Bize kısaca özgeçmişinizi anlatır mısınız?
Adıyaman doğumluyum, 3 çocuk annesiyim uzun süredir il dışında çalışıyorum. İstanbul, Adıyaman ve Ankara’da çeşitli çalışmalar yapıyorum.. CMC Şirketi Yönetim Kurulu başkanıyım , Türkbirkon Türk Dünyası ve Uluslararası İş Dünyası Yatırım Birliği Konfederasyonu Kadınlardan Sorumlu Başkanı ve Ankara Gıda Tarım Ürünleri Derneği Genel Başkanıyım. Bir süre öncesine kadar siyasi bir partinin de Kadın Kolları Genel Başkanlığını yapıyordum ancak iş yoğunluğu nedeniyle bu görevimden ayrıldım. Ayrıca İzmir’de yeni kurulacak olan Emir Çakabey Üniversitesinde hem Mütevelli Heyetinde, hem de İcra Üst Kurulunda yer alıyorum.
Çalışmalarınızın ana hedefi nedir?
Elbette ki ülkemizin kalkınmasına elimden gelen her türlü katkıyı vermeye çalışan bir vatan sevdalısıyım. Bu uğurda gayret sar feden bütün arkadaşlarımızla birlikte Türkiye ekonomisini kalkındırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bizim gibi iş insanları ürettikçe Türkiye’nin yükselişi önlenilemez. Ticarette emin adımlar atarak ilerliyoruz. Şirketimizin de zaten eğilimi bu yönde. CMC Şirketi olarak birçok plan ve projemiz var ve bunları teker teker hayata geçiriyoruz.
İş dünyasındaki faaliyetlerinize ek olarak siyaset arenasında da adınız geçiyor, siyasetle ilgili çalışmalarınızı anlatır mısınız?
Geçtiğimiz yıllarda bir partinin Kadın Kolları Genel Başkanlığı görevini yerine getirdim. İşlerimin ve ülke ekonomisini iyiye götürmesine yönelik çalışmalarım nedeniyle bu görevden çekilmeyi tercih ettim. İş dünyasındaki sorumluluğumun ağır olduğunun bilincindeyim ama bütün bilgi ve birikimlerimle çalışıyorum ve bu görevi yapmaktan dolayı çok mutluyum.
2023 seçimlerinde aday olmayı düşünüyor musunuz?
Adıyamanlı bir iş kadını olarak Adıyamanımızı Ankara’da en iyi şekilde temsil edeceğime inanıyorum. Yaklaşan Genel Seçimlerde Milletvekili Adaylığı için yakında bir açıklama yapacağım, yani 2023’te Milletvekilliğine talibim. Allah o günleri görmeyi nasip ederse, bana verilen görevle birlikte Cumhuriyetin değerlerini geliştirerek koruyacağıma, evrensel hukuk kurallarına uyacağıma, üretimi destekleyeceğime, inançlara saygılı olacağıma, laikliği yaşatacağıma, emeği koruyacağıma peşinen söz veriyorum. Sadece Adıyaman’dan değil, tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesinden Ankara’ya gelen hemşerilerime kapım sonuna kadar açıktır. Beni ziyarete geldiklerinde kendilerini evlerinde gibi hissedeceklerdir. Benim doğduğum bu topraklara vefa borcum var ve bunu ödemeye kararlıyım.
Ülke ekonomisi konusunda düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Küresel iklim krizi, ardından yaşanan pandemi ve son olarak Ukrayna’da yaşanan savaşın da etkisiyle besin kaynakları azaldı. Gıdanın önemi giderek artıyor ve stratejik bir öneme sahip oluyor. Amacım ve hedefim; önce üret, sonra tüket anlayışıyla üretim sürecindeki tüm paydaşlarla koordineli bir şekilde tarımsal sorunları iyi bir analiz ve etüt yaparak çözüm üretmektir… 2016 yılında yaklaşık 7 milyar 500 milyon olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 9 milyarı aşacağı tahmin ediliyor. Birleşmiş Milletlere bağlı Gıda ve Tarım Örgütü küresel ısınma seviyesinin 2 derece artması halinde dünyada açlık çeken 800 milyon, yoksulluk çeken 1 milyon 200 bin insan sayısına ulaşacağı uyarısını yapıyor. Gıda bugün neredeyse bir baskı ve caydırıcı güç olarak önem taşıyor. Ben de bu şuurla bilgi-birikimlerimi ülkemizin ve elbette dünyamızın geleceğini tehdit altına alan olumsuzluklarla savaşma harcayacağım. Bilgi ve birikimlerim ülkeme fedadır.
Son olarak bir mesajınız var mı?
Her ne kadar Adıyaman’da ikamet etmiyor gibi görülsem de ailem Adıyaman’dadır. Annem ve diğer aile fertlerimizle sürekli ve her fırsatta burada buluşuyorum. Ayrıca Adıyaman’da çok özel bir ekip çalışmamız var. Kalabalık bir grup ekiple ilimizde çeşitli projeler sürdürüyoruz. Projelerimiz hem ilimizin ekonomisine katkı vermekte hem de bu projelerde görev alan çok sayıda insana istihdam desteği sunmaktadır. Kısacası benim Adıyaman la olan bağım asla kopmadı, sadece işlerim nedeniyle başka şehirlere gidip-gelmekte olan bir kardeşinizim.