baskentpostasi @ hotmail.com

Bu yaşadıklarımız yok oluş mu?
Yeniden diriliş olur mu?
Bir anlık tefekkürün bin yıllık ibadetten daha hayırlı olduğunu biliyoruz. O vakit haydi nefsi muhasebe zamanı birlikte yapalım. Gözlerimizi kapatıp geçmişe bir yolculuk yapalım o vakit ;
Filistin, Irak, Arakan, Uygur ve Suriye de öldürülen masumları, kıyıya vuran bebekleri , tecavüze uğrayan kadınları, yapılan işkenceleri...Oscar ödüllü flimler izler gibi caresizce izlemedikmi? Yaşadığımız duygu yoğunluğu yine aynı filmin dram sahnelerindeki kadar içimizi acıtıp, anlık tepkilerimiz oldu belki. Ya sonra? Işıklar yandıgı an tekrar normal hayatlarımıza dönmedikmi balık hafızalarımızla?
Bu kirli dünyada daha ağzı süt kokan Ecrin bebekler minicik süt kokan yavrular tecavüze uğrayıp öldurüldü. Bizler kınadık klavye kahramanlıklarimizla kala kaldik .Dar ağacında sallandırabildikmi bu serefsiz itleri ?
Bugünlerde hayat-ı içine sığdırmaya çalıştığımız evlerimize ,sığdıramadıgımız yaşlılarımızı, atmadıkmı huzur evlerine? Şimdi corona ile istesekte görmüyoruz etrafta, belkide ruhsuzlugumuzdan korunmaya alındılar kimbilir.
Sayısız kadını kurban vermedikmi çocuğunun gözleri önünde, adamlıktan bi haber sözüm ona erkek bozuntularına aile içi şiddetlerle.?
Bir çok erkeği mağdur edip "kadının beyanı esastır" saçmalıkları ile evinden sokaklara atıp, izzeti şerefi ilede oynamadıkmı?
Ya verdiğimiz şehitler? Ah yiğit ,delikanlı mehmetçiklerimiz eskiden bir şehit verdiğimizde sokakları inletirken ,öyle sıradanlaştıki gidişleriniz...
Ateş düştüğü yeri yakar diyip kenara çekildik, sizin eski kerpiç evlerinizden yükselen seslere sağırdık.
Lut kavminden beter bir hale gelmişken cinsel sapkınlıklar ,toplum olarak bunu modern dünyanın gerekliliği gibi lanse edip, hoşgörü ile meşrulaştırmadıkmı ? Gelecek nesli böylece özendirerek tüm olup bitenlere.
Keyfî , öylesine , sadece canları öyle istiyor diye, hunharca havanları tekmeleyen, zehirleyen, işkence eden insanlar bu kirli dünyada yaşayanlar değillermiydi?
Doğayı elele bile bile yok etmedikmi? Ağaçları keserek doymaz karnımıza para rantlarımıza bir bir kurban etmedikmi ?
Rüşvet, adam kayırmacılık, ihanet , ahlaksızlık , zina, faiz, alkol , yalan, riya , çıkarları ve arzuları için susan dilsiz şeytanlar, makam sevdalıları sayarken bile nefesimizin yetmeyeceği kadar çok pislikleri biz bu dünyalılar yapmadık mı?
Evet bu kadar kirliydi ve bu kadar kirlettik bu dünyayı.
Ve bir güç belkide ilahi bir güç bize " fe eyne tezhebun" Bu gidiş nereye dedi.
Şimdi günde 10 kere ellerimizi yıkasak , ellerimizdeki insanlık âlemine yapışan bu kirler gidermi ? Sürekli dezenfekte edip dursak evlerimizi , sokakları, caddelere variller dolusu kolonya döksek, geçermi bu kan kokusu dünya üzerinden, elma kokarmı meselâ...
Kaçımız kalırız kaçımız gideriz Allah-u âlem.
Tek duam olur bu saatten sonra.
Bu illetten geriye kalanlar, (tabi bu musibetten ders çıkarabilirsek )
Yeni bir dünya düzeni kursunlar , eşit bir adil düzen olsun, tüyü bitmemiş yetimin haklarının korunduğu. Hiçkimsenin inancı yüzünden hor görülmediği. Çocukların hep güldüğü bir dünya...
Rabia Ergen