Merve Sarı Kimdir, Nerelidir? Kendini ve Çocukluğunu Bize Anlatır Mısın? 1 Ocak 1994 İzmir doğumluyum. İlkokulu ve liseyi İzmir’de okuyarak tamamladım. Kadir Has Üniversitesi’nde İngilizce hazırlık eğitimi aldıktan sonra Haliç Üniversitesi’ne geçiş yaparak Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünden mezun oldum.
Çerkes kökenli bir aileye sahip olduğum için kurallar ve hedeflerim doğrultusunda çok sıkı çalışma gelenek ve göreneklerimizden vazgeçmeme esasına göre yetiştirildim. Çocukluğumdan itibaren sporun her alanıyla ilgilendim. Katı kurallarımız vardı evde. Çizgi film yerine belgesel ve haber programları izlenirdi. Sonra gündeme dair gelişmeler üzerine konuşur, derin sohbetler ederek bilinç seviyemizi yükseltecek şekilde ailem beni ve kardeşlerimi yetiştirdi. Bu sayede okumayı ve yazmayı çok erken yaşta sadece 5 yaşındayken öğrendim. İlkokulda annem teşvikleriyle bana tüm dünya klasiklerini okutmuştu. Yine ilkokul öğrencilik zamanlarımda Arapça eğitimi alarak okumayı öğrendim. Hem Türkiye ve Dünya gündemini küçük yaştan itibaren takip edişim hem de spora ilgim nedeniyle spikerlik ve haberciliğe olan tutkum başladı. Bir nevi kariyerime giden yoldaki taşlar, çocukluğumdan itibaren örülmeye başladı diyebilirim.
Haberciliğin Sizin İçin Anlamı Ne?
Haber, eşittir hayat bana göre… Hayatın ta kendisine ayna tutmak, insanlara ve gerçekliğe tüm çıplaklığıyla korkusuzca dokunabilmektir. Şeffaflıktır… En çok ta cesaret işidir.
Her sabah kalkar Dünya ve Türkiye gündemini okur, güne bu şekilde başlarım. Bu alışkanlık size bir süre sonra hem iş hem sosyal hayatta büyük bir donanım sağlıyor. Araştırdığın ve okuduğun kadar varsındır işinde. Haber benim hayatım. Habercilik ise sanattır.
Türkiye’de Basın özgürlüğü çok eleştiriliyor. Bu Konuda Sizin Yorumunuz Nedir?
‘Yanlış üslup doğru sözün katilidir’ derler. En sert eleştirileri ve konuşmaktan korkulan konuları inanın bana doğru üslupla karşındakini yargılamayarak yönelttiğinde hiçbir sorun yaşamaz gazeteci. Bugün ülkemizde basının özgür olmayışı, tutuklu gazeteciler söylemlerini bu nedenle doğru bulmuyorum. Her şeyi herkese sorabilirsiniz. Ama suçlayıcı ve itibar suikasti olarak yargısız infaz yaparak toplumda o kişiyi küçük düşüren hatta linç kültürünü tetikleyen bu tavrı doğru bulmuyorum. Ne yazık ki hata kabul etmeyen bir mesleğimiz var tıpkı insan hayatının emanet edildiği doktorlar gibi. Doktorun hatası nasıl hastasının ölümüne yol açıyorsa, doktorun kutsalı nasıl insan hayatıysa bizim de mesleğimizin kutsalı haberin ve bunu ifa etme sanatındır. İyi bir haberci ikisine de sahip olmak zorunda bu nedenle. Aksi durumda kötü olaylar yaşanabiliyor.
Dünyadan Beğendiğiniz Gazeteciler Var Mı?
Evet var tabii ki… Mesela; Peter Jennings, Connie Chung ve Cristiane Amanpour
Güne Nasıl Başlar, Nasıl Devam Edersin? İş Hayatında 1 Gününü Anlatır Mısın?
Sabahları kahvaltı yapmam. Güne kahve ile başlarım. Hatta bardaklar dolusu diyebilirim. Gündeme dair okumalarımı yaparım. Ardından fiziksel egzersizlerle, yoğun bir güne bedenimi hazırlarım. Öğlen gibi işe gelirim. Editör arkadaşlarla sohbet ederiz, canlı yayında neleri ele alacağımıza dair geniş toplantı yaparız. Sürpriz bir şeyin olup olmayacağı konuşulur. Editör arkadaşlar ön masa çalışmalarını yaparlar öncesinde. Tüm haberleri en ince ayrıntısına kadar inceleyip, beynimde yayını canlandırırım. Yayına son bir saat kala özellikle çok yoğunluk yaşanıyor. Son yarım saatte ise masamın başına geçerim tüm haberleri ve canlı bağlantıları incelerim. Son dakika ve gelişmeler var mı diye de kontrol ettikten sonra stüdyoya geçiyorum.
Mesleğindeki Hedefin Ne?
Mesleğimde marka oluşturabilmek. Takriben “Marka olduğu ve tarafsızlığına inanıldığı için, iyi bir gazetecinin tüm röportaj tekliflerine “evet” cevabı gelir. Çünkü yaptığı gazetecilikte röportajların sıkıcı olmamasına dikkat eder. Canlı yayınlarda güçlü hitabetin, samimi sunuşun, herkesi ilgilendiren çok iyi araştırılmış sorunlara mercek tutan, dar çevreye değil milyonlara hitap etmek mesleki ana formlarımdır. Yaptığım iş topluma güven vermeli. Olmazsa olmazım budur.