Başak Polat: Dr Zeynep İpekli kimdir? Okurlarımıza kısaca tanıtalım.
Dr Zeynep İpekli:Merhaba, ben Dr Zeynep İpekli , Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Mecburi görevimi Şanlıurfa da yaptıktan sonra İstanbul’ da çocuk sağlığı ve hastalıkları ihtisasına başladım .
Şuan aktif olarak asistanlığıma devam etmekteyim.Sağlık hukuku ilgimi çeken bir alan olduğundan mecburi görevimdeyken 2.5 yıldır üyesi olduğum Medikal Malpraktis derneği aracılığıyla Galatasaray Üniversitesinden sağlık hukuku uzmanlığı ve uzman mütalaa raporu eğitimini tamamladıktan sonra sertifikamı alarak Medikal Malpraktis derneği ve Yüksek Sağlık Hukuku derneğinin yönetim kurulu üyesi olarak faaliyet göstermeye başladım.
Aynı zamanda Medikal Malpraktis Derneği asistan sorumlu hekimi , Yüksek Sağlık Hukuku Derneği saymanı olarak görev yapmaktayım.


Başak Polat: Pediatri& Sağlık Hukuk'unda danışanlarıniza ne tür bir hizmet vermektesiniz?
Dr Zeynep İpekli: Pediatri&Sağlık Hukuku sayfamda sağlık hukuku uzmanı avukat ve doktorlardan oluşan dernek ekibimizle korele olarak sağlık hukuku ile ilgili sağlık çalışanlarını , avukatları ve psikologları tıbbi ve hukuki teknik konuda, uzman mütalaa raporu konusunda bilgilendirici paylaşımlarda bulunmaktayım. Yine derneğimizle beraber sağlık hukuku ,uzman mütalaa raporu eğitimleri düzenlemekteyiz,her geçen gün büyüyen dernek üyelerimizden olan avukatlarımızlarla medikal malpraktis,sağlıkta şiddet ,sağlık idaresi komisyonları kurmak planlarımızdan birisi.
Bunun yanında üyelerimiz için 7/24 tıbbı ve hukuki teknik konuda bilgilendirme desteği sağlamaktayız.

 

Başak Polat: Türkiye'de ve Dünya'da sağlık insan yaşamında birincil yer tutuyor. Nicelik ve nitelik bakımından hasta hakları ve hasta ödevleri nasıl olmalıdır?
Dr Zeynep İpekli: Dediğiniz gibi sağlık evrenseldir ve DSÖ'ye göre fiziksel ,sosyal ve ruhsal refah durumudur . Hasta hakları 9 bölüm, 54 maddeden oluşan bir yönetmelik .Başlığı haklar olması nedenli burada hastaların alması gereken ödev yokmuş gibi algılansa da 8.bölüm Madde 42A da hasta ödevleri bildirilmektedir ; hastanın başvurduğu kuruluş kurallarına uyma ,teşhis ve tedavi de ekibin parçası olarak katılımcı davranış sergilemesi , daha önce geçirdiği hastalık ,ameliyat ve kullandığı ilaçların bilgisini eksiksiz ve doğru bir biçimde vermek , hekimin belirlediği sürelerde kontrole gelerek hastalığın gidişatıyla ilgili geri bildirimde bulunma , randevu tarih ve saatlerine uyma değişiklik durumunu bildirme ,öncelik tanınan hastalara ve personel haklarına saygı duyma , personele sözlü ve fiziki saldırıda bulunmamama gibi maddeler bulunmaktadır .

 

Başak Polat: Sağlık hukuku eğitimi kendine yeterince alan bulabiliyor mu?
Dr Zeynep İpekli: Sağlık hukuku eğitimi ülkemizin en büyük eksiklerinden. Tıp ve hukuk fakültelerinde yeterince yer verilmeyen bu eğitim aslında günlük hayatta yadsınamaz gerçekleriyle karşımıza çıkmakta. Ne yazık ki bu konuda meydana gelen davalar çok ciddi cezalarla sonuçlanabilmektedir. Tıbbi ve hukuki teknik bilgiye sahip olmayan avukat ve doktorların davalara dahil olması sebebiyle ceza alınmayacak ya da daha az cezayla sonuçlanabilecek davalar bile ciddi tazminat ve hapis cezalarıyla sonuçlanabiliyor.Sağlık çalışanları kendi haklarını ,çalışırken dikkat edilmesi gereken hukuki yönleri bilmeden mesleğe atılmakta ne yazık ki.Bu bilinmeyen yönler çalışma ortamında yapılan adaletsiz davranışları yeri geldiğinde mobbingi normal sanarak mutsuz çalışma koşullarına sebebiyet vermekte aslında . Bunlar karşısında durabilmek ve yapmanın sebep olacağı cezaları bilmek kişileri bunlardan alıkoyabilir. Bu sebeptendir ki fakültelerde bu eğitim zorunlu ders olarak yer almalıdır . Hak ettiği yeri şuan bulamıyor olsa da gelecek öngörüm bu konunun daha çok ele alınacağı,davaların daha fazla artacağı ve çalışanların bu konuyu bilmek istemesiyle ya da istemeden kendilerini içinde buldukları herhangi bir dava nedeniyle öğrenmek isteyecekleridir.


