Hiç kuşkusuz ki, fedakar Türk kadını, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında çok önemli bir role sahiptir.

Türkiye Cumhuriyeti; kadınların kurduğu, taşıdığı, büyüttüğü ve yükselttiği bir cumhuriyettir. Türk kadını, bütün dünya kadınları içerisinde emsalsiz bir yere sahiptir. Baş tacıdır, eli öpülecek annedir, dara düştüğünüzde, sırtınızı sıvazlayan kocaman bir yürektir; ağlamak istediğinizde başınızı koyabileceğiniz omuzdur.

Kadınların olmadığı bir dünya da, gelecek de düşünülemez. ‘Şuna inanmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir’ diyen ebedi önderimiz Mustafa Kemal

Atatürk, gerçekleştirdiği devrimlerle Türk kadının layık olduğu haklara kavuşmasını sağlamıştır.

Çağdaş Cumhuriyetimizin kurulmasıyla birlikte Türk Kadını, eğitimden çalışma hayatına, bürokrasiden siyasete, spordan sanata kadar her alanda önemli rollerde yer almıştır. Ayrıca günümüzde ise kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık meselesinde, toplum olarak vicdani ve ahlaki bir adalet anlayışına ve kabulüne ihtiyaç duymaktayız.

Toplumun her alanında, siyasette, ekonomide, üretimde, eğitimde yaşanan cinsiyet ayrımcılığının ve kadın cinayetlerinin son bulduğu daha çağdaş, daha özgür ve daha güçlü bir ülke olmanın özlemi ile tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum”