Vladimir Vladimiroviç Putin yönetimindeki Rusya ile Türkiye özellikle 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı ile inişli çıkışlı ilişkileri olmuş. Suriye’den kaynaklı ilişkilere birde Rusya’nın terör örgütü PKK/YPG/PYD ile olan yakın temasları Türkiye’nin dönem dönem sert tepki vermesine sebep olmuştur. Bu ilişkiler devam ederken Libya, Doğu Akdeniz, Karabağ gibi birçok meselede bazen ortak hareket ettiğimiz bazen de karşı karşıya geldiğimiz bir ülke haline geldi Rusya. Bunca gelişmelere rağmen Türkiye-Rusya ilişkileri politik, ekonomik, askeri gibi bir çok alanda örtüşmüş ve her iki ülke uluslar arası aktörlere karşı ortak hareket ettiklerine tanıklık etmekteyiz. Makaleye Vladimir Vladimiroviç Putin yönetimindeki Rusya cümlesi ile başlamamın bir çok sebebi var ama benim için önem arz eden iki önemli sebebi var. Birincisi 1975'ten itibaren KGB'de çalışmaya başlayan Putin’in Rusya üzerinde yaklaşık yarım asırdır devam eden etkisi, ikincisi ise Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma seçimleri ve diğer seçim süreçlerinin 19 Eylül 2021 tarihinde yapılacağına dair kararın alınmasıdır. Rusya’da parlamento, iki farklı kanattan oluşmaktadır. Birincisi üst kanat dediğimiz Federasyon Konseyi diğeri ise alt kanat dediğimiz Devlet Duması. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, parlamentonun alt kanadı Duma için milletvekili seçiminin 19 Eylül'de düzenlenmesini öngören kararnameyi imzaladı. Devlet Duması seçimleri, karma seçim sistemi altında beş yılda bir yenileniyor. Rus anayasasına göre, Duma'ya 450 milletvekili seçiliyor. Duma’da seçim barajı %5 (yüzde beş)’dir. Sandalyelerin yarısı (225) parti listelerinden seçilirken, diğer yarısı (225) tek üyeli seçim bölgelerinden seçiliyor.Şuan Duma'da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in desteklediği iktidardaki "Birleşik Rusya" Partisi 336, Komünist Parti 43, Liberal Demokrat Partisi 40 ve "Adil Rusya" Partisi 23 milletvekili koltuğuna sahip.Milletvekili seçimi ile ülkenin 9 bölge başkanı ve 39 bölgenin meclis üyeleri de seçilecek. Seçim kararı öncesine kadar Rusya’da mevcut 37 siyasi parti bulunmaktaydı. Bu partilerin bir kısmı bizde de benzer örnekleri olan sadece tabela partisi sıfatını taşıyan altı boş partilerdir. Diğer bir taraftan seçimler çok büyük örgütsel ve mali kaynaklar gerektirdiği için maddi imkan ve destekleri olmayan bir çok partide bu sebepten dolayı siyaset sahnesinden çekilecektir. Bunlar dışında ise kısa bir süre önce Rusya'da hükümetin "aşırı" örgütlerin seçimlere katılmasını engellemek olarak gerekçelendirdiği yasal düzenleme, parlamentonun onayının ardından Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından da imzalanarak yürürlüğe girdi Bu yasal düzenleme Rus makamlarına "aşırı ve terörist" örgütlerle iş birliği yapan adayları seçimlere sokmama hakkı tanıyor. Muhaliflerin yerel bürolar ağı da devletin mali kurumları tarafından hâlihazırda "aşırı" oluşum olarak tanımlanıyor. Bu karardan sonra muhalifler söz konusu yasanın, cezaevinde bulunan rejim karşıtı Aleksey Navalny'ye yakın isimlerin Eylül 2021’de yapılacak parlamento seçimlerine katılmasının engellenmesi için çıkarıldığını savunuyor. Yürürlüğe giren yasanın sadece Navalny'nin yakın çevresindeki ekibini değil, Navalny'nin çalışmalarına maddi yardımla destek veren on binlerce Rus vatandaşını da kapsayabileceği ifade ediliyor. İlgili yasaya göre "aşırı" grupların liderleri beş yıl boyunca parlamento seçimlerinde aday olamıyor. Bu gruplara üye olan kişilerle, grubun çalışmalarına parasal destek sağlayanlara ise parlamento seçimlerinde üç yıl aday olma yasağı getiriliyor. Duma seçimleri sadece Rusya özelini değil başta ABD olmak üzere bir çok Avrupa ülkesi ile Türkiye,İran,Suriye,Irak,Libya, Lübnan,Çin,Mısır,İsrail,Azerbaycan,Ermenistan gibi onlarca ülkeyi direkt yada endirekt olarak etkileyeceğe benziyor. Çünkü burada alınan seçim sonucu Kremlin’in iç politikası kadar dış politikasını da etkileyecektir.
Peki 19 Eylül’de yapılacak seçimlerin sonucunu etkileyecek başlıca etkenler nelerdir?
- Aralarında Aleksey Navalni’nin de bulunduğu birçok muhalif isim ve partinin seçimlerde yer almaması durumunda ülke çok ciddi protesto ve toplumsal gösterilere sahne olabilir.
