Yargıya Müdahale ve Çocuk İstismarı
Değerli Okuyucularım Merhaba,
- Hasan Bey uzun zamandır görüşemedik. Gündem çok hızlı bir şekilde değişiyor. Bugün iki konuyu konuşacağız.
1. Kesinleşmemiş İBB başkanına verilen ceza,
2. Çocuk istismarı,
- Hocam, karar ağır oldu. Davayı yakından takip ettim.
“İmamoğlu’ndan kendisine "ahmak” diyen Bakan Soylu’ya cevap: 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır.” ([1]) Cümlesini analiz edelim.
1. İmamoğlu, Bakan Soylu’ya cevap vermedi.
2. Konuyu değiştirdi YSK’ya hakaret etti.
3. Amaç: Erdoğan gibi siyasi rüzgâr yakalamaktı…İmamoğlu, konu ile alakalı olmadığı halde YSK’na hakaret etmesi demek bana ceza verin, Erdoğan gibi siyasi rüzgâr yakalayayım demektir.
Akşener ve İmamoğlu Saraçhanede
1. Saraçhane’de üzüntü yoktu.
2. İmamoğlu ve Akşener’in “çak” yapmasında bir kutlama vardı.
3. İmamoğlu ve Akşener’in sarılmasında bir sevinme bir mutluluk vardı.
4. Dedemiz öldü mirası bize kaldı havası vardı…
5. Muhalefet psikolojik bir üstünlük yakaladı…
Söz konusu davranışlar, muhalefetin hakkıdır. Muhalefetin Saraçhane’de toplanması, olan bitenleri fırsata çevirmesi en büyük hakkıdır ama eksik ve yanlış bilgi vermek hak değildir.
Karar kimin işine yaradı?
İktidar cephesinde AK Parti kurucuları böyle bir kararı beklemiyorlardı. Muhalefet sözde yargıdan şikâyet ediyor, iktidar da kararı beğenmedi ama hâkimlere hakaret etmiyor.
Yargıya müdahale edilseydi karar böyle çıkmazdı. Yasalar doğrultusunda hâkim takdirini kullandı. Hâkim ve savcıda kabahat yoktur.
İBB ile ilgili karar, Türk siyasetine yol gösterdi. Türkiye’nin sivil bir anayasaya ihtiyacı vardır. Bugüne kadar sivil anayasayı engelleyen muhalefet oldu timsah gözyaşları döken yine muhalefet oldu…
Hâkimlerin değiştirilmesi
Hâkimlerin yer değiştirme takviminin dışında keyfi olarak hâkimin yeri değiştirilmez.
O halde
Hâkimin yeri ne zaman değiştirildi? Verilen cevaba göre yargıya müdahale yapılıp yapılmadığını anlayacağız.
- Hasan Bey, gelelim çocuk istismarına.
- Hocam, tacız, çocuk istismarı ve zina hassas konulardır. Dinimiz, taviz vermeden yasaklar. Bu konularda İslam dini zan altında bırakılmamalıdır. Bu nedenle;
1. Çocuk istismarı, mazeret kabul etmez,
2. Çocuk istismarının savunulur tarafı yoktur,
3. Çocuk istismarı ile ilgili delilleri yok etmek suça ortak olmak demektir.
4. Çocuk istismarı, insanlık dışı bir suçtur,
5. Çocuk istismarı sapkınlıktır!
6. Çocuk istismarının hiçbir dinde, ahlakta, gelenekte yeri yoktur.
7. Kur’an ve hadis; çocuk istismarı, taciz ve zina gibi konuları açık ve net bir şekilde yasaklar.
8. Çocuk istismarına, göz yuman, sessiz kalan ve çocuk istismarı üzerinden reyting peşinde koşan siyasiler de aynı suçu işlemiştir.
Olaylara farklı bir pencereden bakalım:
2016 - 2017 yılları arasında Bolu Atatürk Düşünce Derneğinde ([2]) ve İstanbul’da İstek Vakfında ([3]) çocuk istismarı oldu. Karakola şikâyet eden çocukların dilekçeleri geri alındı ve olay kapatıldı.
Muhalif siyasiler ve basının tutumu:
1. İstek vakfında olayın faili tutuksuz yargılandı… Muhalefet olayın faili niye tutuksuz yargılanıyor diye bağırmadı.
2. Muhalefetin yandaş basını çocuk istismarını konuşmadı.
3. Muhalefetin yandaş basını, faillerin akrabalarını ekrana çıkarmadı…
4. Bugün kıyamet koparan siyasiler ve bazı basın mensupları geçmişte ADD’de ve İstek vakfında iddia edilen çocuk istismarı konusunda sesleri çıkmadı…
5. Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde 8-13 yaş arasındaki kız ve erkek çocukların dağa kaçırılan çocuk istismarı konusunda bugüne kadar muhalefet bir eleştiri yapmadı.
Karşı mahallenin vakfında iddia edilen suçu bahane edip tarikatlar ve iktidar üzerinden İslama saldırıldığını gördük.
Müslümanlar, zan altında bırakılmadan olayın failleri olan Anne, baba ve damat zikredilerek sonuca gidilseydi samimi bir hava görecektik.
Sonuç:
Muhalefetin derdi “üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir.”
- Hasan Bey, farklı bir eleştiri getirdiniz. Teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla
[1] Qnedio haber gündem 4.11.2019, ekşisözlük, AA, Independent Türkçe 10.Ocak 2022
[2] Bolu Gazetesi 13.07.2016
[3] A Haber,23.12.2019,Sabah, 25.12.2019 - 18.12.20222