Spor İstanbul AŞ, 'Sağlıklı Kent, Sağlıklı Kentli' sloganıyla geçtiğimiz pazar günü açılışı gerçekleştirilen İBB Haliç Su Sporları Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi. Şirketin İstanbul'da yaptığı spor çalışmalarıyla ilgili bilgilerin verildiği toplantıda, Spor İstanbul tarafından verilen hizmetlerin vatandaşlar üzerinde yarattığı etkilerden bahsedildi. Spor hizmetlerinin vatandaşların gözündeki değerini ölçmek için bilimsel çalışmalar yürüten Spor İstanbul, yarattığı sosyal faydayı “Yatırımın Sosyal Getirisi Analizi” (SROI) ile para diline çevirdi. 

1 TL’LİK YATIRIMLA 101 TL DEĞERİNDE SOSYAL FAYDA 

Social Value International tarafından onaylanan Türkiye’nin en geniş kapsamlı ‘Yatırımın Sosyal Getirisi Analizi’ (SROI) alınan hizmet karşısında vatandaşların gözünde kaç birimlik değer yarattığını ölçümledi. Spor İstanbul’un tüm paydaşlarının yer aldığı bu çalışmada, farklı parametreler hesaba katılarak İBB’nin spora yaptığı yatırımlar vatandaşın gözündeki değeri para diline çevrildi. Rapora göre; İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından spora yapılan 1 birimlik yatırımın vatandaşların gözünde 101,05 birimlik sosyal fayda sağladığı hesaplandı.

Spor İstanbul Genel Müdürü İ. Renay Onur, yaptıkları araştırmaların detaylarını basınla paylaştı. Sporun mucizevi ilaç olduğunun altını çizen İ. Renay Onur, “Spor İstanbul olarak hizmetlerimizin tümünü bir makineye benzetirsek SROI Raporu bize bu makinenin nasıl işlediğini ve nelerin nasıl geliştirilmesi gerektiğini bilimsel veriler ışığında gösteriyor. Bu çalışma ile yatırımlarımızın, insanın iyi olma haline katkısını para diline tercüme etmiş oluyoruz. Buna göre, bizim İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz 1 TL’lik yatırımın, vatandaşlarımızın gözünde sağladığı katma değer 101 TL büyüklüğünde. Bu tüm İBB ailesi olarak bizim adımıza gurur verici. Herkesin çokça konuştuğu ancak konu yatırıma gelince gerekli desteğin verilmediği spor konusuna İBB’nin yaptığı yatırımın değerini ölçmek bizim için çok önemliydi. Bu çalışma sayesinde nereye daha fazla yatırım yapmamız gerektiğini, etkimizi artırmak için nelere dikkat etmemiz gerektiğini gördük. Sosyal faydayı stratejisinin kalbine koymuş bir kurum olarak ölçme değerlendirme yapmayı bu yüzden çok önemsiyoruz” dedi.

“İSTANBULLULAR KOŞMAK, YÜZMEK VE YÜRÜMEK İSTİYOR”

İstanbul'da düzenli olarak spor yapan insan sayısının geçtiğimiz yıllara göre arttığına dikkat çeken İ. Renay Onur, "Sağlıklı bir kent olması için önce sağlıklı kentliler olması gerekiyor. Bu olmadan sağlıklı ve mutlu bir kentten bahsedemeyiz. Herhangi birinin saatlerce konuştuğu konulardan biri spordur. Bu yüzden yaptığımız iş zor bir iş. İstanbul dünyanın birçok ülkesinden büyük bir şehir. 39 ilçemizde anket yaptık. Düzenli olarak fiziksel aktivite yapanların sayısı 2020 yılında yüzde 13'tü. 2022'de bu oran yüzde 30'a çıktı. 'Dünyanın en aktif şehri olmak istiyorum' diyen Londra'da bu rakam yüzde 60 civarında. Yaptığımız anketlerde İstanbulluların koşmak, yüzmek ve yürümek istediğini görüyoruz” diye konuştu.

SARIYER, KADIKÖY VE BAKIRKÖY İLK SIRADA

Araştırmaları sonucu İstanbul’un fiziksel aktivitesi en yüksek ilçelerini de belirlediklerini anlatan İ. Renay Onur, “Oranın en yüksek olduğu ilçeler yüzde 38,4 ile Sarıyer, 33,8 ile Kadıköy ve 32,2 ile Bakırköy. Bu oranın en düşük olduğu ilçeler ise yüzde 12,4 ile Başakşehir, 13,9 ile Esenyurt ve 14,9 ile Çatalca. Sosyo ekonomik durum fiziksel olarak aktif olmayı çok fazla etkiliyor. İlçelerin kıyıya sahili olması da spor yapma oranlarını artıran bir etken. Tabii o ilçede tesis olması da spor yapma oranını etkiliyor. Biz de kendi tesislerimizi açarken ve açık alan etkinlikleri yaparken bu ilçeleri de öncelemeye çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. 

“İLAÇ KULLANMAYI BIRAKTIM”

Basın toplantısına katılan Spor İstanbul tesis kullanıcılarından 61 yaşındaki Saliha Oktay, “Spor yapmayı çok seviyorum. Yaşıtlarıma göre daha genç ve dinamiğim. Torunlarıma örnek oluyorum. Kemik erimesi rahatsızlığım vardı. Spor yapmaya başladıktan sonra doktorum şaşırdı ve durumumun iyiye gittiğini söyleyerek ilaçları bırakmamı tavsiye etti. Spor kesinlikle herkesin hayatında olmalı.” ifadelerini kullandı. Basın toplantısında yer alan bir diğer tesis kullanıcısı 49 yaşındaki Önder Coşkunarslan “Kartal Hasan Doğan tesislerinde 2019’da yüzmeye başladım. 15 yaşında geçirdiğim kaza sonrası bir kolumu kaybettim. Ama şikayet etmedim. Şu an 2-3 kilometrelik yüzme yarışlarına katılabilecek duruma geldim. Yüzme sayesinde çok güzel insanlarla tanıştım. İBB tesislerinde engellilere yönelik özel denge eğitimleri de aldım. Sporun bu iyileştirici tarafını herkes bilmeli” diye konuştu