Yayımlanan bildiride ne denilmek istendiği biraz karışık. Anladığım kadarıyla; Bodrum Belediyesi’ni takan yok, deniliyor...

Bir etrafınıza bakın, zaten bunu fark edeceksiniz. Geçtiğimiz hafta, Aktur Sitesi’nde temelde kaçak bir yapı haber yapılmıştı, şuan neredeyse balkonuna saksılar konulacak hale gelmiş. Yollar inşaat malzemesi ve araçlarıyla kaplı.


Ne yaparsanız yapın ya danışıklı işlemler yapılıyor yada kanunlar ve yetkililer ciddiye alınmıyor, yapanın yaptığı yanına kar kalıyor.

Belediyenin yayınladığı bildiriye konu olan yeri, yerinde görmeye gittim. Özelleştirilen alanı alanlar, zaten bu mülk benim demek yerine, mülke çökülmüş görüntüsü vermişler.

Henüz imar uygulaması yapılmadığı için; tapuda tarla vasfında görünen yer kurtarılmış bölge ilan edilmiş gibi yüksek panellerle çevrilmiş, yani yarın yolu dahi kapatırlarsa şaşırmayın. Zaten yol terki yapılmadığı için, kısmı yollar kapatılmış durumda.

Birde yapı ruhsatı alıp inşaat başlayınca neler olur kim bilir.

Anadolu insanında komşuluk hukuku önemlidir. Artık komşulukta da hukuk ortadan kalkmış gibi. Zamanında tüm halka yollarını kapatan Aktur, belki bu günahının faturasını ödüyordur.

Belediye “işlem yaptım encümene sevk ettim.” demiş. Yapılanlara tepki gösterenlerin gazını alır gibi, “bakın benim dahlim yok, ben işlem yapıyorum ama bakanlıktan çözüyorlar işlerini.” durumuna mı getirecek dersiniz?

Şimdiden bunu söylemek fala bakmak gibi olur, tabi ileriyi görecek bir tecrübeye sahipseniz bunu söylemekte kendinize haksızlık olur.

Her ileriyi gören falcı değildir.

İskeleler yıkılıyor, kaçak inşaatlar son buluyor. Başkan beyanatta bulunuyor; “son zamanlarda kaçak inşaat artı.” Sanki Covit 19, gizli gizli ilerliyor.

Kaçak inşaatları görmemek için maske takarsanız, kaçak yapı salgınının neden arttığını göremezsiniz. Bazen aklıma gelmiyor değil, Belediye kaçak yapı işini gelir kapısı yaptı, bütçeyi bu şekilde mi denkleştirecek diyorum.

Olur mu olur. Hazır gelir kapısı.

Aktur’un içinde alanı görüp fotoğraflamak için yola çıktığımda ve Aktur’un etrafında ki alanlarda, ruhsatlı ruhsatsız bir çok yapı göze çarpıyor.

Bir taraftan iskeleler sökülürken, bir taraftan beach ler iskelelerini genişletiyor gibi, bir taraftan ruhsatlı yapılar bina aralarını kapatıyor, ruhsat ve eklerine aykırı yapılar “Cemre”nin havaya, suya, toprağa düşmesiyle yeşermeye başlıyor.

 Ne yazık ki; etrafımızda çiçekten çok, tuğlalar açıyor.