Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, enflasyonun Mart'ta yüzde 5,46 artarken yıllık bazda yüzde 61,14 olduğuna dikkat çeken Dervişoğlu, üretici enflasyonun aynı ayda 9.19, yıllık ise 114.99 olarak açıklandığını hatırlattı...

Üretici enflasyonundaki artışın son 27 yılın en yüksek seviyesi olduğunu belirten Dervişoğlu, "Görülüyor ve anlaşılıyor ki, iktidar rakamlarla oynamaya devam ediyor ve bunun herhangi bir faydasının olmadığını da henüz idrak edebilmiş değil" dedi.

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu'nun yapmış olduğu değerlendirmede TÜİK'ten farklı rakamlara ulaşıldığına değinen Dervişoğlu, TÜFE'nin Mart ayında 11.93 olarak gerçekleştiğine yıllık enflasyon tahmininin ise yüzde 142.63 olduğuna işaret etti.

İktidara seslenen Dervişoğlu "Enflasyonla mücadele polisiye tedbirlerle ve rakamlarla oynayarak yapılmaz. Arzı arttırmadan enflasyonu düşürebilmenin ekonomi ilmi açısından imkanı yoktur. Üretimi artıracak tedbirlerin alınması gerekmektedir. Özellikle gıda enflasyonunun önlenebilmesi için de çiftçinin desteklenmesi, ithalata harcanan paranın çiftçiye destek olarak verilmesi lazımdır. Mazot, tohum ve gübre desteği yapılmalıdır. Gıda arz güvenliği temin edilmelidir. Aksi takdirde Türk milleti açlıkla karşı karşıya kalmak gibi, yoklukla karşı karşıya kalmak gibi bir tehdidin pençesine düşecektir." dedi.

Türkiye'de açlık sınırının altında yaşayan 23 milyon insan yaşadığını belirten Dervişoğlu, "Bunun 7.5 milyonu çocuktur. Halinden memnun insan neredeyse yoktur. Sayın Genel Başkanımızın bu konuda gerçekleştirmiş olduğu çağrılara kulak vermek lazımdır. Vatandaşlarımızın alım gücü fevkalade düşmüştür. Asgari ücretle geçinen insanlar açlık ve yokluk sınırı arasında gidip gelmekte, tenceresini kaynatamamakta, mübarek Ramazan ayında yardıma muhtaç bir biçimde yaşamaktadır" şeklinde konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in önerdiği gibi asgari ücretin enflasyona göre 3'er aylık periyotlarla belirlenmesi gerektiğini savunan Dervişoğlu, asgari ücretin altında maaş olmamasının önemine değindi.

Sadece dar gelirlilerin değil toplumun tüm kesiminin ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu dile getiren Dervişoğlu, "Sanayicilerimiz de bu iktidarın yanlış ekonomi politikalarından nasibini aldı. Bu iktidarın ekonomi yönetimi altını çizerek söylüyorum tüm kesimleri mahvetti. Bu beyler iktidara geldiğinde 1 çeyrek altın alınan parayla bugün 1 kilo domates, 1 kilo salatalık alınamamaktadır." değerlendirmesini yaptı.

"Karşı karşıya olduğumu durumu rahat bir şekilde ifade eden ve pembe bir tablo çizen iktidar ve sözcülerine İzmir'den seslenmek istiyorum" diyen Dervişoğlu, "Yanlış yaptınız, uyarılara kulak vermediniz. Türkiye'nin birçok alanda olduğu gibi ekonomi alanında da büyük bir felaketlerle karşı karşıya kalmasına sebep oldunuz. Türkiye'nin kurtuluşu açısından yapacağınız tek şey, genel seçimdir." ifadelerini kullandı.

 

ORMAN YANGINLARI...

Son dönemdeki orman yangınlarına değinen Dervişoğlu, geçen sene yaşanan benzer olaylarda hükümetin gerekli tedbirlerinin olmadığını paylaştıklarını hatırlattı.

Konuyla ilgili araştırma önergelerinin iktidar oylarıyla reddedildiğini, soru önergelerine ise cevap verilmediğini kaydeden Dervişoğlu, hükümeti yangınlarla mücadelede doğru tedbirleri almaya davet etti.

Dervişoğlu, konuyla ilgili yeni bir araştırma önergesi verdiklerine işaret etti.

SEÇİM KANUNU DEĞİŞİKLİĞİ...

