UNUTULAN HER SOYKIRIM
TEKRARLANIR
Dünyanın gözü ününde bir soykırım yaşanırken hangi başlıkta bir yazı yazabilir hangi değerden bahsedilebilirdi ki?
Kalemim kalbime kurşun mürekkebim göz yaşım.
Bu ne acıdır ya Rab! kalmadı ne canım nede kanım.
Sebillerden su değil kan akıttı İsrail!
Çocukları okuldan alıp mezara koydu İsrail!
75 yıldır kendi öz yurdunda işgal edile edile küçülüp bir avuç toprakta sıkışıp bin bir ambargo altında yaşamak.
Bir millet düşünün öz yurdunda mülteci.
Yetmedi…!
Çocukları ağlattılar, Bebekleri titrettiler, öldürdüler zalimce savunmasızca. Analar feryat etti. Babalar ağladı.
Empati yapabilmek insanca. Göz gördü gönül katlanamasa da el uzanamadı. Gazze her gün her saat her dakika öldü. Onlar şehit oldu biz yerin dibine girdik. Hz Meryem’in dediği gibi keşke toprak olsaydım da bu utancı yaşamasaydım.
Batı medeniyetinin ve severlerinin sözde evrensel kavramları iflas etti. Ya da hiçbir zaman evrensel olmamıştı.
İnsan hakları, tüm insanların sadece insan olmakla sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere denir.
İnsan hakları; ırk, ulus, etnik köken, dış görünüş, din, dil, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardı. Tüm insanların Yerine bazı insanlardı o siz anlamadınız.
Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunmasıdır. Yerine bazı çocuklarındı o siz anlamadınız. Mesajını verdiler.
Anladık! Yaratan Rabbinin adıyla yapılmayan hiçbir okuma, üretilen hiçbir değer ve konulan hiçbir kuralın evrenselliği olmaz. Olmadığını defalarca gördük.
Kendi hurafe inanışlarını referans alarak bir toplumu katletmenin, acı ve yoksunluk içinde bırakarak yok etmenin hangi gerekçesi olabilir? Soykırım yaparak yerleştikleri topraklarda torunlarına anlatacakları hangi kahramanlık hikayeleri olabilir?
Hangi dersler çıkarılabilir? Gördük ki niteliksiz nicelik Gazze’de ki çocukların ölümüne, haykırışına annelerin ağlamasına ölüm saçan bombalara, acının bin bir şekline kalkan olamamıştı.
Gördük ki filistinliler acının en ağırını yaşarken, İnançlarından hiçbir şey kaybetmeyerek “Elhamdülillah Allah ne güzel vekildir” demeleri dünyadaki vicdanlı insanların dikkatini çekti.
Gördük ki İsrail’in yapmakta olduğu bu soykırıma dinden, ırktan, dilden bağımsız olarak hayır diyebilmek için sadece insan ve vicdan sahibi olmak yeterliydi.
Bizlere düşen, dünyanın neresinde olursa olsun bir mazluma el uzatıldığında en azınsan bireysel tavrımızı koymak ve duyurmak.
İslam’ın insanı yaşatmaya yönelik tavrını öne çıkarmak. Zira Kuran hayat kitabıdır. İslamiyet, birey ve toplumu ıslah ve inşa etmeyi hedefler Cihat, gönülleri İslam’a ısındırmak, öncelik kalpleri kazanmaktır.
Her insan potansiyel mümin adayıdır. Müminlerin hangi şatlarda savaşılacağını yine dinin kaynağından öğrenmek. Kuranın çizdiği hukuka ilkelere göre hareket etmek.
Ve sabırlı, eğitimli, donanımlı, kararlı, cesur, ahlaklı birlik ve beraberlik içinde güçlü çoğunluk olmak.
Allah’ın yardımı filistin halkı ve dünyadaki tüm ezilen, dışlanan, işkence gören, sömürülen mazlumlar üzerine olsun.
Selam ve saygılarımla.