O resimler İstanbul’da ve Girne’de önümüzdeki günlerde büyük bir organizasyonla sergilenecek ve satışa sunulacak. Elde edilen gelirler, depremzede çocukların rehabilitasyonu, eğitimi ve acil ihtiyaçları için harcanacak.

NEDEN RESİM?

ÇOHAV Mütevelli Heyeti Başkanı Abide Gülel, depremden kurtulan çocuklarla neden resim yaptıklarını şöyle açıklıyor: “Depremde hayatta kalan çocuklar, korkunç travmatik olaylara ve sevdiklerinin kaybına tanık olmuş, ancak kederlerini ve acılarını ifade etme fırsatı verilmemişti. Bizler, özellikle yaşları 5 ila 13 arasında değişen çocuklara sanat terapisi uyguladık. Hayatta kalan çocukların unutulmaz anılar, psikolojik travma ve yaygın yoksullukla baş başa kalmaması için böyle bir adım attık.

 

Depremi yaşayan çocuklar, bağlanma, ayrılma kaygısı, itaatsizlik, konsantrasyonda azalma, saldırganlık, davranış sorunları ve somatik kaygıları içerebilen benzersiz bir dizi psikolojik sorun sergilerler. Travmayı işlemenin bir yolu olmadığında, çocuklar travmatik anıları psikolojik olarak kaydeder ve beyinde depolar; bu da kaygı, korku, uyku-yeme bozuklukları ve kendini suçlamaya yol açar.

 

Yas, kayıp ve travma yaşayan ebeveynler veya bakıcılar çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamayabilir, bu da çocuklarda ilgisizliğe veya içe kapanmaya neden olabilir. Korkuya sahip çocuklar, psikolojik travma güvenlik duygularını etkilediğinden duygusal güvence için ebeveynlerine ihtiyaç duyarlar. Ancak ebeveynlerin kendileri de travma yaşıyorsa onlardan çocuklarına pek bir güvence vermeleri de beklenemez.

 

TRAVMALARINI KELİMELERE DÖKEMEYEN ÇOCUKLAR 
Bilim insanları, sanat terapisini, travmatik deneyimlerden muzdarip olanları tedavi etmenin bir yolu olarak kullanmıştır. Travmalarını kelimelere dökemeyen çocuklar, neredeyse her zaman travmatik olaylarını yaratıcı etkinliklerle işleyebilirler. Çünkü zihin, travmayı imge olarak bellekte depolar; bu nedenle sanat terapisinin onu işleme ve çözmede yardımcı olması muhtemeldir.

Doğal afetlerde travma geçirmiş çocuklarla çizim yapmanın, onların duygularını ifade etmelerini ve deneyimlerini tek başına konuşmaktan daha etkili bir şekilde söze dökmelerini sağladığı bulunmuştur.

 

Bir çocuğun travmatik deneyimi kelimelere dökmeden önce görselleştirmesinin yararlı olduğu da bilimsel açıdan ispatlanmıştır…

Sanat terapisi, çocukların travmayı sembolik olarak yeniden üretmelerini sağlar, böylece ortaya çıkan anıları kontrol eder ve bunalmadan deneyimleri bütünleştirir. Sanat terapisi, travma geçirmiş çocukları, parçalanmış yeterlilik ve kontrol duygularını yeniden inşa ederek güçlendirmeye yardımcı olur.

Biz de travma geçirmiş çocukların mevcut duygusal durumlarını ifade etmelerini, travmatik olayı anlatmalarını, duyguları işlemelerini ve travmayı yaşam öykülerine entegre etmelerini sağlamak için sanat terapisini kullandık.

 

İYİLEŞME SÜRECİNİ BÜYÜK ÖLÇÜDE KOLAYLAŞTIRABİLİR

Sanat terapisi, Hatay’da depremden etkilenen çocuklar için etkili, psikolojik olarak yararlı ve kültürel olarak uygulanabilir bir müdahaleydi. Çalışmaya katılan çocuklar basit, anlaşılır dilde çevrilmiş sanat görevleri aracılığıyla, daha önce söze dökülmeyen travma ve acıyı kolayca paylaştılar. Çocukların çizimleri, travmatik deprem deneyimlerini, sevdiklerini kaybetmenin acısını, ailenin önemini ve gelecek hayallerini ortaya çıkardı. Sanat terapisi sayesinde çocuklar, deprem ile paramparça olan duygusal kontrollerini yeniden kazanmayı ve kayıplarını anmayı başardılar.

Sanat terapisi, doğal afetlerin çocuklar üzerindeki olumsuz psikolojik etkisini de azaltabilir. Sanat terapisi seansları, çocukların daha önce söze dökülemeyen içselleştirilmiş travmalarını ifade etmelerini sağlar, savunmaları azaltır ve bir güvenlik imajı sunar. Çocukların duygularının grafik temsilleri, iyileşme sürecini büyük ölçüde kolaylaştırabilir. Kendi deneyimlerime göre, depremden etkilenen çocuklarla sanat terapisi kullanımının değerli bir tedavi yöntemi olduğunu gördüm.”