Başak Polat: Malpraktis konusunda yeterince uzmanlaşmış mahkeme birimi var mı?
Dr Zeynep İpekli: Malpraktis yalnızca sağlık sektörüne atfedilen bir kelime ne yazık ki. Bunun yanlış bilinmesine sebep olanlar maalesef en çok yine sağlık çalışanları. Malpraktis fransızca kökenli Mal: kötü , Praktis : uygulama yani kötü uygulama anlamına gelmektedir . Esasen her sektör için kullanılabilen bir kelime .Tıbbi malpraktis ; bilgi veya beceri eksikliği ile yanlış veya noksan bir teşhiste bulunulması,yanlış tedavi uygulanması veya hastaya tedavi verilmemesi üzerine oluşan ,zarar meydana getiren fiil şeklinde tanımlanabilir.
Ve bu konunun davalarına bakan özelleşmiş bir mahkeme birimi ne yazık ki yok . Ancak zaten artmış olan ve daha da artacak olan davalar nedeniyle ilerleyen dönemlerde sağlık hukuku konusunda uzmanlaşmış avukat ve sağlık çalışanları ile bu davaların yürütüleceği ve medikal malpraktis mahkeme birimleri kurulmasının kaçınılmaz olacağı düşüncesindeyim.


Başak Polat: Sağlık hukukunun dünya ve Türkiye'deki yerini kıyaslarsak ne sonuçlar çıkar?
Dr Zeynep İpekli:Sağlık hukukunun dünya da daha gelişmiş birimlerle yürtüldüğünü söyleyebilirz genel olarak .Türkiye de bu konunun önemi yeni yeni gündem olmakta ve fark edilmekte.Elbette bizim gibi olan yerlerde mevcut . Örneğin ülkemizde özel ve devlet hastaneleri için var olan kanun farkları bile hak eşitsizliğine neden olmakta ve bu da hasta ile doktorun karşı karşıya gelmesine sebep olmakta aslında . (Aynı durumun çalışma yeri farklılığından dolayı farklı kanunlarla yargılanması ). İngiltere ve Norveç sistemlerinde ise sağlık tek çatı altındadır.
Tıbbi malpraktis davalarının tazminatlarını kıyaslayacak olursak; ülkemize nazaran ABD bu konuda ciddi yıpratıcı ,meslek icrasını durdurmaya götüren tazminar cezaları vermektedir ve bu ABD de hekimlerin defansif tıp uygulamasına neden olmakta .
Japonya da adli yargı dışında Japon Medical Association’ın mesleki sorumluluk programı çerçevesinde medikal malpraktis iddiaları mahkemeye intikal ettirilmeden çözülmeye çalışılır ve bu daha hızlı daha ekonomik bir çözüm mekanizması sağlar . Mesleki sorumluluk programını yürütmekle görevli ‘değerlendirme kurulu ‘ hastadan ziyade hekim odaklı bir yaklaşım sergilemekte .
Finlandiya da ise medikal malpraktis söz konusu olduğunda sağlık personelinin hatasını fark etmesi durumunda suçlama yapılmamakta ve personele karşı dava açılmamakta . Sağlık personelinin hatasını fark etmesi sonucu ‘suçlu olmama sistemi ‘ işlemektedir.Burada sağlık personelinin medikal malpraktis uygulması sonucu personelin cezalandırılması değil hatayı oluşturan koşulların düzeltilmesi gerektiği kabul edilmekte .
Ülkemiz için de uygun olması durumunda iç hukuk sistemimize çağdaş hukuk sistemlerinde öngörülen mekanizmaların alınması , hasta ile hekimin karşı karşıya getirilmemesi ,sağlıktan kazanç sağlayan engellerin ortadan kaldırılarak hastanın mağduriyetinin giderilmesinin yanında hekimin de gelecek kaygısı taşımaksızın meslek icrası temennisinde bulunabiliriz.


Başak Polat : Sağlık hukukunda sağlık çalışanlarının yeri nedir?
Dr Zeynep İpekli: Sağlık hukuku tam olarak sağlık çalışanlarının da yer alması gereken bir alan . Neden derseniz ; sağlık ve hukuk farklı fakültelerin mezunları olmakla elde edilen meslekler sunmakta . Şöyle düşünün tıp fakültesi 6 yıl, hukuk fakültesi 4 yıllık farklı alan ve derinlikte konular barındıran bir süreç . Bu sebeple takdir edersiniz ki bir doktor yeterince hukuki, bir avukat yeterince tıbbi bilgiye sahip olamaz . Derneğimiz de bu yüzde sağlık hukuku uzmanlığı sertifikası almış avukat ve doktorlardan oluşmakta.