- Aleksey Navalni’ye destek veren Batı ile Rusya arasında yeni gerginlik yaşanabilir. Seçimleri olumsuz yönde etkileyecektir.
- Keza ABD ve bazı batılı ülkelerin Rusya’da yapılacak seçim sonuçlarını şimdiden tanımayacakları yönündeki söylentileri bile Batı-ABD ve Rus ilişkilerinin şimdiden gerilmesine yol açmak üzeredir.
- Rusya, Karadeniz'de bulunan İngiliz destroyerine birkaç gün önce uyarı ateşi açtı. Buna göre bir Su-24M uçağı, İngiliz Kraliyet Donanması destroyeri HMS Defender'ın yakınındaki sulara dört bomba attı. Rus donanması ve uçağı tarafından uyarı ateşi açılması Karadeniz’i hareketlendirdi. Rusya’da Eylül’de Duma seçimlerinin yapılacak olması yakın zamanda Batılı güçler tarafından Rusya’ya yönelik beklenmeyen provokatif eylemlerin gerçekleşmesine vesile olabilir.
-Ukrayna’nın ABD ve Avrupa ülkeleri ile olan iyi ilişkileri, Rusya'nın Ukrayna sınırına askeri sevkiyatı sürekli güncel tutması gibi nedenlerden dolayı Rusya ve Ukrayna arasında ciddi bir gerginlik yaşanmaktadır. Ruslar ve Ukraynalıların birçoğu aynı dili konuşuyor. Aynı kültüre, dini inanca, ortak tarihsel geçmişe ve akrabalık ilişkilerine sahipler. Ancak bu iki halk, son yıllarda giderek dozu artan siyasi gerilimin gölgesinde giderek birbirlerinden daha fazla uzaklaşıyor. Bu çatışma ortamı sandığa yansıyacaktır.
-Ülkede yaşanan ekonomik durgunluk ve çok sayıda yolsuzluk iddiası sonucu halkta oluşan memnuniyetsizlik iktidar tarafını olumsuz etkileyecektir.
-Pandemi ile birlikte sağlık sisteminden yaşanan sorunlar, aşılama bütün yönlendirmelere rağmen oldukça ağır ilerlemesi, insanların sokakta neredeyse yok derecede maske kullanması, toplu taşıma ve işyerlerinde de maske kullanımı son derece az olması, son günlerde Hint virüsünün yayılması, Covid _19 kaynaklı sorunların artması sandığa etkisi kaçınılmaz olacaktır.
-Bu gelişmeler dışında Putin’in Suriye, Libya, Doğu Akdeniz, Dağlık Karabağ ve Karadeniz politikaları sandıkta etkili bir rol alacaktır.
-Yaklaşık çeyrek asırdır Putin ve BRP iktidarının yarattığı yorgunluk nedeniyle iktidar kanadı Duma seçimlerinde pek olumlu sonuçlar almayacaktır. Duma Rusya’daki muhalefetin adresi olarak bilinir. Bir önce ki seçimlerde halkın bir değişim olacağına dönük inancı olmasa da bu seçimde durum tam tersi olabilir.
- Y ve Z kuşağı nesli Putin ve BRP iktidarının geçmiş başarıları ile ilgilenmediği için sandıklara iktidar kanadı yönünde pek olumlu yansımayacak kanaatindeyim.
-Rusya’da halkın seçimlere katılma oranı düşük olmasına rağmen bu seçim dönemimde katılımın aksine yüksek olacağı kanaatindeyim. Katılımın yüksek olması iktidar aleyhtarı bir sonuç çıkarabilir.
Özetle, Vladimir Vladimiroviç Putin yönetimi yaklaşık çeyrek asır önce devraldığı Rusya’yı zor koşullara rağmen istikrar odaklı bir sistem kurarak adeta küllerinden doğan bir devlet yarattı. SSCB’nin yıkılışından sonra Rusya’ya itibarını kazandırdı. Lakin bu ekonomik başarı ile kurduğu sistem demokrasiyi dönem dönem genel kabul görmediği gibi çoğu zaman da yok saymıştır. Bu gerekçeler ışığında bakıldığında Rusya halkının çoğunda bir bitkinlik, yorgunluk ve bıkkınlık oluşmuş durumda. Bu nedenledir ki, aslında muhalefet kanadını hiç de beğenmeyen kesimler, iktidara bir yerde dur demek için bu seçimde muhalefeti tercih edecektir. Ayrıca 2000’lerin başında doğanlar için Putin yönetiminin yaptığı onca başarılı proje, zenginlik, refah ve kazanım artık cazip gelmiyor. Özellikle SSCB’nin yıkılışından sonra doğanlar ile gençler arasında yeni arayış ve değişim özlemi mevcut. Dolayısıyla Duma seçimleri Rusya’yı ve Putin yönetimini sıkıntıya düşürecek şekilde sonuçlanacağa benziyor. Bu sonuç bir yıkım olmaz ama iktidarı sarsacak tarzda olacak. Muhalefet partilerin kendi aralarında birlik olmaları gerekirken arka kapılar ardında iktidar partisi iş tuttukları herkesçe bilinmektedir. Bunu bilen halk hem iktidarı hem de ona destek olan muhalifleri oy pusulası ile cezalandırabilir.
Dr.İmbat MUĞLU