SOSYAL DEVLET ANLAYIŞI TERKEDİLDİ
AKP’nin 2002’de iktidara gelmesi ile birlikte sosyal devlet anlayışının terkedildiği ve neoliberal politikalar uygulanarak kamunun başarılı şekilde icra ettiği bir çok alanda sermaye ve rant odaklı düzenlemelere gidilerek dışa bağımlı hale gelindiğini belirten Yeşil, Halk sağlığı konusunda 1928’de Atatürk’ün telkinleriyle kurularak aşı üretiminde dünyaya örnek olan, 1940 yılında kolera salgını için Çin’e aşı ihraç eden Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün bilimsel ve yerli aşı çalışmaları geliştirilmesi için desteklenmesi yerine, 2011 tarihinde KHK ile kapatılarak kapısına kilit vurulmasının içler acısı bir durum olduğunu söyledi.
YERLİ ÜRETİM BİTTİ, İTHAL TEMİN DÖNEMİ BAŞLADI
Covid-19 salgını nedeniyle gelişmiş ülkelerin aşı üretme yarışında olduğu bir dönemde Türkiye’nin aşı temin etme telaşı içerisinde savrulduğunu söyleyen Yeşil; “Cumhuriyet döneminden itibaren imkansızlıklar içerisinde üretim yapan kurumlarımız ne yazık ki bu iktidar döneminde kapısına kilit vurulan hayalet binalara dönüştürülerek imar rantına kurban edilmişlerdir. Bugün geldiğimiz noktada aşı çalışmalarında geride kalmamızın sebebi; gençliğe, bilimsel düşünceye, bilim insanlarımıza önem verilmemesinin acı sonuçlarıdır. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü 2011 yılında kapatılmış ve ulusal aşı üretimi kamu nezdinde bitirilmiştir. Sağlık Bakanlığı aşı alımlarını yerli ve yabancı firmalardan alım garantileri sunarak temin etme acziyetine düşmüştür. Ancak bu alımların dahi doğrudan mı yoksa taşeronlar kullanılarak mı yapıldığı, ne kadar ücretle temin edildiği gibi bilgiler kamuoyuyla paylaşılmamaktadır.” yorumunda bulundu.
83 YILLIK KURUMUN KAPISINA KİLİT VURDULAR
18 yıllık AKP iktidarında, Cumhuriyet döneminde kurulan tüm değerlerin ve sosyal devlet anlayışının yok edildiğinin altını çizen Yeşil; “83 yıllık köklü kurumun kapısına kilit vuranlar, 2021 yılı Türkiyesi’nde ulusal bir aşı merkezini dahi bu ülkeye çok görmüş durumdadır.
İki gündür Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı tarafından dışarıdan atanan rektörü protesto etmek dahi salgın bahane edilerek önlenmeye çalışılmaktadır. Bu zihni pırıl pırıl gençlerimiz bizim değerlerimiz değil mi? Bilimsel düşünceyi engellemeye çalışarak, üniversitelerin oturmuş kurumsal yönetimlerini tek imzalı işlemlerle kontrol altına alarak yalnızca bu ülkenin aydınlık geleceğine zarar verirsiniz.” diyerek sözlerini bitirdi.