Başak Polat:Türkiye'de doktorların çalışma koşullarındaki ağırlık gelişmiş ülkelere göre fazladır. Bunun mesleki hata riskini ne boyutta arttırdığını düşünüyorsunuz?
Dr Zeynep İpekli: Ciddi anlamda arttırmakta . Çünkü hastanın şikayetini dinleyip ,muayenesini yapma , tedavisini uygulama fırsatını sağlayacak bir sürenin olmaması ister istemez gözden kaçan durumlar olmasına mahal vermekte . DSÖ,nün önerdiği süre 20 dk olmasına rağmen ülkemizde randevu verme aralıkları bile 20 dk değil . Bu da sağlık çalışanları için davalara söz konusu olma durumunun kolaylaşmasına sebebiyet vermekte ne yazık ki.Kendim de mecburi yaptığım dönemde neredeyse 5 dakika da 5 hastaya bakmak durumunda kaldığım zaman çok oldu .Hasta yoğunluğu çok fazla ancak bu hasta yükünü kaldıracak doktor sayısı çok az . Geride kalan doktorlarda bu yoğunluğa alışmak zorunda bırakılıyor, var olan hasta yükünü kaldırmak zorunda kalıyor ve elbette bu durum istemeden gözden kaçan şeylerin olmasına sebep oluyor .
Bu sebeple sağlık hukuku ülkemiz için elzem bir eğitim olmalıdır . Bu konuda eğitim vermek ve bilgilendirme sağlamak için derneğimizle var gücümüzle çalışmakta ve çabalamaktayız.


Başak Polat: Son dönemde sağlıkta şiddet gündemde...Sağlık çalışanlarının mesleklerini icra ederken karşılaştıkları elim olayları da nasıl değerlendiriyorsunuz ve Hukuki boyutu nedir?
Zeynep İpekli: Sağlıkta şiddet ne yazık ki kanayan yaramız … Meslek icrası sırasında meydana gelen bu elim olaylar çalışma şevkimizi , meslek onurumuzu ayaklar altına almakta ve hayalini kurduğumuz gibi çalışma şartlarının olmaması nedenli istifalara ve başka alanlara yönelmeye sebebiyet vermekte .
7243 sayılı kanunun 28.maddesinde bu konu ele alınmakta iken son zamanlarda daha da fazla artan şiddet olayları nedeni ile düzenlenen torba kanuna ek 12.madde birinci fıkra ve maddede ceza kanununda yer alan kasten yaralama ,tehdit , hakaret ve görevi yaptırmamak için direnmek suçlarında ; cezanın yarı oranda arttırılması , hapis cezasının ertelenmesi hükmünün uygulanmaması şeklinde iyileştirme yapıldı kanun da .
Süreçte bunun caydırıcılığını hep beraber göreceğiz. Temennim bu olayların son bularak sağlık çalışanlarının sağlık dağıtıcı el olarak çalışırken, sağlıklarından, daha da önemlisi hayatlarından olmamasıdır .


Başak Polat: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mıdır? Varsa bunlar nelerdir?
Dr Zeynep İpekli: Son olarak derneğimiz avukat ve sağlık çalışanları için geleceğin temel problemi olacak ve daha çok gündemde olacak olan sağlık hukuku konusunda aydınlatma ve bilgi vermek amaçlı çalışmalarına devam etmekte . Tıbbi ve hukuki teknik konuyu harmanlayarak açılmış davaları her yönden inceleyebilmek esas adaletli sonucu sağlayacak husustur . Dernek olarak temennimiz ; medikal malpraktis davaları için ayrı bir mahkeme birimi kurulması ve bu ekip içerisinde sağlık hukuku uzmanı sağlık çalışanlarının yer almasıdır .
Medikal Malpraktis Derneği ve Yüksek Sağlık Hukuku Derneği çatısı altında sağlık hukuku eğitimi ve uzman mütalaa raporu eğitimi , üyelerimize 7/24 tıbbi ve hukuki teknik konuda destek sağlıyoruz .
‘Sağlık Çalışanlarının Operatif Gücüyüz’ sloganıyla çıktığımız bu yolda daha fazla bilgi almak ve üyemiz olmak için bizlere dernek hesaplarımızdan veya Pediatri&Sağlık Hukuku sayfamdan bana ulaşabilirsiniz.

Pediatri & Sağlık Hukuku
znpipekli@gmail.com
Dr Zeynep ipekli

 22:08:47