunda bu rakamın da aşılacağını söyledi.
Ekonominin, yüzde 47'lik negatif real faizi taşıyamayacağını dile getiren Usta, tüm kesimlerin bu durumdan olumsuz etkileneceğinin mesajını verdi.
Usta, Türkiye'nin cari açık, yüksek enflasyon, yüksek bütçe açığı ve düşük büyüme ile aynı anda karşılaştığını vurguladı.
Daha önce ay çiçek yağında olduğu gibi son olarak şekere yönelik ürün yokluğu ile karşılaştıklarını belirten Usta, geçmişte yaşanmayan bu davranışlar üzerinde düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın asgari ücrete yeni bir zam yapılmayacağına yönelik açıklamasını hatırlatan Usta, "Bu kabul edilebilir bir şey değildir. O zaman zamları da gelecek yılın aralık ayına kadar durdurun. TÜİK enflasyonu bile yüzde 61 olmuşken, üretici enflasyonu yüzde 115
olmuşken, siz 'Yüzde 50'lik asgari ücret artışını Ocak ayına kadar değiştirmeyeceğim' diyebilir misiniz? Diğer ücret unsurları da buna paralel şekilde değiştirilmelidir. Mutlak şekilde güncelleme yapılmalıdır." dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 22 Aralık 2021 tarihinde asgari ücretteki artışın yeterli olmayacağını savunarak 3 ayda bir güncellenmesi gerektiği yönündeki açıklamasını hatırlatan Usta, "Bu bir zaruret halini almıştır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Aralık ayına kadar dokunmayacağız' ifadesini kabul etmek mümkün değil. Ayrıca daha önceki açıklamalarla da çalışanlar ümitlendirilmiştir. Nasıl bir değerlendirme yaptınız? Enflasyonun yeterince artmadığını düşünerek mi asgari ücretin artmayacağı kararını verdiniz? Böyle bir mantıksızlık olabilir mi?" şeklinde konuştu.
Doğalgaz ve elektrik zamlarına değinen Usta, sanayiye yönelik fiyat artışlarının üreticiye de yansıyacağına işaret etti.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un, Mart ayına ilişkin "Bütün zamanların en yüksek ihracatı oldu" dediğini aktaran Usta, ihracatın ithalat rakamlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Usta şöyle devam etti:
"Mart ayında ihracat yüzde 19.9 arttı ama ithalat yüzde 31 arttı. Dolayısıyla Türkiye'nin dış ticaret dengesi sadece bir ayda 8,2 milyar dolar açık verdi. Kasım ayından beri 'Türkiye ekonomi modeli' denilen modelin çöp olduğunu, hiçbir işe yaramayan bir model olduğunu söylüyorduk. Son ayın rakamları da bunu teyit etmiş oldu. Bir ayda, geçen yılın aynı ayına göre, dış ticaret açığı yüzde 77 oranında artmıştır. 3 ay olarak baktığımızda da, geçen yıl 11 milyar dolar olan dış ticaret açığı bu yılın ilk 3 ayında 26,4 milyar dolara yükselmiştir. Artış yüzde 138,4'tür. Eğer Ticaret Bakanı ciddi bir iş yapacaksa bunlardan bahsetmesi lazım. Sadece ihracatı söyleyerek bu işler olmaz"
Usta, basın toplantısının sonunca gazetecilerin sorularını cevapladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na açtığı 1 milyon liralık dava sorulan Usta, "Sayın Erdoğan'ın tazminatları yüzünden Sayın Kılıçdaroğlu'nun mal varlığı kalmayacak. Başka ülkede kendi milletiyle bu kadar davalı olan başka bir cumhurbaşkanı yok. Cumhurbaşkanının kendi davranışlarını sorgulaması lazım. Cumhurbaşkanının davranışlarında sorun var. Yargı bağımsız olmadığı için de farklı kararlar veriyor." dedi.