Karadeniz 7.Kitap Fuarı, TÜYAP Samsun Fuar ve Kongre Merkezinde okur/yazar buluşması 9 Ekim Pazar günü akşamına kadar devam edecek...
Ben de açıldığı günden itibaren kitabımı imzalamak için Karadeniz Yazarlar Kooperatifi standındaydım.
Yayın evlerinin uzun çabaları sonucu masaların üzerlerine yerleştirdikleri binlerce değerli kitap ve yayınlar alıcısıyla buluşmayı bekliyor...
Fuar alanının “İğne atsan yere düşmez” denilebilecek kadar ziyaretçisi oluyor. Peki, bu kalabalık satışlara yansıyor mu? Hayır, yansımıyor.
Her gün düzenli olarak fuar alanını dolaşıyor, gözlem yapıyorum. Fuar alanına gelenler daha çok girecekleri sınavlara hazırlanmak için ihtiyaç duydukları materyalleri incelemek, almak üzere oraya gelenler.
Fiyatlar ateş pahası! Öğrenciler ile sohbet edip, sorular sordum; “İhtiyaçlarınızı alabildiniz mi, ne kadar bütçe ile geldiniz?” Aldığım cevaplar hep aynıydı; kitaplar çok pahalı, karnım acıktı, ekmek arası tavuk döner aldım, kalan param da bu, kitap almak mümkün değil!
Kitap stantlarını gezerken satıcılara da sordum, “Kitap satışları nasıl gidiyor?” diye. Öykü, roman satışları çok düşük, sadece öğretmenlerin öğrencilerinden istediği ödeve dönük kitaplar satın alınıyor, onun dışında bakıp, bakıp bırakıyorlar.
Peki, kâğıtta kendi kendine yeten Türkiye’den kitap basılamayacak seviyeye nasıl gelindi?
SEKA (Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları A.Ş) 1934’de kurulan, Cumhuriyet tarihinin ilk sanayi kuruluşuydu. Türkiye’de kâğıt sanayisinde yatırım ve planlamalar yapan bu kamu kuruluşu, 1998 yılında özelleştirme kapsamına alınıp anonim şirkete dönüştürüldü. Daha sonra da 2005 yılında Sümer Holding ile birleştirilerek kapatıldı...
Türkiye’nin “medeniyet hamuru” kapatılınca neler oldu? Hammadde ve kur krizleri, ateş pahası kağıt fiyatları kapımıza dayandı. Kâğıt fiyatlarının yüksekliği sadece matbaaların, okur yazarların sorunu değil, ambalajdan oyuncaklara kadar kullanılan kağıdın ağır bir maliyet oluşturması sonuçta her kesimden insanı fazlasıyla etkiliyor.
TV ekranlarından gözümüzün içine bakarak, dalga geçer gibi; “Babalar gibi satarım” diyen merhum bakanı dinlerken gıkımız çıkmadı. Artık çıksa da zaten iş işten çoktan geçti.
Kâğıda gelen zammı kitap alırken değil de tuvalet kâğıdı alırken fark edersek, yaşadıklarımıza şaşırmamalıyız...
Yazarın diğer makaleleri ve kaynak : http://vezirkopruozlem.net/mobil.php?islem=yazarlarimiz&altislem=detay&id=2123