İZKON BAŞKANI FERHAN ADEMHAN ÇALIŞTAY KONUŞMASINDA ÇOK ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ
Değerli misafirler değerli muhtarlarım ve İzmir’in sivil toplum gönülleri.
(Sayın valim, sayın milletvekillerim, Sayın Kaymakamlarım, Sayın belediye başkanlarım, değerli muhtarlarım, İzmir’in sivil toplum kuruluşları başkanlarım)
Bu pazar günü ailenizle geçirmek varken bizlere inanıp yollara düşüp buralara kadar geldiğinizden dolayı sizleri saygı ve
sevgi ile selamlıyorum çok teşekkür ederim hoş geldiniz şeref verdiniz.
Biz sivil toplum gönüllüleri (olarak) İzmir konfederasyonunu 2014 yılında kurduk.
İzmir konfederasyonunu size biraz anlatmam gerekirse, üyeleri kimlerdir kim kurmuş (gibi). Kurucu başkanı benim,
kurucularımız Göçmen, Boşnak, Alevi, Romen, Türkiye’nin yedi Coğrafi bölgesinden Göç eden Hemşeri Federasyon ve Dernekleri, Gençlik ve Spor federasyonları, Kültür – Sanat, İnsan hakları federasyonu, İş kadınları ve iş Adamları Federasyonları, Kadın Federasyonu, Uluslararası Basın Federasyonu ve Muhtarlar federasyonu İZKON kurucu üyemizdir.
IZKON 2014 yılından beri sekiz yıldır hizmetine devam etmektedir.
İlk muhtarlarla toplantımızı 2014 yılında yaptık. Şimdi değerli muhtarlarım, değerli sivil toplum kuruluşları, ülkemizin kanayan yarası uyuşturucu. Artık uyuşturucu dokuz yaşına indi ve okulların içinde kol geziyor. Maalesef İzmir’de kayıtlara göre söylenene göre 5000 tane torbacı (satıcı) var çocuklarımız kullanıcı olarak cezaevine giriyor satıcı olarak çıkıyor.
Biz rehabilitasyonu önemsiyoruz. Ailelerin eğitilmesini, okul çağındaki çocuklarının katlandıklarının sonucunun ne olduğunu görsellerle aydınlatılmasını, anlatılması istiyoruz ve ayrı bir ceza evi istiyoruz. Ceza evi değil de rehabilitasyon evi diyelim, çocuklarımız tedavi olsun.
Tabi bu işin uzmanları burada ve birazdan sizlere görsel sunumlar yapacaklar. Ama muhtarlarımız, başkanlarımız ihbarda bulununca, sonra da gelip muhtara silah gösterip parmak sallayıp tehdit ediyorlar; “Siz mi ihbar ettiniz” diye.
Buna da çözüm bulmalıyız.
İkinci kanayan yaramız çocuk yaşta evlilik. Kanunen ve anayasamıza göre 18 yaşın altındaki evlilikler yasal olmadığı gibi dinen de caiz değildir ve buna engel olmamız lazım uyarıp anlatmamız lazım. Burada uzmanlarımız ve din adamlarımız mevcut anlatacaklar.
Üçüncü kanayan yaramız okula gidemeyen çocuklarımız. Gitmeyenler demiyorum, gidemeyenleri tespit etmek. Burada da müftülüğümüz sosyal politikaları ve milli eğitim bakanlığımızın uzmanları burada bu konuları anlatacaklar. Onların konularına fazla girmiyorum.
Ateş düştüğü yeri yakar, bu ülke terörden çektiği kadar, çocuklarımızdan bu üç kanayan yaramızdan çok çekti.
Çünkü biz sivil toplum kuruluşları ve muhtarlarımız ve İzmir konfederasyonu olarak Allah için insanlarımızla, vatandaşlarımız için bununla mücadele edeceğiz, korkmuyoruz ve siz değerli muhtarlarım, çok değerli sivil toplum
başkanları, değerli basın Mensupları bizi böyle destekleyip yanımızda oldukça hep beraber bunların üstesinden
geleceğiz Allah’ın izniyle.
Devletimizin yanında olup elimizden gelen yardım yapacağız. Biz üzerlerine gideceğiz ve ülkemizin devletimizin
anayasamızın el verdiği imkanlarla elimizden geldiği kadar yardımcı olacağız.
Maalesef tarihi çağrımızı yaparken ve Uyuşturucu ile mücadele çalıştayımızı yaparken, biz bu yollara çıkarken çok
zorluklarla karşılaştık. Maalesef hem salon konusunda hem de bunu yaparken insanlar ne işiniz var niye bunu
yapıyorsunuz dercesine gidin keyfinize baksanıza bu sizin işiniz mi dercesine bize salon vermediler ve engellemeye
çalıştılar.
