USİAD Başkanı, “Türkiye’yi derinden sarsan depremlerin ardından sigortalılık oranının ne kadar az olduğunu gördük. Depremin vurduğu 11 ilde Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) oranı ortalama yüzde 49 seviyesinde. Bir deprem ülkesi olarak en önemli gündemimizin bu olması gerekiyor. Sigortalanma hızımızı acilen arttırmak zorundayız” diye konuştu.

 Sigortalanma bilincinin arttırılması konusunda sigorta şirketlerine ve sigorta aracılarına da büyük görev düştüğünü vurgulayan Sibel Kılıçarslan Metin, “Deprem gerçeği gündemden düşmemesi gereken, hayatımızın en önemli konularından biri. Türkiye’nin sigortacılıktaki deprem karnesi halen istenilen düzeyde değil. Deprem ve afet riskleri konusunda toplumun sigorta bilincinin yaygınlaştırılmasına yönelik kampanyalar, organizasyonlar, projeler geliştirilmesi gerekiyor. Bu konuda medyanın ve sivil toplum kuruluşlarının desteği de çok önemli” açıklamasında bulundu.

 

“Sanayi ve üretim tesisleri risk almamalı”

 Sanayi ve üretim tesislerinde depremin sebep olduğu zararların telafisinin çok maliyetli olduğunu ve uzun zaman aldığını söyleyen Kılıçarslan Metin, “Sanayicilerin deprem sigortası yaptırmasını sağlayan yasal bir zorunluluk olmamasının da etkisiyle, sigorta yaptıran tesis sayısı çok az. Deprem bölgesindeki sanayi tesislerinin sigortalılık oranı ne yazık ki yüzde 15-20 bandında. Çok büyük maliyetlerle kurulan tesisler bir anda yok olabiliyor. Sanayiciler deprem konusunda risk almamalı, en kısa sürede tesislerini sigorta güvencesi altına almalıdır” şeklinde konuştu.