ahmetyasarzengin61 @ gmail.com

HDP Kürtlerin Partisi Değildir

Bu köşeden dört aydır her hafta HDP’nin hedeflerini anlattım. HDP’nin muhalefetten isteklerini anlattım. HDP, Kürt vatandaşlarımızın dertlerine ortak olmadığını anlatım. HDP Kürt vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek için gayret sarf etmediğini anlattım…

HDP’nin hedeflerini tekrar anlatalım:

1.Yönetimde söz sahibi olmak. (Cumhurbaşkanı yardımcılarından birini ve bakanlıklardan bir veya ikisine almak…),

2.Abdullah Öcalan’a özgürlük,

3.PKK militanlarına özgürlük,

4.Doğu ve Güney Doğu illerine özerklik…

HDP, İYİ Parti ve CHP’den istediği 4 maddedir. Her iki siyasi parti açıktan biz bunları veremeyiz demiyor. Çünkü 1923 seçimlerinin hatırı için her iki parti çekimser davranıyor ama bu konuda her iki parti de seçmenlerine doğruyu söylemiyor…

AK Parti hükümeti çözüm sürecini başlatmıştı. Biz de eleştirdik. Ama bu süreçte terör örgütlerini, yönetime ortak etmek yoktu.

Benim bildiğim kadarıyla çözüm sürecinde ülkenin güney sınırlarını emniyet altına alabilmek için devlet, Milli İstihbarat nezdinde her konuyu görüştü…

Bugün PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’yi meşrulaştırmak isteyenler, çözüm sürecine şiddetle karşı idi… Bugün aynı siyasi partiler, çözüm sürecinden daha ileri giderek terör örgütü ve siyasi uzantılarını ülkenin yönetimine ortak etmek istediklerini net görüyoruz… Bu durumda şunu soralım…

1.Terör örgütlerini yönetime taşımak gibi bir gayret olmadığı halde çözüm sürecine niye karşı çıktık?

2.Çözüm sürecine karşı çıktıysak bugün PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’yi niye meşrulaştırıyoruz ve ülkenin yönetimine niye taşıyoruz?

Muhalefetten net bir cevap alamıyoruz… Ama ben söyleyeyim muhalefetin niye cevap vermediğini? Erdoğan’ı yenilgiye uğratmak ve HDP’nin işaretiyle Kürt vatandaşlarımızın oylarını alabilmek…  Niyet bu ise boşuna bir gayrettir. Çünkü;

HDP, Kürt vatandaşlarımız ile ilgilenmediği için Kürt vatandaşlarımızın partisi olamadı. Şimdi HDP konusunda ileri sürdüğümüz tezimizi kanıtlamaya çalışalım: O halde HDP, Kürt vatandaşlarımızın partisi olup olmadığına bakalım:

HDP, aşağıda zikrettiğim Kürt vatandaşlarımızın sorunlarının hiçbirine sahip çıkmadı… Sorunlardan bazıları:

1.PKK, Kürt vatandaşlarımızdan 40.000 kişiyi öldürdü. HDP’nin sesi çıkmadı…

2.Devlet, terör örgütlerine iki katrilyon harcadı. HDP, alkış tuttu…

3.Devletin, Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da yaptığı barajları, yolları, fabrikaları, okulları PKK bombaladı. HDP, PKK terör örgütünü haklı çıkardı…

4.Devletin, Doğu ve Güney Doğu Anadolu’ya atadığı öğretmenleri PKK öldürdü. HDP, PKK’ya niye öldürdün demedi?

5.Kürt vatandaşlarımızın ana diliyle mahkemede ve karakolda savunma yapmaları için HDP, kılını bile kıpırdatmadı…

6.Kürt vatandaşlarımızın tarım alanında bir faaliyet göstermeleri için HDP’nin gayretini görmedik.

7.Kürt vatandaşlarımızın çocukları PKK terör örgütü tarafından dağa kaçırılırken HDP, engel olmadı.

Bir siyasi partinin, bölgesi için yapması gereken işleri ve yerine getirmesi gereken istekleri bir kenara itip:

Devleti bölen, Kürt vatandaşlarımızın çocuklarını PKK terör örgütü adına dağa kaçıran ve PKK terör örgütünün temsilciliğini yapan bir siyasi parti konumunda kendini tanımladı…

O halde HDP, Kürt vatandaşlarımızın partisi olamaz… Bu nedenle muhalefet, HDP ile boşuna zaman kaybediyor…

PKK terör örgütünden ve siyasi uzantısı HDP’den yardım isteme yerine muhalefet şunu yapması gerekir:

1.Mezralardaki, köylerdeki, ilçelerdeki evleri tek tek dolaşıp yukarıda zikredilen nedenlerden dolayı HDP sizin avukatlığınızı yapamadı…  

2.HDP, Kürt vatandaşlarımızı şu nedenlerden dolayı temsil etmediğini anlatarak Kürt vatandaşlarımızın oylarına muhalefet talip olmalıdır…

3.Mezralardaki, köylerdeki, ilçelerdeki evleri tek tek dolaşıp Kürt vatandaşlarımızın oylarına talip olmak veya bu çalışmayı yapmak milli bir duruştur…

4.Milli duruş sergileyerek PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’ye de muhalefet, muhtaç olmaz…

HDP’nin amaçlarından bir tanesini HDP eş başkanı Pervin Buldan “Biz de yönetimde yer alacağız muhalefet tek başına bir şey yapamayacak” ([1]) cümleleri ile ifade etti… Bu cümlede ne vardır diyeceksiniz… Anlatalım:

PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’nin desteği ile Muhalefet İzmir belediyesini aldı. Belediye başkanının ilk icraatı:

1.İzmir’in bayrağını dile getirmek,

2.İzmir’in kendi adına bir parası olmalıdır veya geçmişte parası var idi.

Bayrak ve para konusunun dile getirilmesi özerklik mesajıdır. Merkezi idarenin sert duruşu özerklik mesajının rafa kalkmasına neden oldu… Bir başka örnek

HDP, muhalefete diyor ki benim sayemde İstanbul belediyesini kazandın. O halde PKK terör örgütü mensuplarını alacaksın.  İnşallah bu iddialar doğru değildir… Bir başka örnek

Kayyum atanan belediyelerde işe alınan PKK terör örgütü militanları; belediyelerin terör örgütlerine aktarılan paralar ile ilgili iddialar ve belgeler arşivde vardır…

Gelelim asıl konuya

HDP almış olduğu ve muhalefete kazandırdığı belediyelerde hedeflerini uygulamaya çalışıyor.  Örneklerini vermeye çalıştık.

Bugün terör örgütleri konusunda zengin bir tecrübeye sahip iken terör örgütlerini meşrulaştırmak ve ülkenin yönetimine ortak etmek milli bir duruş değildir.

Milli düşünen Atatürkçü, Muhafazakâr ve milliyetçi seçmenler uyanık olmalıdır…

Selam ve saygılarımla…

 



[1] Yeni Şafak Haber Merkezi 29 Aralık 2021