Seçim kanunu değişikliği teklifinin kabul edildiğini hatırlatan Dervişoğlu, teklifin olumsuz yanlarını hem komisyondaki hem de TBMM Genel Kurulu'nda yapılan görüşmeler sırasında dile getirdiklerini ifade etti.

İktidarın, iktidarını sürdürmek amacıyla seçim yasasında değişiklik yapmaya gittiğini dile getiren Dervişoğlu, "Hiçbir iktidar milletin gözünden düştüyse kanun yapma gücüyle kendini kurtaramaz. Geçmiş dönemlerde benzerlerini çokça yaşadığımız gibi yaptıkları değişiklik de bu iktidarın sonu olacaktır" değerlendirmesini yaptı.

"Kanun yapma gücünüzü bir silaha çevirdiyseniz, biliniz ki hiçbir silah sahibine sadık değildir. Gün gelir sizi vurur" sözlerini hatırlatan Dervişoğlu, milletin bu sözlerden ders almayan iktidara sandıkta cevap vereceğini vurguladı.

POLİSLERİN ÇALIŞMA SAATLERİ...

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in polislerin ağır çalışma koşullarını gündeme getirdikten sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bu konuda bir iyileştirme yapılacağını açıkladığını ifade eden Dervişoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İYİ Parti liderini hedef alan sözlerine de tepki gösterdi.

"Seviyesiz bir takım suçlamalarda bulundu. Bizden de layık olduğu cevabı aldı" diyen Dervişoğlu, "Polisin çalışma koşullarının düzenlenmesi için söylediğimiz laflardan neden bu denli alınganlık gösteriyor anlayabilmiş değilim. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya buradan sesleniyorum. Bize laf yetiştireceğine şemsiyeleri altına saklandığı, çete liderlerine laf yetiştirmesini söylüyorum. İYİ Parti'nin Genel Başkanı'na ve İYİ Partililere laf yetiştirmek yerine kendisini işini yapmaya davet ediyorum. Daha da ileri gidiyorum, haddini bilmesini ve edebini takınmasını buradan tavsiye ediyorum." ifadelerini kullandı.

Basın toplantısının sonunda bir müjde paylaşmak istediğini söyleyen Dervişoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in 7 Nisan Perşembe günü İzmir'e geleceğini ekledi.

İYİ PARTİ BAŞKANLIK DİVANI’NDA DEĞİŞİKLİK...

İYİ Parti Grup Başkanvekili Dervişoğlu, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Partisinin Başkanlık Divanı'ndaki değişiklik ardından toplumun farklı sesler yükseldiği söylenen Dervişoğlu, "Bunlar parti içi meselelerdir. Her kongreden sonra siyasi partilerde değişiklikler olabilir. Bu tartışmanın yaşanması aslında İYİ Parti'nin demokrasi anlayışından kaynaklı bir durum. Çünkü biz bu değişiklikleri sadece kongreden kongreye yapmıyoruz. İki yerde kamuoyu kilitleniyor, oysa Başkanlık Divanı'nda birçok değişiklik yapıldı. İki kişiyi esas alarak bu tartışmaları yapmaya çalışıyorlar. Koray Bey'in durumu malum. Koray Bey bu partinin kurucusu ve herkes tarafından kabul edilmiş bir şahsiyet. 'Teşkilat Başkanlığı yapar mısın?' diye bana sorsanız, bu yaşta böyle bir göreve talip olmam.

Çok yüksek enerji isteyen bir konudur bu. Koray Bey bunu parti kurulduğundan beri yapıyor. Dolayısıyla Koray Bey'in bir makamdan alınıp başka bir makama taşınmış olması kamuoyunda tartışıldığı kadar bizim partimizde tartışılmıyor. Koray Bey'in Divan'daki yerinin değişmesi O'na olan sevgimizi ve saygımızı azaltmaz." karşılığını verdi.

"Yavuz Ağıralioğlu Bey de bizim açımızdan kıymetli bir arkadaşımızdır" diyen Dervişoğlu, "Partimizin TBMM'ye geldiği itibaren de Sözcü nitelikli sıfatları vardır. Ben onunla halef-selefim. Grup Başkanvekilliği ve Parti Sözcülüğü yaptı. Yurt Dışı Türklerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. Yavuz Ağıralioğlu Bey boşta birisi değil, partimizin milletvekilidir. Hala bulunduğu konum itibariyle de hem kendi adına hem de partisi adına mücadele verme ehliyetinden kaynaklı olarak söz söyleme selahiyetine sahiptir." şeklinde konuştu.