Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet İş Sendikası Başkan Vekili Hüseyin Öz Hacıbaba baklavacısında YEREL VE ULUSAL basın mensupları ile bir araya geldi. Burada Asgari Ücret açıklamasına değinen Öz, Basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak, gündeminde olan maddelere de açıklık getirdi…

 

Hüseyin Öz, asgari ücretin en az 10 bin lira düzeyine çıkarılması ve enflasyonun hızlı şekilde kontrol altına alınması gerektiğini söyledi. Toplu sözleşme ile çalışanların maaşlarına da asgari ücretle birlikte düzenleme yapılması gerektiğini belirten Öz, Asgari Ücret Tespit Komisyonda işçi kesiminin demokratik şekilde temsil edilemediğini dile getirerek komisyonun yapısıyla ilgili önerilerini de paylaştı.

 Asgari ücrette yapılacak artışın, asgari ücrete bağlı olarak yaşanan fiyat artışları nedeniyle tüm çalışanları ilgilendirdiğini söyleyen Hüseyin Öz, asgari ücrette enflasyona bağlı olarak yapılan artışlar nedeniyle üst ücret grupları ile alt ücret grupları arasındaki farkın kapandığına işaret ederek toplu sözleşmenin olduğu işyerlerinin yeni asgari ücretten önemli ölçüde etkileneceğini söyledi.

 

Açlık sınırının 7 bin liranın üzerinde, yoksulluk sınırının ise 18 bin liranın üzerinde olduğuna değinen Hüseyin Öz;  “Asgari ücretliyi 4 kişilik bir aile kabul ettiğimiz zaman asgari ücretlinin eşinin ve çocuklarının asgari ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir ücretin tespit edilmesi gerekir. Aksi taktir de asgari ücret reel olarak çalışanlarının geçimini sağlamaktan çok uzak bir ücret olacaktır. En alt grup gelirlerinde yer alan vatandaşların hayat standartlarındaki kayıpları telafi edecek şekilde tedbir alınmasına ihtiyaç var. Sosyal restorasyona ihtiyaç var.  Çalışanların vergi yükü azaltılarak gelir vergisi oranının yüzde 10’lara çekilmesi, çalışanların vergi matrahına esas kazancın ve vergi dilimlerine esas miktarların yükseltilmesi gerekir. 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olan çalışanların bu tarihten önce hangi koşullar geçerli ise o koşullara göre emekliliğe hak kazanması gerektiğini dile getirdi. 696 sayılı KHK ile kamu, yerel yönetimler ve üniversitelerin bünyesine geçilmiş olan 850 bin çalışanla ilgili zorunlu emeklilik uygulaması olduğunu anımsatırım. belediye çalışanlarının aynı işi yapmasına rağmen farklı illerdeki belediyelerde farklı ücretler aldıklarını, belediye şirketlerinde çalışanların bu sorunun çözümü için belediyelerin sürekli işçi kadrolarına alınmaları yönünde talepleri de oldu” dedi.

Açıklamalarını Hak-İş Konfederasyonu adına yapmadığını, açıklamalarının bireysel görüşleri olduğunu ifade eden Öz Ankara kuşu meselesi ve Genel başkanının basın toplantısına katılacak muhabirlere attığı maili de eleştirerek; “Konuşarak bir yere, varılır susarak değil şeklinde açıklama yaptı.