veyseltanerucar @ gmail.com

Ve Allah Mikail’i(a.s) yarattı… 

Mikail(a.s) zebercedden( zümrüt cinsinden olan açık yeşil renkli değerli bir taş) yapılmış çeşitli incilerle süslenmiş iki kanadı olan büyük bir melektir. 

Peygamber efendimiz bir gün Cebrail (a.s) a;Ben ne için Mikail’i hiç güler görmüyorum, diye sormuş. Cebrail (a.s);Cehennem yaratıldığından beri, Mikail hiç gülmedi! demiş. Bunun üzerine miraçtan dönen Efendimiz;”Vallahi! Ey Ümmet-i Muhammed! Benim bildiğimi, sizler de bilseydiniz, muhakkak ki, çok ağlar, pek az gülerdiniz! Demiş.

Ve tabiki Allah’ın uyarıcı olarak yolladığı yüce peygamberin birçok sözü olduğu gibi bu sözüde ahir zaman ümmeti olarak bizlerin bir kulağından girdi diğerinden çıktı.

Allah ın yarattığı varlıklardan melekler; bilinenin aksine sadece görevleri o olduğu için değil aynı zamanda akıl sahibi oldukları içinde Allah’ı tesbih ederler ve O’ndan mağfiret dilerler. Mikail (a.s) da bizim için heran mağfiret dileyip ağlamakta ve gözünden dökülen her damlada Allah yeni bir melek yaratmakta. Mikail a.s Ordularına ordu katmakta. Yani Mikail (a.s) ve ordusu var oldukları andan itibaren insan oğlu için tesbih edip Allah’tan mağfiret dilemekte. (Gökler, neredeyse üstlerinden çatlayıp-parçalanacaklar; melekler de Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yerde olanlara mağfiret dilerler. Haberiniz olsun; gerçekten Allah, bağışlayan ve esirgeyen O’dur (Şura Suresi, 5. Ayet))

Affet bizi Ya Mikail(a.s) bizim halimize aklımız ermemekte. O yüzden de çok gülüyoruz ağlanacak halimize. İçinde bulunduğumuz ahlaki yozlaşma,dünyevilik,kibir,para hırsı,makam sevgisi gibi türlü hastalıklarımızı görmezden gelip, sıkıntı,sorun ya da afetlere maruz kalıncada sebebi kendimizden değilde rutin bir doğa olayı ya da hayatın bir gerçeği gibi görüp geçiştiriyoruz.

*****************

Ve allah Mikail’i(a.s) yarattı…

Hz. Mikâil (as), dört büyük melekten biri. Tabiat olaylarına, insanlara, hayvanlara ve bitkilere, rızka ve yağmura nezaret eden melek. O ve ordusu semavat ve yer menzillerinin sakinlerinden. Uhud, Bedir ve nicelerinde peygamber ordusunun baş kumandanlarından.(Enfal/9-12)

Hendek savaşındaki gibi meleklerden orduları hep gözü ile bekledi insanoğlu. Unuttu fırtınaları, amansız ve şiddetli hava olaylarını. Düşünmedi bu olayları kimin yaptığını ve kime yaptırdığını. Bunların hepsini pek tabi Allah’tan bildik. Ama unuttuk vesileleri. Allah hiçbir şeye, hiçbir kimseye muhtaç değildir. Kendisi tek ve yekta olup, Samed olandır. Yani her şey ona muhtaç, fakat O hiçbir şeye muhtaç değildir. Pek tabi ki, Hakim olan da O dur. Kudreti sebebi ile yarattığı hadiseleri ve varlıkları bir sebebe bağlamıştır. Çünkü, izzet ve azameti böyle ister. Melekler,cinler,hayvanlar hep bir sebep üzeredir. Fakat insanların bu sebepleri aşıp, teşekkürü ve medhi kendisine yapmasını ister. Çünkü, tekliği onu gerektirir. İşte bu haddi bilerek bir dost edasında af diliyoruz Ya Mikail(a.s). Ahir zaman ümmeti olarak senin bize ağladığın kadar kendimize ağlayamadığımız için. 

Firavunlaşmış nefislerimizle, hani o sümerlerin ya da Babillerin Tanrıya yakın olma ve sonrasında Tanrı gibi olmaya devşirilen gürühuyla yapılan yüksek binaların altında bir zelzele ile bizi bıraktığın zaman bize olan kırkınlığını değilde yerkabuğundaki kırılan fayı düşündüğümüz için.

Kızma bize Ya Mikail (a.s)

Rızk taksimimizde; doğadaki karıncanın rızkına kadar taksim eden Allah’ın “rızkınıza kefilim” demesine rağmen bunu unutup, inkar edermişcesine geceli gündüzlü çalışıp Allah’ın zikrini ve ibadetini aksatıp o biz girmeyelim diye Allah’tan bizim için sürekli mağfiret dilediğin cehenneme daha çok yaklaştığımız için. 

Lütfen bize buğz etme.( Şüphesiz, inkar edip kafir olarak ölenler, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti bunların üzerinedir. Bakara Suresi, 161. Ayet)

********************

Ve Allah Mikail’i(a.s) yarattı…

Tabiatta vuku bulan tüm eylemler hayvan ve haşerat, doğada meydana gelen tabiat olayları her türlü komuta Mikail (a.s) ve ordusunda. 

Kimimiz hatırlamamakta dirensende O bize hatırlattı hep kendini. Susuz çöllere yağmur için dua ettiğinde halk , Allah’ın emriyle sevinerek boşalltı belki bulutu üzerimize. Bazen kızdı Allah’ın Mikail (a.s) dan eli, balçık oldu yağdı üzerine insanoğlunun Lut kavmine yağdığı gibi.

Sel oldu Sebe’nin üzerine aktı Mikail(a.s), tufan oldu Nuh(a.s) ın intikamını aldı. En kibirli Nemrutlar Mikail(a.s) ın bir sivrisinek ordusuyla helak oldu. Allah istedi Hz. Musa’ya koca Nil’i yol yaptı. 

Kızma bize Ya Mikail (a.s) 

Her sıkıştığında kuluna yetişen Allah’ı unutup dünyevileştiğimiz için.

Bizi var eden, rızıklandıran islam ile insan olma onuru ve şerefine bizi layık gören Allah’a karşı nankörlüklerimizle seni üzdüğümüz için. 

“Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah’ın (azabının) meleklerle onlara gelmesini ve (azap) emrinin gerçekleşmesini mi gözlüyorlar? Oysa bütün işler Allah’a döner.( Bakara Suresi, 210. Ayet) ayetinde olduğu gibi azabın gelmesini beklemeden iyi insan, Allah’ın dileyip razı olduğu iyi bir müslüman olabilmemiz için şefaat et bize Ya Mikail(a.s).(Göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri hiçbir şeyle yarar sağlamaz; ancak Allah’ın dileyip razı olduğu kimseye izin verdikten sonra başka. Necm Suresi, 26. Ayet)

Her kim Allah’a, meleklerine, elçilerine, Cibril’e ve Mikail’e düşman ise, artık şüphesiz Allah da kafirlerin düşmanıdır.” (Bakara Suresi, 98. Ayet)

Selametle