Cüneyt Gürbulak bir ressam. Tuvali, fırçaları, boyaları olmayan bir ressam. Dijital çağın değişip dönüştürdüğü hayatlarımıza önemli bir parantez açan, şaşırtan, umutlandıran, heyecanlandıran, “demek böyle de olabiliyormuş, kullanılabiliyormuş” dedirten, dijital sanatın yeni ve yetenekli aktörü. Cep telefonu ekranına parmaklarıyla çizdiği resimleri, sergi açmaya kadar taşımayı başarmış, hayallerine, tutkularına bağlı bir “renk” aynı zamanda.
Cüneyt Gürbulak, kendi hikâyesine dokunmak, farklılaştırmak, yeni bir boyuta taşımak istemiş. Hani “merak, insanın en güzel çocukluğudur” derler ya? Merak etmiş neler olabileceğini ve ortaya hepimizin hayatlarına bir şekilde dokunan resimler çıkmış.
2018 yılında başlıyor Gürbulak’ın serüveni. İnstagram’ın “hikâye” bölümüne girip bakınırken “çiz” butonu ilişiyor gözüne… Çiziyor… Sonra yeniden çiziyor, bir daha ve bir daha… Bozup yeniden çiziyor, bazen günlerce aynı resmin içinde yaşıyor. Derken çizdiklerini paylaşmaya başlıyor. İnstagram’daki hikâyelerine çizdiği resimler, bir ekrandan diğerine akmaya, beğenilmeye, beklenmeye başlıyor.
Derken, “paylaş” butonu, dijital dünyanın sınırlarını aşıp bir sergi salonunun yolunu tutuyor. Bu kez bir ekran yansıması olarak değil, kokusu olan, dokunulabilen gerçek dünyamızın büyükçe salonunda.
O salonun kapılarını Point Bornova açıyor Gürbulak’a. Sergi 1 Nisanda açılıyor. Beklemediği bir ilgiyle karşılaşıyor Cüneyt Gürbulak. Yediden yetmişe herkesin ilgi ve merak odağı oluyor. Çünkü resimlerin her birinde olağanüstü bir emek ve yaratıcılık var. Öylesine tutkulu ve ince bir işçilikle dokunulmuş ki resimlere, ayrıntılara baktığınızda, bir cep telefonu ekranına parmaklarla resmedildiğini düşünmek gerçekten büyülüyor. Sergi 10 Nisan’a kadar devam edecek. Yolunuz düşmese de Point Bornova’ya özellikle uğrayıp Gürbulak’ın sergisini görmenizi, tadını çıkarmanızı öneririz.