t_ozgurler @ hotmail.com

İklim krizi ve Küresel ısınma
Günümüzde konuşmalarımız arasında “ artık eski havaların olmadığından,mevsimlerin değiştiğinden yada böyle giderse bu sene de kuraklık ve susuzluk olacağından” bahseder olduk. Atalarımızdan aldığımız bu çoğrafya yada bu dünyayı nedense daha hor kullanır bir hale geldik. İnsanlık, tarih boyunca çevresiyle uyum içinde yaşamaya çalışmış, ancak sanayileşme ve modernleşme süreciyle bu dengeyi büyük ölçüde bozmuştur. Özellikle son yüzyılda fosil yakıtların yoğun kullanımı, ormansızlaşma ve sanayi atıkları gibi insan faaliyetleri, atmosferin doğal dengesini alt üst etmiş, küresel ısınma ve iklim krizini tetiklemiştir. Dünya, günümüzde sıcaklık artışları, aşırı hava olayları, kuraklık ve biyoçeşitlilik kaybı gibi kritik sorunlarla karşı karşıyadır.

Bilim insanları, bu krizin yalnızca çevresel bir tehdit olmadığını, aynı zamanda insan sağlığını, ekonomik istikrarı ve sosyal yapıları tehdit eden çok boyutlu bir problem olduğunu vurgulamaktadır. Eğer bu sorunlara karşı kararlı adımlar atılmazsa, gelecek nesiller için geri dönülemez bir yıkımın kapıları aralanacaktır.Küresel ısınmanın nedenleri, sonuçları ve çözüm yolları ele alınarak, insanlığın bu krize nasıl yanıt verebileceği incelenecek en önemli konulardan biridir.

Küresel Isınma ve Nedenleri

Küresel ısınma, atmosferde biriken sera gazlarının Dünya yüzeyine yakın ısıyı hapsederek sıcaklıkların artmasına neden olduğu bir süreçtir. Bu gazların başlıcaları şunlardır:
• Karbon Dioksit (CO₂): Fosil yakıtların yakılmasıyla ortaya çıkar.
• Metan (CH₄): Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanır.
• Azot Oksitler (N₂O): Endüstriyel süreçler ve gübre kullanımıyla salınır.

Sanayileşme ve fosil yakıt kullanımı, bu gazların birikiminde başlıca rol oynarken, ormansızlaşma ve tarım gibi faaliyetler de süreci hızlandırmaktadır.


İklim Krizinin Etkilerini üç temel başlıkta inceleyebiliriz.
1. Çevresel Etkiler:
- Aşırı Hava Olayları: Kuraklık, kasırga, sel ve orman yangınları gibi aşırı hava olayları daha sık ve şiddetli hale gelmiştir
- Buzulların Erimesi ve Deniz Seviyesinin Yükselmesi: Arktik ve Antarktika buzulları hızla erimekte, bu da deniz seviyesini yükselterek kıyı şehirlerini tehdit etmektedir.

2. Ekosistemler ve Biyoçeşitlilik:
- Hayvan ve bitki türlerinin yaşam alanları yok olmakta, birçok türün nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
3. Ekonomik ve Sosyal Etkiler:
- Tarım ürünlerindeki azalma, gıda fiyatlarının artmasına yol açmaktadır.
- Milyonlarca insan, iklim göçmeni haline gelerek daha güvenli bölgelere taşınmak zorunda kalmaktadır.

Bunlarla birlikte ekonomik ve kültürel yönden dünya üzerinde öncülük yapan ülkeler de uluslararası arenada birlikte hareket etmek adına yayınlanan raporları uygulamaya özen göstermeye ve birlikte hareket etmeye başlamışlardır. Dünya üzerinde oldukça geniş çaplı araştırma yapan ve raporlayan bazı çalıştayları ve çıktılarını paylaşmak isterim.


IPCC Raporları (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli)
IPCC, iklim değişikliğiyle ilgili en kapsamlı bilimsel raporları hazırlayan bir Birleşmiş Milletler kuruluşudur. 2010 yılından beri yapılan çalışmalarda;
- 2021’de yayımlanan 6. Değerlendirme Raporu, insan faaliyetlerinin küresel ısınmanın ana nedeni olduğunu kesin olarak ortaya koymuştur.
- Küresel sıcaklık artışının 1.5°C’yi aşması durumunda, ekosistemler ve insanlık için geri dönülemez sonuçlar öngörülmektedir.
- Emisyonların hızla azaltılmaması halinde, aşırı hava olaylarının sıklığı ve şiddeti artmaya devam edecektir.
Lancet Countdown (İklim ve Sağlık İlişkisi)
Bu araştırma, iklim krizinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini analiz etmektedir.
- Aşırı sıcaklıklar, 2015’ten bu yana her yıl ortalama 300.000 ek ölüme yol açmaktadır.
- Hava kirliliği ve iklim değişikliği nedeniyle artan solunum yolu hastalıkları ciddi bir sağlık krizi yaratmaktadır.
- Sıcak hava dalgaları ve tarımsal verimlilik kaybı, gıda güvensizliğini artırmaktadır.

Bu raporlamalar ve sonuçlarını düşündüğümüzde çeşitli çözüm önerileri ve yaptırımlar geleceğimizi etkileyen bu krizin etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Oldukça kolay ve uygulanabilirliği yüksek olan bu önerileri sıralamak gerekirse;
1. Yenilenebilir Enerjinin kullanımının artırılması ve desteklenmesi;
Güneş, rüzgar ve hidroelektrik gibi temiz enerji kaynaklarının kullanımı artırılmalıdır.
2. Enerji Tüketimi-Verimliliği:
Sanayi, ulaşım ve konut sektörlerinde enerji tüketimini azaltan teknolojiler teşvik edilmelidir.
3. Yeşillendirme ve Orman Alanlarının Artırılması-Ağaçlandırma:
Ormanlar, karbon yutakları olarak işlev gördüğü için korunmalı ve yenileri dikilmelidir.
4. İşbirliği:
Paris Anlaşması gibi küresel girişimlerle sera gazı emisyonlarının azaltılması için ülkeler birlikte çalışmalıdır.
5. Tekil (Bireysel) Yapılacak Katkılar:
Kişisel kullanımda enerji tasarrufu yapmak, geri dönüşüme ve sürdürülebilirliği olan tüketimi geliştirmek gibi yöntemlerle katkı sağlayabilir.

Sonuç olarak baktığımızda İklim krizi ve küresel ısınma, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda insanlığın geleceğini de fazlaca tehdit etmektedir. Ülkeler, hükümetler, büyük yada küçük ölçekli şirketler ve en nihayetinde de bireyler olarak birlikte hareket ederek bu krizi hafifletmek için adımlar atmamız gerekmektedir. Hem bizim hem de bizden sonraki nesillerin yaşanabilir bir dünyaya sahip olması, bugünkü öngörü ve planlamalar sonrasında doğan eylemlerimize bağlıdır.