Yüksek sıcaklıklar nedeniyle meydana gelen radyasyon ve nem gibi çevresel kaynaklar, ruminant hayvanların kendi vücut ısılarıyla da birleşince sıcaklık stresi baş gösteriyor. Sıcaklık stresine maruz kalan süt sığırlarında, yem tüketimi ve buna bağlı olarak süt verimi düşüyor. Geviş getirme ve rumen pH seviyesi azalıyor. Uçucu yağ asitleri arasındaki oran değişmesi neticesinde süt yağında düşme ve sütün kompozisyonunda değişmeler gözlemlenebiliyor. Ayrıca servis periyodu, buzağılama aralığı ve buzağılama ile ilk tohumlama arası sürelerde uzamalar da yaşanabiliyor. Yüksek sıcaklık ile şekillenen bu stres, süt sığırlarında hormonal faaliyetleri etkileyerek kızgınlık şiddetinin azalmasına veya hiç görülmemesine hatta döl verimi kaybına neden olabiliyor. Sıcaklık stresinin tüm bu etkileri göz önüne alındığında yaz aylarında hayvan bakımı özellikle dikkat edilmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor.
Yaz aylarında hayvanlarda soğuk su tüketimi teşvik edilmeli
Konuyla ilgili olarak dikkat edilmesi gereken noktaları paylaşan Trouw Nutrition Türkiye Ruminant Teknik Ürün Müdürü Dr. Kazım Bilgeçli,“Bilimsel çalışmalar, soğuk içme suyunun sıcaklık stresi altındaki süt sığırlarında yüksek yem tüketimine, solunum sayısı ile birlikte rektal sıcaklıklarda düşmelere ve süt üretiminde yüzde 4,8 oranında artışlara neden olduğunu ortaya koyuyor. Bu sebeple yaz aylarında hayvanlarda su tüketimi teşvik edilmeli, bol bol soğuk su temin edilmeli. Ayrıca sıcaklık stresine maruz kalmış süt sığırlarına uygun gölgelik alanlar sağlanmalı.” dedi.
Dünyanın hayvan besleme uzmanından yaz dönemine özel besleme önerileri…
Doğru hayvan besleme yöntemlerinin bu dönemde özellikle çok önemli olduğunu belirten Dr. Kazım Bilgeçli, “Kaba yemler, genellikle daha fazla ısı üretimine yol açtığından sıcaklığın yüksek olduğu durumlarda stresi tetikleyebiliyor. Bu nedenle kaba ve kesif yemin yaz aylarında uygun oranlarda karıştırılarak verilmesini öneriyoruz. Süt sığırı rasyonlarına kuru madde bazında en az yüzde 1,5 potasyum, yüzde 0,45 sodyum, yüzde 0,35 magnezyum ilavesi yapılmalı.Vücutta ürettiği ısı miktarının düşük, ihtiva ettiği kalori miktarının yüksek olmasından dolayı bu dönemlerde bypass yağların kullanımı da tercih edilebilir.Yemlerin etkinliğini artıran katkı maddelerinin kullanılması da yine faydalı sonuçlar doğurabilir. Bu amaçla tampon maddeler, probiyotikler, prebiyotikler, niasin ve mayalar tercih edilebilir.” şeklinde konuştu.
Vitamin ve mineral takviyesine dikkat!
Yaz aylarında düşen yem tüketimi ve kaba yem kalitesindeki olası düşmeye bağlı olarak süt sığırlarının vitamin ve mineral ihtiyaçlarının olması gerektiği düzeyde karşılanamayabileceğini hatırlatan Bilgeçli sözlerini şöyle noktaladı: “Vitamin ve minerallerin mutlak suretle takviye edilmesini tavsiye ediyoruz. Bağışıklık ve meme sağlığı üzerinde etkili olan, vitamin A ve E ile çinko ve bakır gibi iz mineraller tavsiye edilen miktarlarda sağlanmalı. Ek olarak sıcaklık stresi, serbest radikallerin artmasına ve buna bağlı oksidatif strese neden olduğundan vitamin E’ye ilave olarak selenyum takviyesi de göz önünde bulundurulmalı. Sıcaklık stresi altındaki süt sığırlarında önemli miktarda potasyum kaybı da meydana geliyor. Artan potasyum ihtiyacının karşılanmaması neticesinde süt verimi ve yem tüketimi düşebiliyor. Bu nedenle rasyondaki potasyum seviyesi yüzde 1,2 ya da daha fazla olmalı. İyi kaliteli yonca kuru otunun iyi bir potasyum kaynağı olduğu da unutulmamalı. Bunun yanında rasyon magnezyum seviyesinin yüzde 0,3 ila 0,35 arasında olması verim ve performans açısından fayda sağlayacaktır. Sodyum da dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli mineraldir. Sodyum bikarbonat gibi tampon maddeler kullanılarak rasyondaki oranı yüzde 0,45 ila 0,55 düzeylerine çıkarılabilir. Sodyum seviyesindeki bu oranların sıcaklık stresi altında süt verimine olumlu etkileri olduğu yapılan çalışmalarla da ortaya konmuş durumda.”dedi.