Evet bu bizim işimiz! Biz sivil toplum kuruluşları ve muhtarlar el ele bu işin üstünden geleceğiz biz bunun
mücadelesini vereceğiz. Devletimizi yalnız bırakmayacağız. Hazreti İbrahim yakarken serçe misali gagandaki suyla bu
ateş Sönmez dediler, dedi ki tarafım belli olsun dedi. Biz de tarafımız belli olsun dedik. Tarafımız devletimizin yanıdır.
Pes etmedik, pes etmeyeceğiz. Anlasınlar ki ya bizle beraber bu sorunlarla mücadele edecekler ya da evlerine gidip oturup emekli olacaklar.
Allah razı olsun sayın Valimizden sahip çıktı ve yeri tahsis etti.
Huzurunuzda sayın valime ve Ege Üniversitesine Rektörüne ve emeği geçen herkese çok ama çok teşekkür ediyorum bir teşekkür daha yapmak zorundayım.
Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etmek gerek; Muhtarlarımızın gelişi ve gidişini duyarlı davranıp, çağrımıza cevap verip araç tahsis eden belediye başkanlarımız Aliağa, Bergama, Beydağ, Çeşme, Dikili, Foça, Kiraz, Menemen, Menderes, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Torbalı, Urla, Belediye Başkanlarımızı saygıyla, sevgiyle selamlıyorum çok ama çok teşekkür ediyorum.
Diğer duyarsız kalan merkez uzak belediyelerimize bundan sonraki toplum için yapacağımız etkinliklerde duyarlı
olmalarını ve asli görevlerini yapmak nasip olur temennisindeyiz.
Değerli dostlar değerli hazirun sizleri saygıyla sevgiyle selamlıyorum iyi ki varsınız iyi ki geldiniz bizi sivil toplum
kuruluşları olarak ve muhtarla el ele bu işi mücadelesini vereceğiz ve mücadele etmeye de devam edeceğiz. Susmadık
– susmayacağız, susturamazlar.
Durmayacağız – durduramazlar.
Biz birlik beraberlik içinde sivil toplum kuruluşları muhtarlar ve basınımız ile bu mücadelemizi vereceğiz.
Değerli hazirun biz sıradan bir sivil toplum kuruluşu değiliz.
Biz büfe istemiyoruz. Biz encümenlik ve görev – maaş istemiyoruz.
Rant para istemiyoruz. Bize salon tahsis edilip, gece yapıp para kazanmak da istemiyoruz. Bizim parayla pulla işimiz
olmaz.
Allah’a şükürler olsun biz bize yeteriz. Biz şu bu partili de değiliz. Kimsenin de arka bahçesi olmadık – olmayacağız. Biz partiler üstüyüz bu da böyle bilinsin. Böyle de devam edecek.
Biz bu ülkede yaşıyoruz, bu güzel ülkemizi çok seviyoruz. Atanmışlarımız ve seçilmişlerimizin yanındayız, doğru
yaptıklarında alkışlayacak, yanlış yaptıklarında uyarı görevimizi yapacağız. Buna alışsalar iyi olur.
Bu uyarı yapma görevimizi yapmaktan hiç kimse bizi alıkoyamaz – koymayacaklardır. Durmayız – durduramazlar. Bizimle çalışmalı ve
bizleri dinlemeleri gerekir.
Biz dünyadaki sivil toplum kuruluşları gibi doğru bildiğimizi, yapılması gerekenleri raporlayıp, atanmışlara ve
seçilmişlerimize, mülki daire amirlerimize iletip yapılması konusunda takipte olacağız. İnsanlığın ve sivil toplum kuruluşlarının görevlerinin ne olduğunu İzmir’de değiştireceğiz, değiştiriyoruz. Biz rant peşinde değiliz, biz herhangi bir şahsi taleple karşınıza çıkmayacağız. Bizim tek talebimiz var halkımız için kanayan yaraları, halkımız için en büyük sorunları dile getirip çözülmesi konusunda devletimizle yan yana olmaktır.
Sivil toplum kuruluşları ve muhtarlarımızla temennimiz bu konulara da sizlerin de tecrübeleriniz dinlemek isterim.
Bu konuda mutlaka sizlerin de söyleyecekleri vardır. Değerli sivil toplum kuruluşları başkanlarım, muhtarlarımız ve değerli dostlar, değerli hazirun eğer uygun görürseniz son yarım saati muhtarlarımızı ve sivil toplum kuruluşu başkanlarımızı dinlemek istiyorum. Soru – cevap şeklinde olur veya söyleyecekleri soracakları varsa ben ve uzmanlar cevaplandıralım.
Sizleri saygı ve sevgi ile selamlıyorum Allah hepinizden tek tek Razı olsun. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Saygılar
sunuyorum.
Allaha emanet olun