Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin “24 Temmuz bizim için bayram değil basın özgürlüğü için ortak mücadele günüdür” dedi. Bilgin, basında sansürün kaldırılışının yıl dönümü olan ve bir dönem Basın Bayramı olarak kutlanan 24 Temmuz’un günümüz Türkiye’sinde kutlanacak bir bayram değil, ancak basın özgürlüğü için mücadele günü olması gerektiğini vurguladı.

Temmuz ayı başı itibariyle 57 gazetecinin demir parmaklıklar ardında olduğunu belirten Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, meslek örgütlerinin mücadelesi sonucunda ertelenen sansür yasasını hatırlattı. Bilgin, “24 Temmuz’u yeniden bayram yapacak olan, sansür yasasına karşı geri adım attırmamızı sağlayan dayanışmamız gibi hep birlikte vereceğimiz mücadeledir” diyerek gazetecileri ve meslek örgütlerini daha güçlü dayanışmaya çağırdı.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 24 Temmuz nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin sansürden ve oto sansürden arınmış bir medya dünyasına kavuşmasının sadece gazetecilerin değil basın ve ifade özgürlüğünü savunan tüm kesimlerin mücadelesiyle mümkün olabileceğini vurguladı. Basın meslek örgütlerinin bir araya geldiği, basın özgürlüğü için dayanışmanın arttığı dönemlerde gazetecilik için kazanımların da arttığını hatırlatan Bilgin, “Artık bir Sansür Yasası olduğuna şüphe kalmayan dezenformasyon bahaneli yasa teklifini de işte bu birliktelik ve ortak çabayla TBMM Genel Kurulu gündeminden düşürmeyi başardık” dedi.

Bilgin, Abdülhamid döneminin sansür mekanizmasının “Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet” sloganıyla 24 Temmuz 1908’de kırıldığını bu nedenle bu özel günün basında sansürün kaldırılışının yıl dönümü olarak kutlandığını hatırlattı. “Biz gazetecilerin karşı karşıya olduğu sansür ve otosansür bugün geçmiş yılları mumla aratır hale gelmiştir” diyen Bilgin, “Bugün de dijitalleşmenin getirdiği avantajları sansür ve ağır denetim için kullanmak isteyenlerle karşı karşıyayız. Bayramımızı kutlamayın, mücadelemize destek verin” diye seslendi.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı şunları vurguladı: “24 Temmuz günü, sansürün kaldırılışının yıl dönümü olması nedeniyle Basın Bayramı olarak kutlanıyordu. Ne acı ki yarım asrı aşkın bir süre önce bayram vasfını yitirdi bu özel gün. 57 meslektaşımız hapisteyken, yeni sansür yöntemleri için yasalar hazırlanırken bayram mı kutlanır? Bu nedenle 24 Temmuz bizim için bayram değil basın özgürlüğü için ortak mücadele günüdür. 24 Temmuz’u yeniden bayram yapacak olan, sansür yasasına karşı geri adım attırmamızı sağlayan dayanışmamız gibi hep birlikte vereceğimiz basın özgürlüğü mücadelesidir. Bu özel gün nedeniyle tüm gazetecileri ve meslek örgütlerini daha güçlü dayanışmaya çağırıyoruz.”

 

Lozan’ın önemi

Bilgin 24 Temmuz 1923’te Lozan Anlaşması’nın imzalandığını da anımsattı. Bu anlaşmanın imzalanmasının diplomatik bir zafer olmanın ötesinde Türkiye’ye bir “tapu senedi” kazandırdığını ifade eden Nazmi Bilgin, “24 Temmuz basın bayramını değil ama Lozan Anlaşması’nın imzalanmasını kutladığımız bir gündür. Bu gün bağımsızlığımızdan da özgürlüğümüzden de vazgeçmeyeceğimizi herkese bir kez daha hatırlatmıştır” dedi.