Cengiz yaptığı açıklamada; “Asgari ücret, 2022 yılında yapılan iki ayrı artış ile 5.500 TL’ye yükseltilmiş, yeni asgari belirleme çalışmaları başlatılmış, sendikalar pazarlığa 7.785 TL’den başlamışlardı.
Nedir bu 7.7785 TL’nin sırrı?
Bize göre, TÜRK-İŞ, dört kişilik bir ailenin Kasım 2022 ayı açlık sınırını 7.785 TL olarak açıklamış, asgari ücretin açlık sınırı altında olmaması gerektiğini düşünmüş olabilir. Pazarlıklar yakın zamanda sonuçlanacaktır.
Gelelim memur ve emeklilerine.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından web sayfasında yapılan açıklamada, en düşük memur maaşı 8.032 TL, ortalama memur maaşının 9.385 TL olarak belirtiliyor.
Bu verilere ve pazarlık sürecine göre; “açlık sınırı = yeni asgari ücret talebi = en düşük memur maaşı” olacak gözüküyor.
Olmaz denilen şey oldu. “En düşük memur maaşı asgari ücret teklifine denk ve açlık sınırında”
Her şeyin fiyatı artarken, ucuz kalan sadece emeğimiz ve alın terimiz, yani ücretlerimiz olmuş.
Hazine ve Maliye Bakanlığı 2023 yılı "Yeniden Değerlendirme Oranını" %122 olarak, TÜİK Kasım 2022 ayı yıllık TÜFE oranını %84,39, yıllık ÜFE oranı %136 olarak açıklamış, açlık sınırındaki memurları ilgilendiren ve temel ihtiyaçlarımızı gösteren gıda enflasyonu ise %102 olarak hesaplanmış.
Bu kapsamda toplu sözleşmenin hükmü kalmadığı açıktır, mali açıdan adeta diz çöken memur ve emeklileri bu ağır yükten kurtulabilmesi için, ücretlerin belirlenmesinde yeni biz düzenleme yapılması şarttır.
TÜRK-İŞ verilerine göre, dört kişilik bir ailenin Kasım 2022 ayı yoksulluk sınırının 25.365 TL olduğu bir ortamda, en düşük memur maaşını yoksulluk sınırına çıkaracak bir balans ayarına ihtiyaç vardır.
Bu yönde bir uygulama yapılmadığı sürece, memur ve emeklileri açlıkla burun burunadır, emeğin ve alın terinin karşılığı açlık olmamalıdır.”dedi.